Konya
28 Nisan, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63852.630$

BEN BU “ADAM”I SEVİYORUM

11 Şubat 2023, Cumartesi 00:00

Kurtarma çalışmaları sürdükçe enkazlar kaldırılmaya başladıkça acılarımız ve hayat hikayelerinin acısı yüreğimizi daha da parçalıyor.

Evet bu büyük bir felaket.

Bağıra bağıra gelen bir felaket.

Bilimin çizdiği gösterdiği haykırdığı bir gerçek ile bütünleşen felaket.

Elbette yaralar sarılmaya başladıkça büyüklerimiz aynı acıların yaşanmaması için gereken tedbirleri alacaklar. 

Buna inanıyoruz.

Diğer taraftan bu milletin nasıl büyük bir millet olduğunu bir kez daha gördük.

Görerek yaşıyoruz.

Herkes ama herkes biraz vicdanı olan herkes kendi çapının çok ötesinde yardım bağış yapmaya birbirleri ile yarışmaya devam ediyorlar.

Yalnız dün itibari ile geldiğimiz noktada emeklerin heba olmaması adına bir paylaşım yapmak istiyorum.

Bu görüntüler bize çarşamba günü gelmişti.

Ve dün sabahta bir haber kanalımız bunu dakikalarca gösterince sizlerle paylaşabileceğime inandım.

Böyle acılı ortamda bazı konular hassastır.

Yanlış anlaşılmaya sebebiyet verir

ZATEN MİLLET BU ACIDA BİLE İKİYE BÖLÜNMÜŞ OLDUĞUMUZ BÖYLE GÜNLERDE DE KİMİN KİME NİYE VURDUĞUNU ANLAYAMAZSINIZ.

Sonuçta dayağı siz yersiniz.

Şu acı ortamda bile başta siyasilerin ne hallere düştüğünü görüyorsunuz değil mi?

Bu konuda kimseye bir şey demiyorum.

Binlerce ölünün yanında hala samimiyetsizlik almış başını gidiyorsa bunları ancak Cenab-ı Allah’a havale edebiliriz.

Neyse biz şu konuya dönelim.

İşte insanların evlerinden özenle hazırlayıp teslim ettikleri görevlilerin gece gündüz emekle tırlara yükledikleri eşyalar daha depremzedelere ulaşmadan şehir merkezlerine girmeden karayollarının kenarlarında mini tepecikler oluşturmaya başlamış.

Bunun bir benzerinin fotoğrafını Marmara depreminde bizzat çekmiştim.

Herkes elinde avucunda ne varsa Adapazarı’na göndermiş ve Adapazarı Valiliğinin önünde dev bir ekmek dağı oluşmuştu.

Yenmeyen ekmekler.

O fotoğrafı çektim ama servis yapmadım.

Çünkü insanlar dünya bu fotoğrafı görse buraya yardım yapar mıydı?  

Şimdi o görüntünün bir başka benzerleri artık ulusal ekranlarda canlı yayınlarda gösteriliyor.

Bu millet gerçekten çok büyük bir millet.

Biz bunu yakın tarihte de geçmişte de örnekleri ile yaşadık ve yaşıyoruz.

Üç beş kanı bozuğun yaptıklarını asla bu milletle örtüştürmeyiz.

Ancak bu görüntülerde hem veren el için hem de alabilmek için çırpınan eller için çok çirkin örnekler.

TÜM TÜRKİYE GİBİ

KONYA KONUKLAMA

KONUSUNDA

BİR NUMARA

Deprem bölgesinden yaralı ya da yaralı yakınları ile birlikte veya sağ salim kurtulan depremzedelerimiz çoluk çocuk kadın erkek yaşlı bebek şehrimize gelmeye başladılar.

Devlet olarak yurtlardan misafirhanelere özenle titizlikle yerleştirilen depremzedeler kadar insanların birbirleri ile kurdukları temaslar sonucu dayalı döşeli evlere lüks konutlara bağ evlerine yerleştirilen depremzedelerimiz var. 

Konya’nın yardım grupları bu yerleştirme ve ev bulma konusunda çalışmalarını sadece Konya ile kısıtlı tutmuyorlar ve Antalya. Akdeniz, Silifke, Mut başta olmak üzere Akdeniz bölgesine yerleşmeleri içinde koordine oluyorlar.

İnanın bu konuda da duyduklarımız gördüklerimiz yaşadıklarımız ile insan olarak gözyaşlarına engel olmamız mümkün değil.

Allah sizi inandırsın Konyalı öyle arabalarla otomobillerle değil tırlarla yardım sevkiyatını sürdürüyor.

Ve bunların pek çoğunu da hiç kimse ile paylaşmadan sessiz sedasız yapıyor.

Bu millet çok büyük çok asil millet.

Dünyada bir eşi daha olmayan yüce bir millet.

BEN BU

“ADAM”I

SEVİYORUM

Acı gözyaşı ızdırap içerisinde kardelen gibi gelen güzel anlamlı fotoğraflarda biraz olsun içimize ısıtıyor.

Yaşamakta olduğumuz felaket ile birlikte başta Hatay olmak üzere orada cansiperane çalışan şehri temsil eden valisine Belediye Başkanına bürokratına teşekkür ettiğimiz zaman bizi “Bu depremde bile yalakalık yapıyor” diyen insanlarımıza rağmen biz Allah için doğru bildiklerimizi inatla ısrarla yazmaya devam edeceğiz.

Mesela Hatay’da görev yapmakta olan ve görevi nedeni ile depremi ailesi ile en acı şekilde yaşayan İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük Bey’in Uğur Başkanın çalışmaları ile ilgili anlattıklarını hiç kimse ile paylaşmadım yazmadım.

Ama durumun nasıl işlediğini yakından çok iyi biliyordum.

Ve işte Perşembe akşamı sosyal medyaya bu kare düştü.

 

 

Bu karede ki ADAM kim?

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay.

Depremin haberinin sabahı ekibi ile Hatay’a giden ve orada karargah kuran Başkan.,

Ve bu insan o günden bugüne sıcak soğuk gece gündüz demeden.

Sağlam otellerde yatmadan.

Otomobil içerisinde günde bir iki saat uyuklayarak ayakta durmaya çalışan ve ardından da enkazdan enkaza koşan şehirde su elektrik gıda ilaç dağıtımı için çırpınan bir insan.

Bir baba.

Yürekli vicdanlı bir baba.

Uğur Başkanı hep gülerken görürsünüz.

Hiç kimse Uğur Başkanın ağladığını görmedi.

En son bu şehirde yaşanan bir olayın ardından Uğur Başkan gözyaşlarına hakim olamayarak ağlıyordu.

Çünkü o da bir insandı

Şehrin o kudretli ihtişamlı insanı da yürek taşıyor vicdan sahibiydi.

Ve bu koca yürekli insan güneşin vurduğu bir anda yorgunluktan oturduğu sandalyede uyuya kalmıştı.  

Siz ya da birileri bana kızmaya devam edin.

Ben tekrar tekrar tekrar yazıyorum ve ifade ediyorum ki.

Allah şahit ki ben bu ADAM ı karşılıksız menfaatsiz çıkarsız seviyorum.

Sevmeye de devam edeceğim.

İnanıyorum ki o da bizleri mahcup etmeyecek.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Taşıdığımız yüreğin karşılığını verebildiğimiz zaman daha iyi adam oluruz.

 

Yorumlar

  • yorum avatar
    tenekeci osman
    11-02-2023 13:02

    Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu: "Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz." (Tirmizi, Kıyamet, 53, no: 2507;)Ömer çelik Bey ise 99 depremi sonrası şunları kaleme almış:Bu depremle birlikte ortaya çıkan mekanizmalar ve ilişkiler meselenin sandığımızdan daha vahim olduğunu ortaya çıkardı. Uzun zamandır normal hayatı olağanüstüleştirerek yaşamayı kanıksadığımız için, belli ki, içine düştüğümüz kıskacın vahametini algılamakta zaafa düşmüşüz. Çok basit ama bir o kadar da acı olan şu: Türkiye yönetilemiyor. Ve, yönetemeyen, yönetmesi mümkün olmayan bir mekanizmanın yönetiyormuş gibi yapması binlerce cana mal oluyor. Eğer bugün birilerin fiyakası bozulmasın diye söylenmesi gerekenlerin "milli birlik ve beraberlik" nutuklarının altında ezilmesine göz yumarsak; bugün susarsak, bu çarpık mekanizma yüzünden yüzlerce insanın ebediyen susmasına ortak olmuş olacağız.Başkada sözüm yoktur.

  • yorum avatar
    Rgndgd
    11-02-2023 09:16

    Hadim belediye oteli boş duruyor niye depremzedelere açılmıyor

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.