Konya
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    34.87
  • ALTIN
    2393.5
  • BIST
    10276.88
  • BTC
    63239.728$

Dünya nasıl nefes alıyor hiç merak ettiniz mi ?

09 Ağustos 2021, Pazartesi 09:01

Bu soruya “Ormanlar sayesinde” şeklinde cevap vermek yanlış olmaz. Yeşilin bin bir tonuyla toprakların üzerini örten ormanlar dünyanın en önemli oksijen kaynaklarındandır. Ormanlar, belirli yükseklikteki ve büyüklükteki çeşitli ağaçlardan, çalılardan, otsu bitkilerden, mantarlardan, mikroorganizmalardan ve hayvanlardan oluşan, doğal bir kara ekosistemidir. Havada %21 oranında oksijen bulunmaktadır. Bu miktarın %56’sını ormanlar üretir. Kentlerimizde bu oranlar daha düşüktür. 40 kişinin bir saatte havaya verdiği karbondioksiti yetişkin bir çam ağacı 1 saatte oksijene dönüştürür. 1 Hektar çam ormanı havadaki 36.4 ton tozu süzer. 1 Hektar çam ormanı yılda 30 ton oksijen üretir. Su buharını yoğunlaştırarak yağmur haline gelmesini sağlar. Ayrıca ormanlar, dinlenme ve boş zamanlarını değerlendirme imkânı sağlar. Havası, suyu, doğal görünümleri ve sakin ortamı ile özellikle şehirlerde yaşayan insanları kendisine çeker. Bu yönü ile insanların beden ve ruh sağlığı üzerinde olumlu rol oynar. Bunlardan başka ormanların burada sayamayacağız kadar yüzlerce faydası vardır. Ciğeri olmayanlar; canımızı, ciğerlerimizi yaktılar… Geçen haftadan beri ülkemizin dört bir yanından yangın haberleri geliyor, haberler geldikçe sadece ormanlar değil içimiz yanıyor. Aydın, Muğla, Antalya Mersin, Adana, Osmaniye gibi Akdeniz’e kıyısı olan tüm illerin ekipleri ile diğer illerden gelen ekipler canımızı, ciğerlerimizi kurtarmaya çalışıyor. Orman yangınlarının hepsinin de doğal sebeplerden çıkma ihtimalinin oldukça düşük olduğu uzmanlar tarafından değerlendiriliyor. Peki bu yangınları kim hangi amaçlarla çıkarır? Bu caniler, kanun önüne çıkarılmalı ve en ağır bir şekilde cezalandırılmalıdır. Bu yangın haberleri, dünya kamuoyunun da öncelikli haber konuları arasında yer aldı. Dünyanın birçok ülkesinden insanlar bu yangınları sosyal medya üzerinden paylaştı. Ayrıca Rusya, Ukrayna ve dost kardeş ülkemiz Azerbaycan da ekipman ve uçak desteği bulunan ülkeler arasında. İstatistiklere bakıldığı zaman aslında Türkiye’nin çok güçlü bir yangın söndürme uçak filosuna sahip olması gerektiğini söylüyor. İstatistikler ne diyor gelin bir bakalım. Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre orman varlığımız 1973 yılında 20.2 milyon hektar iken 2020 yılında 22.9 milyon hektara yükselmiş. Yine Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2015 yılında 2.150 yangın çıkmış ve bu yangınlarda ise 3.219 hektar alanımız kül olmuş. 2020 yılında ise 3.399 yangın çıkmış ve bu yangınlarda 20.971 hektar alanımız yok olmuş. Bu alanların 5.654 hektarı ağaçlandırma programına alınmış. 2020 yılında çıkan yangınların 72 si kasıt, 1156’i ihmal-kaza, 312 si doğal nedenler ve çok ilginç bir istatistik daha vereyim 2020 yangınların 1859 tanesinin nedeni bilinmiyor. Yanlış duymadınız evet nedeni bilinmiyor. 2020 yılının büyük çoğunluğunu covid-19 nedeniyle evde olmamıza rağmen 1988 yılından itibaren verilen yangın istatistiklerinde 2020 yılı zirve yapmış. En fazla yangın ise Muğla ve Antalya’da çıkmış. 2012 tarih ve 28322 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Orman köylülerinin kalkındırılmalarının desteklenmesi faaliyetlerine ilişkin yönetmelik gereği " Orman içi köy" ve "Ormana bitişik köy" kavramları "Orman Köyü" olarak birleştirilmiştir. 2012 orman köyü sayımız 14.212 ve bu köylerde 4.9 milyon insanımız yaşarken 2020 yılında orman köyü sayımız 23.100’ e ve buralarda yaşayan vatandaşımız ise 7 milyon olmuştur. Nüfus yoğunluğu artıkça ormanlara yönelik tehdit de orantılı olarak artıyor. İnsanoğlu, doğanın muhteşem güzelliklerinde biri olan ormanları geleceğe taşıma yeteneğine sahip midir? Dünya nüfusunun artması ve buna paralel olarak orman alanlarının farklı kullanım amaçlarıyla tahribi, ormanların kıt kaynak durumuna gelmesine sebep olmuştur. Orman varlığındaki azalma, bir taraftan odun hammaddesi kıtlığını beraberinde getirmiş, diğer taraftan da doğal dengenin bozulması, dünya üzerindeki tüm canlıların hayatını olumsuz etkilemeye başlamıştır. İnsanlar her yıl milyonlarca dönüm ormanlık alanın yangın, tarımsal alan açma, şehirleşme, ısınma yakıtı gibi sebeplerle yok olmasına neden olmuştur. Ormanları ve ağaçları korumak, onlara gereken değeri vermek ve geleceğe daha sağlıklı şekilde miras bırakılmalarını sağlamak için bireysel olarak alacağımız tedbirler ise oldukça basit. Defter, kitap, gazete, dergi, karton gibi kullanılan kâğıt ürünlerini buruşturup çöpe atmak yerine bu atıkları toplama ünitelerine atabilirsiniz. Etrafınızda atık kağıt üniteleri yoksa size en yakın okuldaki geri dönüşüm kutularına atabilirsiniz. Diğer taraftan mesire, park ve ormanlarda piknik yapıyorsak, nasıl bulduysak öyle bırakmalıyız. Ormanın içinde cam, şişe gibi yansıma yaparak orman yangınlarını neden olan maddeleri atmamalıyız. Yeryüzündeki yaşamın sürekliliği açısından hayli önem taşıyan ormanların içinde mangal gibi nedenlerle ateş yakmak tamamen yasaklanmalı. Ormanları insanlardan korursak kendilerini çok rahat geleceğe taşıyacaktır. Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadelede ilk önceliğimiz ormanları korumak olmalıdır. İnsan var olduğu ilk günden bu yana kendisine yaşam veren her şeyi doğadan alıyor. Aldığımız temiz havayı, içtiğimiz suyu doğa “sessizce” üretiyor. Ağaçları, ormanları, bitkileri sevelim. Bu sevgiden bizlere zarar gelmez. Bugünkü yazımızı bir Fin atasözü ile bitirelim. Ormana nasıl haykırırsan öyle karşılık verir.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.