Konya
02 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.39
  • EURO
    34.73
  • ALTIN
    2398.0
  • BIST
    10207.61
  • BTC
    59200.5$

ECELİMİN GELMESİNİ BEKLİYORUM

08 Şubat 2023, Çarşamba 00:05

Kör bir mağaraya gizlenip yerleşmiş gibi duygularım. Herkesin fark ettiği ama görmediği, görmek istemediği. Ne o benden çıkmak istiyor, ne ben duygularımdan vazgeçebiliyorum, ne de çıkmasına izin veriliyor. Mağaradan çıkmak ayrı bir dert, mağaraya sığınmaksa sancı dolu. Acıtıyor, yaralıyor insanlar ve insanlar içinde olmak. Baskılanmış duygular ve düşünceler yaşıyorsun. İhanetler ve suskunluklar yoruyor insanı.

Hüzün sarıyor insanın her yerini. Çaresiz bir bekleyişle geçiyor zaman. Bitecek biliyorum, umudum var bitmeye. Tek beklentim, tek dayanağım, o bitecek olan zamanın geleceği. Bilen bilir ama kimseye söyleyemezsin, çünkü söylesen de kar etmez. Söylesen de anlamazlar, anlasalar da “elden bir şey gelmez” deyip çeker giderler. Bir gün benim istediğim gibi, onların istemediği gibi.

Derdim büyük olsa da, derdimden büyük Allah’ım var. İşte onlar bunu biliyorlar ama bunu da bilmek istemiyorlar. Ne dediğimi anlıyorlar ama anlamak da istemiyorlar. Bazen geliyorlar, dediklerimi dinliyorlar ama yine de anlamadan gidiyorlar, anlamadan geldikleri gibi.

Çok şey istemez insan, birazcık güven. Bir bebeğin annesine güveni, yuvasından ilk havalanan bir kuşun kanatlarına güveni gibi güvenmek istiyor. Ama kanatlarını kırıyorlar, umutlarını yok ediyorlar.

Anlamadı kimse, anladı da anlamak istemediler. Ne dün insanlar insanları anladı, ne bugün, ne de gelecekte anlayacak. Dün de nefret ediyordum, bugün de nefret ediyorum, şu, “Bu yaşta ne derdin olacak, daha göreceklerin var?” cümlesinden. Nefret ediyordum ama bir şey diyemiyor, acı bir tebessümle gülüp geçiyordum. Öyle ya, daha ne olsun, insanları tanıdıkça katillerden farkları olmadığını, hatta katillerden daha cani insanların olduğunu gördüm. Bunların hiç biri, insanı öldürmüyorlardı ama umutlarını öldürüyorlardı

Mağarandan çıkıp gece karanlığında kimselerin olmadığı saatlerde bir dağda, uçurumun kenarında bir nefes almak ve bu son nefes olsun diye içinde tutarak boşluğa bırakmak isteği doğuyor. Olmaz, aldığını vermeden olmaz, daha bitmedi, senin daha işin var, işin, göreceklerin ve yaşayacakların var, bitmedi diyen bir ses duyuyorsun, ona bile izin verilmiyor. Öyle kolay bitmez sancıların. Evet, bitmedi de, galiba bitmeyecek de, o gelmeden önce.

Unutuyorum galiba, her şeyin bir zamanı olduğunu. Sabrı biliyorsun, hani o sabır var ya. Bazen teslimiyetle oturup beklemek, bazen de çare aramak. Bize düşen beklemek galiba, çünkü çare arayacak gücüm kalmadı, zaten çare de yok. Sabret ve bekle diyorum kendime. Nasıl ki karanlık mağaraya girişinin bir zamanı varsa, çıkışının da bilmediğin bir zamanın da olduğunu, anla.

Her doğumun sancılı olduğu gibi, o an gelmeden yaşadıklarının da bir sancısı olacak. Sancısız şafak atmaz. Alacakaranlık olmadan gün doğmaz ve akşam olmaz, her ikisi de sancısız olmaz. Her ikisinde de hüzün sarar insanı. Hayatta bir alacakaranlık yolculuğu gibidir, doğum ve ölüm gibi. İkisi arasında bir boşluk, iyi ile kötünün savaşı, kazananla kaybedenin varlığını sürdürdüğü. Ama hiç düşünmeden yaşanan hayatlar, harcanan ümitler, sömürülen duygular.

Özgürlükten geldim mahpushaneye düştüm, mahpushaneden kurtulup toprağa sığınmaya gidiyorum. İşte tek beklediğim bu, önünde sonunda gelecek olan ecelin gelmesi. Ah bir de siz anlayabilseydiniz, sizin de seçiminiz bu olurdu, gözlerinizi ve gönlünüzü ölüme açardınız, aklınızı ve nefsinizi teslim ettiğiniz dünyadan kurtulurdunuz.

Topladım bohçamı, bekliyorum, elveda demek için hapsolduğum mağarama. Ne kimseye eyvallahım var, ne kimseden beklentim. Bir çizgideyim, kıldan ince kılıçtan keskin ve oradan geçmek, kurtulmak, belki de geçemeden daha büyük sancılara gebe olacak sancıları çekmek için düşmek.

O yüzden hiçbir şey için çaba göstermek gelmiyor içimden. Ne dünyanın aldatıcılığı, ne insanların ikiyüzlülüğü ne de vurdumduymazlığı umurumda değil. İşte o yüzdendir ecelimin gelmesini beklememin nedeni.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.