Konya
28 Nisan, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    64002.901$

EKMEK PARASI, EKMEK PAHALI SÖZLERİ ARTIK BENİM CANIMI YAKMIYOR(!)

13 Kasım 2023, Pazartesi 00:01

Yepyeni bir hafta başı.

Kasım ayı sonbaharın en güzel ayı.

Bu ay benim için çok önemlidir.

Siz anladınız değil mi? 

Sağlıklı ve özgür yani hastanesiz ve hapishanesiz bir hayatta mutlu olmamak şükretmemek mümkün mü?

Benim için asla.

Ama bizim oturup kalktığımız sohbet ettiğimiz insanların yüzde 90’ı mutsuz.

Her kesimden herkes ile oturup kalktığımıza göre peki insanlar niye mutsuz?

Geçen gün para ve mutluluk ile ilgili kaynağı yabancı olan iki yazı okudum.

Birinde diyordu ki,

…………

“BİLİM ADAMLARI YANITLADI: PARA MUTLULUK GETİRİR Mİ?

Para

Mutluluk

Aralarında Nobel kazanan psikolog Daniel Kahneman ve ekonomist Angus Deaton’ın da olduğu bilim insanları 'PARA MUTLULUK GETİRİR Mİ?' sorusuna cevap aradı.

Bilim insanlarının yaptığı son araştırmaya göre

"Evet, para mutluluk getiriyor."

Bilim insanları, yıllık 75 bin dolardan fazla kazananların mutlu olduğunu ve mutluluk seviyesinin 500 bin dolara kadar artış gösterdiğini belirtiyor.

1 Mart’ta Proceedings of the National Academy of Sciences isimli dergide yayınlanan makalede,

“500 bin dolara kadar paranın mutluluğa etkisi var. 500 bin dolardan sonrası için ise yeterli verilerimiz yok” denildi.

500 bin dolardan sonrası için ise yeterli verilerimiz yok” denildi.

Harvard Üniversitesi’nde görevli Matthew Killingsworth, araştırmayla ilgili değerlendirmesinde,

"Bütün yoksul insanlar için para açıkça çok yardımcı oluyor.

Fakat eğer iyi bir geliriniz var ve halen mutsuzsanız mutsuzluğunuzun kaynağı muhtemelen paranın düzeltemeyeceği bir şey” dedi.

2010 yılında yapılan benzer bir araştırma da ise yıllık 60 bin dolar ile 90 bin dolar arasında kazanan kişilerin mutluluğunun sabit olduğu ve daha da mutlu olmadıkları belirtilmişti.

……………

Bu çok can sıkıcı ve bizim gibi gelişmekte olan ülke insanlarının aklının dahi alamayacağı, hayal dahi kuramayacağı uçuk bir şey.

Peki bizim insanlarımızın üzerinde yabancı kaynaklı bir makalede ise şöyle deniliyordu;

TÜRKİYE’DE PARA MUTLULUĞU SATIN ALIYOR MU?

En az paranın icadı kadar kadim olan bu sorunun yanıtı, kişiden kişiye değişecektir muhakkak.

Ortaya çıkan son bulgular ise para ile mutluluğun sanılandan daha sıkı bir ilişkisi olduğunu gösteriyor.

Türkiye’de bu sorunun yanıtını arayan araştırmacılardan biri Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nden Doç. Dr. Zeynep Burcu Uğur.

 

Uğur,

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yaşam memnuniyeti araştırmasının 2003 ve 2017 yılları arasındaki verilerini kullanılarak yaptığı çalışmada, hane halkının geliriyle mutluluk arasında önemli bir ilişki olduğunu gördü.

Buna göre Türkiye’de yüksek gelir grubunun yüzde 56’sı kendisini mutlu olarak tanımlıyor.

Bu oran orta gelir grubunda yüzde 51 iken düşük gelir grubunda ise yüzde 49.

Kendisini mutsuz olarak tanımlayanlar ise yüzde 12 ile düşük gelir grubunda daha fazla.

ORTA GELİR GRUBUNDAKİLERİN İSE YÜZDE 7’Sİ KENDİSİNİ MUTSUZ OLARAK TANIMLIYOR, YÜKSEK GELİR GRUBUNDA İSE BU ORAN SADECE YÜZDE 4.

Araştırma sonuçlarını BBC Türkçeye yorumlayan Zeynep Burcu Uğur,

“Yoksul olmak mutluluk açısından olumlu değil, çünkü yoksul bir insan sürekli yaşamını nasıl idame ettireceğini düşünüyor. Peki çok zengin olmak çözüm mü? O da değil” diyor.

HER GELİR SEVİYESİNDE MUTLULUK PARA İLE ARTIYOR

Paranın mutluluğa katkı sağladığını gösteren akademik çalışmalar son dönemde artmış durumda.

Bu alanda en çok ses getiren araştırmalardan biri, Pennsylvania Üniversitesi’nde çalışan Dr. Matthew Killingsworth’ün 2021’de yayımladığı makale oldu.

7 yıl boyunca asgari ücretten yıllık 500 bin dolara kadar maaş alan yüz binlerce kişinin mutluluk seviyelerini inceleyen Killingsworth, kazanılan paranın artması durumunda mutluluğun da arttığını tespit etti.

Killingsworth'a göre daha önceki araştırmaların aksine, yüksek gelir seviyesine mensup kişilerin paraları arttığında mutlulukları da artıyordu.

Aynı zamanda gelir seviyesi daha düşük olan kişiler, yüksek gelir seviyesindekilere göre paralarının artmasından ötürü daha mutlu oluyordu.

Killingsworth’e göre hangi gelir seviyesinde olursa olsun parayı önemsemediğini söyleyen insanların mutluluk seviyesi gerçekten de paraya bağlı olarak değişmiyor.

Killingsworth, en mutsuz olan kişilerin ise kişisel başarısını parayla ilişkilendirenler olduğunu vurguluyor.

O yüzden mutluluğunuz için anahtar mesele, PARANIZIN OLMASINI İSTESENİZ BİLE ASLINDA BUNU ÇOK DA UMURSAMAMANIZ.

Bütün bu araştırmalar sonunda Killingsworth mutluluk ile para arasındaki ilişkiyi şöyle açıklıyor:

Para gerçekten de mutluluğu satın alabiliyor, ancak gerçek mutluluğun sırrı para değil.

PARA İLE STRES AZALIYOR

Harvard Business School’dan araştırmacı Jon Jachimowicz ise para ve mutluluk arasındaki ilişkiye farklı bir açıdan bakılması gerektiğini düşünen isimlerden.

Para denildiği zaman genelde lüks geziler, pahalı akşam yemekleri ya da sağladığı diğer zenginlikler geliyor akla…

Ancak Harvard Business School’un organizasyonel davranış araştırmaları biriminden Doçent Jachimowicz’e göre paranın sağladığı en büyük konfor, günlük hayatın streslerinden insanı uzak tutabilmesi.

Bu yağmurlu bir havada taksiye binebilme lüksü gibi daha küçük bir rahatlık da, beklenmedik bir hastalığın masraflarıyla daha kolay mücadele edilebilmesi de olabilir.

Jachimowicz’in farklı üniversitelerden bilim insanlarıyla yaptığı ve bu yıl yayımlanan araştırma, paranın stresi azalttığını, daha çok paranın karşılaşılan olumsuz durumlarla daha kolay başa çıkma yetisi verdiğini ve gelir seviyesi yüksek insanların hayattan daha çok keyif aldığını ortaya koydu.

“Zengin insanların sorunları yok değil,

ancak paralarının olması bu sorunları daha kolay çözümlemelerini sağlıyor” diyen Jachimowicz, kurumların ve devletin yoksul insanların da bu kolaylığa erişmesi için adım atması gerektiğini savunuyor.

Türkiye’de başka insanların ne düşündüğü önemseniyor

Zeynep Burcu Uğur’un Türkiye’ye ilgili yaptığı araştırmaya geri dönersek…

Bu araştırmada ortaya çıkan bir diğer ilginç sonuç da şu:

Katılımcıların yüzde 50’si, diğer insanların maddi durumlarıyla ilgili ne düşündüğünü önemsiyor.

Bu yüzden de zengin bir şehirde yaşayıp gelir seviyeniz düşükse bu mutsuzluğunuzun katlanmasına yol açıyor.

Ancak başka insanlardan daha zengin olduğunuzu düşünüyorsanız bu mutluluğunuzun artmasını sağlıyor.

Ancak 2017’den beri Türkiye’de yaşanan iki kur krizinin de etkisiyle enflasyon daha çok arttı, geçim sıkıntısı şiddetini artırdı.

Bu da Türkiye’de genel olarak mutsuzluğun ve umutsuzluğun yaygınlaşmasına neden oldu.

Uğur, her ne kadar son beş yılın verilerini ele almasa da yaptığı araştırmanın Türkiye’nin bugününe de ışık tutabileceğini düşünüyor.

Çünkü araştırma sonuçlarına göre önümüzdeki dönemde gelirinizin azalacağını düşünmek bile daha mutsuz olmanıza yol açıyor.

Aynı şekilde gelirinizde bir artışın olacağı beklentisi içindeyseniz mutluluğunuz artıyor.

Eşitsizliğin olduğu ülkelerde para daha önemli

Uğur, eşitsizliğin fazla olduğu ülkelerde paranın daha ön planda olduğunu vurguluyor:

“Yaşadığınız toplumdan görece daha fakirseniz gelirinizden o kadar fayda alamıyorsunuz.”

Bu sebeple eşitsizliğin olduğu ve orta gelir grubunun daraldığı toplumlarda varlıklı insanlar da “Varlığımı nasıl koruyacağım?” endişesine kapıldığı için hayattan çok fazla keyif alamıyor.

Uğur, son olarak paranın nihai hedef olarak seçilmemesi gerektiğini, böyle bir durumda paraya ulaşıldığı takdirde mutsuzluğun gelebileceğinin altını çiziyor:

“PARA GEREKSİZ DEMİYORUZ, GEREKLİ; ANCAK ONA ATFEDİLDİĞİ KADAR DA DEĞERLİ BİR ŞEY DEĞİL.

Çok büyük oranda insanların bakış açısı mutluluklarını etkiliyor.

HAYATA DAHA OLUMLU BAKAN İNSANLAR DAHA MUTLU, GELİR SEVİYESİ DÜŞÜK OLSA DAHİ...”

Ancak Uğur, burada karamsarlık ve gerçekçilik arasında önemli bir fark olduğunun altını çiziyor.

Uğur’a göre KARAMSAR İNSANLARIN EKONOMİK ŞARTLAR DÜZELSE BİLE HAYATA OLUMSUZ YAKLAŞMASI ÖNGÖRÜLEBİLİR, GERÇEKÇİ BİR İNSANIN İSE YAŞADIĞI ÜLKENİN EKONOMİK DURUMUNUN FARKINDA OLDUĞU İÇİN MUTSUZ OLMASINA HAK VERİLEBİLİR.

…………….

Haftanın ilk gününde bana göre de şu sıkıcı bilimsel olsa da bizimle pek uyuşmayan konuyu bu kadar fazla uzun tuttum.

Çünkü bizim bazı okurlarımız bazı acı Türkiye gerçeklerini bilimsel verilere dayandırıyor.

OĞUZ OĞUZ rumuzlu abimiz gibi.

Alın size o zaman bilimsel araştırmalar.

Peki bizde bunları geçerli mi?

Vallahi de geçerli değil billahi de geçerli değil.

Bizde paran yoksa adam değilsin.

Buna karşı gelebilecek babayiğit var mı?

………….

Artık insanlarla sohbet ederken giydiğiniz kazağa hatta ayakkabınıza bakıyorlar.

Markasını çaktırmadan okuyorlar.

Ya da direkt soruyorlar “Abi ayakkabın çok güzelmiş kaç lira?”

……….

Geçen gün bir abime aynı şekilde sordum.

Ayakkabısı çok güzeldi.

Kaç lira dedi biliyor musunuz?

“25 bin lira abi”

……………

Aha ….m

“Abi bizim maaşımız yok bu kadar” dedikten sonra hemen kıvırdım.

“Ayağında parçalansın abi ayakkabı zaten bağırıyor” filan deyiverdim.

………….

Ben çocukken babam her pazar gazeteyi yere serer benim, kardeşimin, kendisinin, annemin ne renkse zaten o zaman iki renk ayakkabı vardı siyah ve kahverengi boyar cilalardı.

Ben baba oldum.

Her pazar akşamı babamdan gördüğümü yaptım.

Gazeteyi serdim; kendimin, hatunun, oğlanın, kızın ayakkabılarını boyadım cilasını yaptım.

Yani 30 yıl öncesine kadar boyalı temiz ayakkabı vardı.

Bugün artık en kötüsü (belli bir kesimi kastediyorum) 4-5 bin liralık ayakkabılar giyiliyor.

………..

Ben başkasına hiç kızmam.

Başkasını hiç eleştirmem.

Bizim evde de artık ayakkabı boyası cilası kalmadı.

Gerçi evde hatun ile biz edi ile büdü kaldık yaa.

………….

Eskiden ne giyersek giyelim yamalı olmadığı sürece temiz ve ütülü oldu mu kendimizi mutlu ve havalı sanırdık.

Hele bir de o kumaş pantolonlarımız jilet gibi ütülü oldu mu havamızdan geçilmezdi.

Bir aralar öğlen eve uğrar pantolonu değiştirir diğer ütülü pantolonu giyerdim.

…………………..

Sonra insanlar sizin bindiğiniz arabaların fiyatı ile sizi karşılıyor ya da uğurluyorlar.

O da yetmiyor yağmurun altında bile arabanız pırıl pırıl tertemiz olacak.

Dışı pırıl pırıl olan arabanın içini de balı dökeceksin yalayacaksın.

…………….

Bu dediklerimizin parasız olması mümkün mü?

Bence de mümkün değil.

Olaya tersinden bakalım mı?

Peki bu dediklerimizin hepsine sahip olan insanlar sizce mutlular mı?

Vallahi değiller.

Lafı uzatmak istemiyorum.

Konuyu ekmeğe getireceğim.

Yani bugünkü yazımızın başlığına çünkü başlık pek çok okurumuz için gıcık.

İki gün önce çok sevdiğim bir iş adamı dostum, sabahın köründe şöyle diyordu;

“Uğur abi iyi günler

İstanbul’da bugün ekmek 8 TL olmuş

Konya’da ekmek 7 TL bizde ne zaman 8 TL olacak?

Maşallahımız var hiç geri kalmıyoruz

Meram bölgesi sehrekmek büfe de fiyatı 7 TL

Fenni fırın Karatay fırını ekmek 5 TL

Meram bölgesi zengin”

………….

Bu arada abim ile yazışırken sayın Cumhurbaşkanımızın emojisini koymuştum.

Abim bana kırgın

Niye?

Uğur İbrahim Altay Başkan iyi diye yazıyorum yaa.

Bunun üzerine

“Abi Cumhurbaşkanınımız yerine Uğur başkanının emojisini koymalısın”

………..

Sonra ben yine başka bir emoji gönderince de,

“Allah'ım sonumuz hayırlı olsun

Kendinden başka kimseye muhtaç etmeden gelip geçmeyi nasip etsin”

Bu abimiz bir fabrika sahibi.

……….

Amin dedik ve yazışmayı bıraktık.

………….

Geçtiğimiz günlerde bir özel kurumda işçi olarak çalışan bir kardeşimiz Meram bölgesinden şu fotoğrafı bize ulaştırmıştı:

Sonrada şunları yazıyordu,

“Belediyenin ucuz ekmek kuyruğu

Sorsan hepsi de AK Parti'ye vermiştir oyunu

Burada ekmek 5 Tl”

……………….

Yahu bu şehirde insanlar ucuz ekmek kuyruğunda da olsalar tabii ki AK Parti’ye oy verecekler.

Bizim zenginlerimiz fabrika sahibi olanlar CHP’li de olsalar tabii ki oylarını AK Parti’ye verecekler

………..

Niye kapitalizm denilen sistem canavar bu.

Para her şey.

Daha acısı paranın kıblesi yok.

Tıpkı bugün Filistin’de olduğu gibi.

……………

Çünkü para ile Konyalı’nın, Türk ve Müslümanların mutluluk kavramları değiştirildi.

Bugünlük yetsin gerisi felsefeye girecek.

Tekrar söylüyorum ekmek parası et, süt, peynir, zeytin zamları artık benim canımı yakmıyor.

Haaa param da yok.

Ama ben zevk alıyorum.

Ve de çok şükür ki mutluyum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Zamanınızı kıymet bilenler için, sözlerinizi gerçekten sizi dinleyenler için, sevginizi de hak edenler için harcayın.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bisikleti kaldırımlarda sürmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

 

Yorumlar

  • yorum avatar
    fikri
    13-11-2023 09:25

    köse yazınızdan bagımsız olarak, zamlardan etkılenen bır vatandas olarak ekmek zammını savunacak degılım ama sızlerde farkındamısınız veya gözlemlerınız de dıkkat ceken artık eskısı gıbı çöp konteynırlarının kenarları agac dıplerınde atılmıs ekmek eskısı kadar gorebılıyormusunuz..

  • yorum avatar
    Oguz Oguz
    13-11-2023 01:30

    Allah iyiliğinizi versin abi. Bakmayın siz o akademik çalışmalara. Onlar biraz daha ham verilere dayanan, yoruma açık olaylar. Her tezin, bir anti tezi, her teoremin bir ispatı ve çürütümü olabilir. Bilimin güzelliği budur...Bilimin kendi kendini yenilyelbilir, bundan gocunmaz. Bir hipotez, bir teorem yanlış çiktı diye bir bikim adamının dunyası kararmaz. Bilim adamı ruyamda gördüm, seni sırtımda taşiyordum diye etrafını kandırmaz, yalanı ortaya çikınca topuklayıp, kacmaz. Felan feşmekan, her neyse, bunlar bizim konumuz değil, deil mi ? Dogmatik olaylar dedikleri bunlar olsa gerek..Diğer yandan, bilimsel gercekler ortaya çiktıkça, meraklısında daha çok çaba, gayret, dikkat gerektirir. Sevinç ile mutluluğu iyi ayırt etmek gerekir. Para mutluluk getirseydi, zenginler mutluluktan ölürdü...... Siz hiç mutluluktan ölen bir tane bile zengin ( Goca Gonya'lı !!! puhahaaaa :)) ) gördünüz mü ? taniyormusunuz ? veya duydunuz mu ? Parası çok olanın, siyaset yapanın, millet vekili, bakan, belediye başkanı kardeşi, eniştesi, kayını olanın, rızkının da bol olduğunu, daha rahat yaşadığını, diger calışanlardan daha akılli oldugunu, daha da coğunu hak ettigini, hadi açıkça soyleyelim, mutluluktan öldüğünü veya mutluluktan oleceğini, kim iddia edebilir ? Insanın, cevresi, soy adı, hamili kart yakını, makam, mevkii, koltuk, para verebilir ama, akıl, mantık, mutluluk verebilir mi ? Dogru yolu bulabilir mi ? Neyse, zaten siz iyi manevra yapiyorsunuz, ama okuyucu kitlenizin bunlari yemedigini de cok iyu biliyorsunuz. Bizim derdimiz kimsenin parası değil, tepeden inme, çarpık ilişkilerle, suistimallerle, milletin hakkını ve gelecegini gasp eden, tehlikeye atan müptezellerle..2023 hedeflerinin bir masal ve yalan oldugunu anlayan kitle, şimdi memlekette 600 milyar dolarlık altın olduguna inanmaya calışıyor. Bu kitle güzel kitle, ne yuklersen alıyor. Suriye'ye geçer 2 füze atarım diyen adamlar, simdi Filisitin'e atilan füzeler icin gık diyemiyor. Zannediyorum, herhalde yer yüzünde bir Israil vatandaşı için, vizesiz, pasaportsuz, elini kolunu sallayarak yalnizca kimligiyle girip, kullqnabileceği Turkiye dışında bir ulkede bulunmuyor. Duseldorfu ben begendim. Zannediyorum 3 kez bulundum. TV kulesi, zoo museum, alt stadth ta istasyon karşisinda Turk yemekleri yapan küçük bir restoranı hatırliyorum. Bonn daki kilise de malum, cok guzel. Guzel haberlerinizi bekliyoruz. Kasım ayı size uğurlu geliyor, yeni yaşınız, iş yerinizin kuruluş yıl dönümü vesair, yazarlarinızla guzel yediniz, ictiniz, ama bizi cağırmadınız. Alacağimız olsun insallah. Gerci bizim kimsenin parasinda, yediginde, içtiğinde de gözümüz yok. Hamd olsun, Allah, hak etmedigimiz halde hep, kat kat fazlasıyla verdi, şükürler olsun. Saygılarımla..

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.