HAKİKAT LİYAKATI DOĞURUR

Türkiye deprem ülkesi jeoloji uzmanları  bas bas bağırıyor ve riskli zamanları belirliyor. Yukarda ne varsa aşağıda o vardır prensibi ile astroloji de bu tür afet risklerinin olası tarihlerini, tetiklemeleri belirleyebiliyor.Bilimde ilimde birleşmiş doğa olaylarına işaret ederken bize düşen insan olarak tedbir almaktır amma velakin tedbir almak bilincin işidir.

Bilinç seviyen yaşam standartını, kendine ve insanlığa katkını, hakikatle bağlantını anlatır. Hakikat ile bağlantılı isen çürük iş yapman imkansızdır. Hakikat liyakati, hakkı gözetmeyi, neslin devamı için doğru kararlar vermeyi, günü kurtarmayı değil ömürlük işler inşaa etmeyi gerektir. Hakikat liyakatı doğurur.

Deprem; şimşek çakması, rüzgarlar, yağmur yağması, mevsim değişimleri, deniz dalgaları gibi doğanın dönüşüm ve hareketini sağlayan bir olay. Şiddeti biz insan oğlu için büyük görünsede doğa için doğaldır.Ama insan aklı, fikri, şükrü ile doğanın imkanlarını düşman değil dost edinebilen bir varlıktır.Kendi hakikatinin halkını veremeyen tek kişi bile binlerce insanın felaketine sebep olabilir.

72: Şüphesiz biz emâneti göklere, yere ve dağlara arz ettik de onlar onu yüklenmekten çekindiler ve onun sorumluluğunu yerine getirememekten korktular. Ne var ki, onu insan yüklendi. Bunca kabiliyet ve nimetlerle donatıldığı halde yüklendiği emânetin hakkını veremeyen insan ne kadar zâlim, ne kadar câhildir. Ahzap süresi (72-73) ayet.

Mühendisliğini ve yaratıcılığını kullanmadan deprem ülkesinde çürük bina, yaparsan deprem afete dönüşür. Ah benim güzel ülkem ahh.Allah sürekli biz kullarını akla işaret ederek uyarmadı mı? Uyardı. Akledin dedi. Şimdi az kullandığımız aklı Allah’ın rızası için kullanmanın vaktidir.

Derin derin akletme vakti…