Beton Tozunda Yok Olan Hayatlar

Erzincan 1939

Gölcük 1999

Kahramanmaraş 2023

Ve bu depremlerden daha önce olanları hiç saymıyorum.

Depremlerden ders çıkaramadık, bu dersten yine sınıfta kaldık,

84 yıldır kaldığımız gibi.

Türkiye, uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR'nin "Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi" sıralamasında 44 firmayla ikinci oldu.

Dünyaya inşaat yapıyoruz ama kendi inşaatımızı doğru düzgün yapamıyoruz. Kendi evimizi doğru düzgün yapamadıktan sonra dünyada ikinci olan ne fark eder sonuncu olsan ne fark eder.

150 m² yıkılacak ev yapacağınıza 100 m² sağlam ev yapsanız olmaz mı?

Yüksek karlarla çürük evleri satıp hayalleri yok edeceğinize, düşük karlarla satıp dua alsanız olmaz mı?

Depremin etkilediği 10 ilde toplam 15 milyon insanımız yaşıyor.

Dünyanın en gelişmiş ülkesi bile aynı anda yıkılan yaklaşık 6 bin binaya müdahale etme şansı yok.

Deprem yönetmeliği ortadayken bu evler nasıl yapılıyor?

Bu çürük evlerin yapılmasına kimler izin veriyor? Devlet kurumları nasıl yıkılıyor?

Yapım izni veren kurumlar, Üniversitelerin ilgili bölümlerine görüş sorar mı?

Veya bu kurumlarda yerbilimci, Jeomorfolog, İklim bilimci, Coğrafya gibi doğanın dilinden anlayan, bize tercümanlık yapan branşlarda uzmanlar bulunur mu?

Anasız babasız kalan gözü yaşlı çocuklara “çürük bina yaptık, annen-baban bu binalarda öldü” mü diyeceğiz?

Japon deprem uzmanından çarpıcı tespit: Türkiye'de binalar mezar gibi

“Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki 32 yıldır Türkiye’de yaşıyor. Türkiye gibi bir deprem ülkesi olan Japonya ile aramızdaki en büyük farkın ‘hazırlık’ ve ‘eğitim’ olduğunu söyleyen Moriwaki’ye göre felaketin asıl sorumlusu ruhsatsız kaçak binalar.

Ruhsatsız kaçak yapılara. Yıkılan yapılara baktığınızda yeni binalar da ağırlıkta, sadece eski binalar değil yerle bir olan. Bu binaların hiçbiri yapı denetimine uygun değil. 7,9 Erzincan depreminden sonra ikinci büyük deprem bu. Ama Japonya’da büyüklüğü 8 de olsa 9 da olsa bina çökmüyor. Dünyadaki depremlerin yüzde 20’si Japonya´da gerçekleşiyor.

Japonya, çok büyük depremler yaşadı. O nedenle Japonya depremlere hazır. Türkiye’deki binaların yüzde 60’ı kaçak. Bu korkunç bir rakam. Aslında yönetmelik çok iyi artık. Türkiye, Japonya’dan daha katı. Ama ona rağmen bunu takip etmiyor kimse. Bunu çözmek lazım.

Mesela genel af bile anlaşılır çünkü insan pişman olur ya da kendini düzeltebilir. İmar affı ise anlaşılmaz çünkü dayanıksız ya da hasarlı beton pişman da olamaz, kendini de düzeltmez, imar affı Türkiye için çok riskli.”

Felaketin özeti, oldukça basit.

Bilim insanları, yıllardır herkesi uyarıyor ama işin içine para girince herkes her şeyi unutuyor.

Suçlu kim olursa olsun hayalleri ile birlikte beton tozunda ölen o masum çocuklar, ahirette herkesten hesabını soracak. Bu dünya kimseye kalmayacak.

Allah, yarattığı her şeyi bir ölçüye göre, bir kaideye göre yaratmış. Doğada bulunan her şeyin bilimsel bir karşılığı var.

Allah, Kur’anı Kerim’in çoğu yerinde “hiç akıl etmez misiniz?”, “hiç düşünmez misiniz?” diyerek mantıklı ve akıllı davranmayı emrediyor.

Kuralları bozduğumuz ölçüde, yaşamımız da bozuluyor.

Deprem riski yüksek yerlere çürük konut yapıp, yüzlerce insan öldükten sonra bunu “kader”e bağlayamazsınız.

Herkes yaptıkları kadar “yapmadıkları ve sessiz kaldıkları” için de sorumlu.