Konya
28 Nisan, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63885.104$

BİRAZ ÖLÜM BİRAZ SEÇİM BİRAZ DA GEÇİM

09 Mart 2023, Perşembe 00:00

Zaman zaman bana kızıyorsunuz.

Bazen beni acımasızca eleştirinler tutuyorsunuz bir gün teşekkür ediyorsunuz.

Tıpkı hiç empati yapmadan her fırsatta beni yerden yere vuran okurumuz AnatolianEagle gibi.

Mesela bu okurumuz dünde bize şöyle yorum yapıyordu;

“Uğur Özteke Bey, size kendimi uzak çok hissediyorum.

Dürüst olmak gerekirse sizi sevdiğimi söyleyemem.

Ancak zaman zaman yazılarınızı okurum.

Bugünkü yazınızda da depremle ilgili satırları gerçekten müthiş yazmışsınız emeğinize sağlık”

………………

Estağfurullah efendim.

………………….

Şahsen gün içerisinde sosyal medya aracılığı ile veya yorumlarla, mesajlarla hatta telefon ederek yapılan dönüşlerde aldığım eleştirilerin tümüne açığım.

Eksiklerimi tamamlamaya, yanlışlarımı düzeltmeye de varım.

Ama sizde bizi anlayışla karşılayacaksınız ki günlük olarak yazdığımız her yazıyı okuyan her okurumuzun da hep birlikte beğenmesi mümkün değil. 

Zaten öyle bir gün olursa ki (Bugüne kadar olmadı) bu mümkün değil benim o gün oturup kendi kafama sıkmam gerekir.

Onun için hakaret etmeden empati yapılmadan infazların dışında her eleştiriye açığım.

En basitinden eşim 40 yıllık eşim bile zaman zaman

“Bugün ki yazın rezalet.

Bu yazıyı sen yazamazsın.

Ya bu sen değilsin ya da ben 40 yıllık Uğur’u tanıyamamışım” diyor.

…………

Ama tabii kimse bizim o gün o yazıyı yazarken ki halimizi, durumumuzu, şartları düşünemiyor.

Düşünülmemesi de normal.

Ve bunu beklemiyorum.

Sizin yorumlarınızla inanın her gün kendimi geliştiriyorum.

Sizler iyi ki varsınız.

Sizler bizim her şeyimizsiniz.

Sizler olmasanız bizim her gün yerel yazı yazma şansımız olabilir mi?

…………………

Mesela dün olduğu gibi OĞUZ OĞUZ Bey’in ısrarla dile getirdiği bir konu var.

OĞUZ OĞUZ BEY şöyle demiş dün de;

“Abi şehrimiz güzel de bu mahalle aralarına koyulan devasa dolaplarla toplanan milletin bir insan evlâdı kullanır diye özene bözene yıkayıp, ütüleyip, katlayıp biriktirdiği ayakkabı, giysi ve atık tekstil ürünleri nereye gidiyor?

Deprem bölgesine verilmeyip, şirkete satılarak yurt dışına mı gönderiliyor?

Limandan yüklenen ürünler ile ilgili haberlere neden erişim yasağı getirildi?

Konya bu işlerin neresinde?”

…………….

OĞUZ OĞUZ Bey inanın ilk günden bu yana bende bu işi öğrenmeye çalışıyorum.

Yol almakta inanılmaz zorlanıyorum.

Mesela Konya’da bu işler Konya Büyükşehir Belediyesi’nin kontrolünde yapılmıyormuş.

Konya’da bu işleri ilçe belediyeleri yapıyormuş.

Bunda da sonuca ulaşabilirsem buradan paylaşacağım inşallah.

Tabii paylaşmamıza yasal engel de çıkmaz ise.

………….

Bugün yine köye yazımızı yazmak için bilgisayarın karşısına geçtiğim zamanki ruh halimi eğer izin verirseniz kısaca özetlemeye çalışayım.

……………

Evden gazeteye gelirken her şeyden önce trafikte kurallara uymayan ya da direksiyon başındaki saygısız, bencil sürücüler ile şehrin trafiğinde dengem bozuluyordu.

Bu anları yaşarken dün gece saat 21.00’dan sonraki farsız, ışıksız motorlardan tutunda tek farlı araçlara kadar gördüklerimi hatırlıyordum.

Mesela dün ikindi saatlerinde şehrin göbeğinde biz yaya kaldırımında yürürken karşımızdan hızla gelen motor çarpmasın diye kenara kaçışımı hatırlıyordum.

……..

Gibi…gibi…gibi…

Bu şehirde bu egoist ve bencillikten öte trafik canavarları niye azalmıyor?

Aksine niye hızla çoğalıyordu?     

Ofise giriyorum bir Ankara bir Konya telefon görüşmesi derken Almanya’dan gelen telefon ile dağılma işlemi (!)miz hızlanıyordu.

…………..

30 küsur yıl önce Almanya’ya ideal Müslüman Türk profilimde giden kader arkadaşım, bizim milleti depremde bile tanıyamadığını anlatıp bana sağdan soldan sorular soruyordu.

Vay efendim “Avrupa’daki son tekne fuarında bizim Türkiye’den gelen Türklerin birbirleri ile tekne büyüklüğünde nasıl yarış halinde olduklarını(!)

Bizimkilerin “Kol saati fantezilerinden “… Mal, mülk, villa, konut, arsa yarışlarına kadar ki durumlarını soruyordu.

……………….

Gel şimdi Müslüman ve Türk olarak bu topraklarda doğup büyüyen üniversiteye bu ülkede bitirdikten sonra 30 küsur yıldır nerede ise 40 yıl bir Alman gibi dünya görüşüne kayan (Aslında doğru yolda) bir dostuma bizim içler acısı durumumuzu anlat.

…………

Mümkün değil.

Konuşurken bizim ne hale geldiğimizi anlatsam dostumuz bana içinden diyecek ki

“Vah…Vahhhhh bizim Uğur abi kafayı kırmış”

Ya da kıvırsam 40 yıllık dostluğu çöpe atmış olacağım.

……………..

Sonra sabah deprem bölgesinde özelden gelen bir görüntü.

Belki bu ve buna benzer görüntüleri sosyal medyayı iyi takip eden okurlarımız görmüştür ama ben böylesini ilk kez görüyordum.

Görüntüde vatan hainlerinden (!) değil bir ilde üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapan hekim dostumuzdan geliyordu.

……………

Daha hala cesetlerimizin çıktığı bir depremi ülke olarak hep birlikte yaşıyoruz değil mi?

Hastanelerde hala tedavi gören hatta bazı organlarını kaybetmiş insanlarımız var değil mi?

Ve depremden sıyrık dahi almadan kurtulsalar da derin travmayı yaşayan ailelerimiz var.

Doğru mu?

…………..

Peki acımız, yasımız böyle devam ederken.

Yaralarımız kanıyor ağrılarımız kesilmemiş iken.

Bölgeden gelen görüntülere bakmaya yüreğimiz bile dayanamaz iken….

Biz hala nasıl yasal ve helal olmama adına birbirimizle yarışıyoruz.

Depremi fırsat bilip hala üç beş kuruş kar etme adına birbirimizi kazıklıyoruz.

YAHU BÜTÜN SELÇUKLU SENİN OLSA NE OLUR, MERAM SENİN OLSA NE OLUR?

Yangın, deprem, sel, savaş olmasa bile insanın kafasına kiremit düşüp ölmüyor mu?

Ayağı taşa takılıp beyin kanamasından hayatını kaybetmiyor mu? 

…………………….

Arkadaş elbette ticaret yapıyorsan kazanacaksın.

Ama 3 kuruş peynirden kazık at, beş kuruş yumurtadan…milleti kazıklamak ve birilerinin de bunu seyretmesinin adı nedir?

Sonuç; sen çok kazansan da bir gün öleceksin biz ya da bizim de içinde olduğu bu milletin yüzde 90’ı kazanamadığı için kışın olmasa da yazın dahi domates yiyemediği için yaz kış demeden yumurta yiyemediği için açlığından değil ama vakti saati gelince ölmeyecek mi?

Peki bu kuralsızlık niye?

Bu doyumsuzluk niye?

Bu adaletsizlik niye?

Bu hadsizlik bu gözü dönmüşlük niye?  

…………..

Tamam vallahi bazen dost sohbetinde bana kızıyorlar.

Şöyle ki; laf dönüyor dolaşıyor örnek vererek isim ve yer vererek diyorum kötülüklerden ve kötülerden bu şehirde örnekler verirken (Hepsi delilli ve ispatlı isim isim adres adres)

“Abim bırak çalsın. Bırak o da onu yesin” dediğim an

Karşımdaki insan yerinden bir fırlıyor;

“O ne demek abi?

Ne demek çalsın.

Ne demek hak etmediğini yesin.

Sende böyle düşünemezsin”

……………

Güzel abilerim canlarım…

Dünyada değiştiremeyeceğiniz sisteme karşı gelmek bizim ne haddimize.

Niye kendinizi yorarsınız ki?

Dünyadaki sistem yeme-içme, çalma-çırpma kısaca “BALI TUTANIN PARMAĞINI YALAMASI” üzerine kurulmamış mı?

Ben bunlara filan razıyım.

Yeter ki çaldıktan sonra çırptıktan sonra durup doyduğuna inanıp bir yerde dursunlar yeter.

Vallahi ben ona razıyım.

Dünya malının kefenin içine girmeyeceğini bir görebilsek.

………………..

Ne kadar mal, mülk bıraksak da geride kalan oğlanın, kızın, gelinin, damadın hatta torunların “bırakıp giden nur içinde yatsın” demek yerine “Niye daha çok bırakmadı” diye söveceklerini bile bile bu gözü dönmüşlük niye? Nereye kadar?

…………….

Biliyorum bugün yine birileri bana kızacak.

Ama benim de millet gibi ruh halim yerinde değil ki arkadaş.

 

Bir tarafta çıkan cesetler öbür tarafta gözü kapalı hala malı götüren çanak yalayıcıları (!)

Siyasetmiş….

Pöhhhh. Haydi oradan geçin bakalım.

Spormuş… Sanatmış…. Kültürmüş… Ekonomi imiş….

Vallahi yalan billahi yalan.

………….

Gün “YE KÜRKÜM YE” günü.

Zaman “DEVEYİ HAMUDU İLE GÖTÜRME” zamanı.

…………..

Yüce rabbim ne olursun beni, bizi, bu milleti, bu ümmeti;

“Mal da yalan mülk de yalan

Gel biraz da sen oyalan” cümlelerinden anlayanlarından eyle….

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

En tehlikeli düşman. Düşmeni bekleyen dostundur.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Farsız, ışıksız trafiğe çıkmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorumlar

  • yorum avatar
    fıkri
    09-03-2023 12:22

    oguz oguz bey; toplanan elbıselerın aakıbetını sormus... bıldıgın kadarı ıle izmir e ''üstübü'' olmaya gıdıyor dıye duydum ne kadar dogru bılemem ...

  • yorum avatar
    Dagli
    09-03-2023 12:05

    Uğur Ozteke zamanın şartlarına göre yazılar yazar ne yapsın geçim dünyası birtakım insanlara herzaman peygamber muamelesi yapsada alıştık artık ugur beye

  • yorum avatar
    Rgndgd
    09-03-2023 09:28

    Yazınızı okuduk ne kadar sade içten samimi hak vermemek elde değil aynen insanın yeterin ulan batsın Sizin siyasetimiz ticaretimiz sporumuz diyesi geliyor ammma netice çıkmayacak sonuç alınmayacak bir sesleniş olacak.. sadece beddua etmek geliyor elden

  • yorum avatar
    meczubun biri
    09-03-2023 09:27

    çok şükür dediğime geliyorsunuz.Muhiddin Arabininde buyurduğu gibi taptıklarınız bu gün birer moloz yığını haline gelmiş durumda.Akşam zengin yatıp sabaha bir terlikle kalkan insanları gördüm.kırgın üzgün ağlayanlar gördüm.evladım elimden kayıp gitti diye saçını başını yolanla anamı kurtarın diyen evlatları gördüm.orada kıyameti mahşeri gördüm.gördüklerimden duyduklarımdan utandım ama utanması gerekenlerin hala aman çadırı buraya verin makarnayı şuraya yollayın dediğinide gördüm.ben artık bu dünyada gördüklerimden duyduklarımdan bildiklerimden bıktım usandım amma dünya benden usanmadı.ne diyelim insan oğlunun ayeti kerimede buyrulduğu gibi nankör olduğunu gördüm.müslümanı bir daha para ve şöhretle imtihan etme yarabbi diyorum.zira bu imtihanı geçenin bir elin parmakları kadar olduğunu gördüm.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.