Konya
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    34.87
  • ALTIN
    2393.5
  • BIST
    10276.88
  • BTC
    63813.081$

Eve Giren Hırsız, Mahalleyi Yakıyor

22 Ekim 2023, Pazar 00:00
7 Ekim Cumartesi günü Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail’e karşı “Aksa Tufanı” isimli bir operasyonla, İsrail’e eşi benzeri görülmemiş bir deniz, hava ve kara saldırısı başlattı.
İsrail’in pek çok şehri, Hamas tarafından atılan füzelerin hedefi oldu. İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe (Iron Dome), atılan füzelere karşı koymakta zorlandı. Roket saldırıları bir yana, çok sayıda Hamas militanı İsrail askerlerinin koruduğu Gazze Şeridi’ndeki çitleri aştı ve ülkeye girdi.
Hamas İsrail, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve Britanya tarafından ‘terörist’ olarak tanımlanıyor. Hamas kendisine fon sağlayan, silah ve eğitim veren İran tarafından destekleniyor.
İsrail’in dünya kamuoyunda karizmasını fena çizdiren bu saldırıyla, tetiklenen savaş artık İsrail’in yaptığı bir katliama dönüştü.
Filistin'in batısında Akdeniz kıyısında yer alan 360 kilometrekarelik Gazze şeridi, 40 kilometre uzunluğundaki Akdeniz sahili ve İsrail kontrolündeki bölgeler dışında, sadece Mısır ile 11 kilometre uzunluğunda bir sınıra sahip.
Yaklaşık 400 yıl Osmanlı İmparatorluğu tarafından yönetilen, Ürdün Nehri ile Akdeniz arasında kalan tarihi Filistin toprakları, imparatorluğun tarih sahnesinden çekilmesiyle önce İngilizler tarafından işgal edildi, daha sonra bu topraklarda İsrail devleti kuruldu.
19. yüzyılın başından itibaren yoğun Yahudi göçüne maruz kalan tarihi Filistin toprakları, 1917'de ilan edilen Balfour Deklarasyonu ile hızlanan Yahudi göçüyle sarsıldı. İngiliz mandasının kontrolündeki Kudüs ve Filistin'de durum Müslümanlar aleyhine tehdit edici boyut kazandı.
Dünya’da uluslararası hukuku tanımayan tek ülke olan İsrail, her şeyi bilerek yapıyor.
Ciğerlerimiz, artık acıdan patlıyor…
Siyonist terör örgütü olan İsrail; ciddi anlamda su sıkıntısının yaşandığı Gazze Şeridi'nde su doldurmak için dışarı çıkan çocukları öldürüyor.
Su depolarını vuruyor.
Hastaneyi boşaltın diye havadan broşür atıyor, iki gün sonra hastaneyi vuruyor ve utanmadan arlanmadan haberimiz yok diyor.
Güneye gidin diye 1.1 milyon Filistinliyi uyarıyor, yola çıkan konvoyu vuruyor, yaralıları hastaneye taşımak için gelen ambulansları da vuruyor
Salı akşamı, El-Ahli hastanesini vuruyor vahşice beş yüz Filistinli’yi öldürüyor ve kimsenin sesi çıkmıyor.
Daha doğmamış çocukları bile acımasızca katlediyor.
Vahşet adına ne varsa hepsini yapıyor.
Etnik temizlik yapan İsrail, Gazze’de sokak sokak herşeyi biliyor. Parkta oynayan çocukları, bu çocukların kaç adımla parka geldiklerini dahi biliyor.
BBG evi gibi herkesi gözetliyor.
İşin çözüm noktasından ziyade krizi bilerek tırmandırıyor.
Gazze’de ekmek yok, su yok, elektrik yok, ilaç yok
Çocuklar, kirli suları içerek hayatta kalmaya çalışıyor.
Dünyanın en yoğun kenti Gazze'de yaşayan 2 milyon Filistinliyi yok etmek için kudurmuşçasına çoluk, çocuk, kadın, yaşlı, hasta demeden vuruyor.
Kendisini “demokrasinin beşiği” olarak tanımlayan Avrupa; Filistin’e destek gösterilerini yasaklıyor. İnsan haklarının savunucuları, ne hikmetse katliamı film izler gibi izliyor
İşgal, abluka, mülksüzleştirme, yerleşimci saldırıları, ilhak planları, keyfi ve kitlesel tutuklamalar, Müslümanların ve Hıristiyanların dini mabetlerinin kutsallığının çiğnenmesi, İsrail için sıradan olaylar haline geldi.
Artık hiçbir şey 7 ekim öncesi gibi olmayacak.
Uluslararası sistem çökmüş durumda.
Artık dünya, sürdürülebilir bir dünya olmaktan çıktı.
İslam Dünyası, hiç bu kadar aciz duruma düşmemişti.
Filler tepişirken yine çimenler ezildi.
Yakın tarih literatüründe yüzyılı aşkın süredir devam eden Filistin-İsrail sorunu, artık yeni bir boyut kazandı.
Sadece bölge değil, dünya yeni bir boyut kazandı.
Birileri, Orta doğunun haritasını değiştirmeye karar verdi.
Bu değişimde insanın bir değeri yok.
Filistin’e giren hırsız, Ortadoğu’yu ateşe verdi.
“Kahrolsun İsrail” nutuklarını bir kenara bırakıp, İsrail’in kahrolması için neler yapmalıyız?
Artık kınama sözlerinden ziyade eylem zamanı
Dünya petrolünün %65’ine sahip olan İslam ülkeleri, Rusya ve Çin gibi, ellerinden yaşamları ve gelecekleri çalınan Filistinlilerin yanında yer alacaklar mı?
Dünya halkları, bu zorbalığa ve kabadayılığa son vermek için harekete geçecek mi?
İzleyip göreceğiz.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.