Konya
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.9
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    62965.262$

Anadolu-Patrikhane ve Avrupalılar (1)

04 Haziran 2021, Cuma 08:35

Anadolu Türkler tarafından alınmış, ihtida ettirilmiş ama, bu olay Haçlı âlemi tarafından hiçbir zaman hazmedilmemiş, o gün başlatılan Hilâl’le Haç’ın kavgası hâlâ devam ediyor ve kıyamete kadar da devem edeceğe benzer. Anadolu’nun İslâm­laşması Avrupa’da büyük infial uyandırmış, Aralarında mezhep farkı ve düşmanlığı olsa da, kiliseler ayağa kalkmış, büyük bir Türk düşmanlığı kampanyası başlatılmış, Papa 5. Nikola büyük bir ayinde: "İstanbul geri alınıncaya kadar bir haçlı se­feri baş­la­tıyorum ve takdis ediyorum"(1) demiş ve ger­çekten bu sefer hâlâ devam etmektedir. 2004 yılında Hey­beliada Ruh­ban Okulu’nun açılması için yapılan bir toplan­tıda Yunan Pat­riği:“Anadolu’ya tekrar döneceğiz” de­miştir. 

Onlara göre Anadolu kutsal bir belde, İncil Ülkesi’ yani ‘Bible Land’ dir.(2) Hıristiyanlık burada yayılmış, burada resmi din haline gelmiş, St Pavlus Anadolu’yu karış karış dolaşmış, ilk Hıristiyanlar Kapadokya ve benzeri yerlerde, yer altı kilisele­rinde ibadet etmişler, Romalıların zulmünden gizlenmişler, bir­çoğu idam edilmiş, bu dava uğruna birçoğu azizlik statüsüne yükselmiştir. Kiliseleri, manastırları, tabir caizse tekkeleri ve türbeleri vardır.

Son zamanlarda Anadolu üzerine dikkatleri çekebilmek için yalanlar bile uydurmakta, kendi tarihçileri bile ispat ede­mese de, Hz. Meryem’in oğlunun vefatından sonra, havariyyundan St Jean ile birlikte Anadolu’ya geçtiğini, Efes’te yani Selçuk İlçemizde yaşadığını ve Meryemana Manastırında yatmakta olduğunu dillendiriyorlar ve burayı ziyaret eden Hı­ristiyanların hacı olacaklarını söylüyorlar.(3) Nitekim son zaman­larda memleketimize gelen Clinton, Bush, Hilari vb. üst düzey dünya liderleri mutlaka burayı ziyaret edip hacı olmakta­lar.(4) Aslı olmasa bile dikkatler bu topraklara çekiliyor, genç nesillerin zihinlerine kazınıyor. Kapadokya’ya verilen aşırı de­ğer ve kıymetin altında da bu gaye yatmaktadır. Aziz Nikolas’ın yani Noel Baba’nın da Demre İlçemizde yaşadığına ait hurafe ve efsane de bu kabildendir.

2002 de Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Aya­sofya’nın Hıristiyan dünyasına iadesini istedi” Fener Rum Pat­riği de Avrupa Birliğinden “Anadolu’da önceden var olmuş Hıristiyan toplumların yaşadığı bölgelere yeni den yerleştiril­melerini istemiştir.(5) Ahir zaman yaklaştığında İsa Mesih’in gelip, Ayasofya’yı alıp yine Hıristiyanlara iade edeceğine ait birçok efsane uydurulmakta ve genç dimağlara kazınmaktadır. Avrupa’da Ayasofya minareleri arasına çan asılmış kartpostallar bastırılıp dağıtılmaktadır. Nerdeyse 600 seneye yaklaştığı halde hâlâ Avrupa’nın birçok harita ve dergisinde İstanbul adı değil, eski adı Kostantinapolis adı kullanılmaktadır.(6)

Bütün gaye ve idealleri, Yunanlıların Megola idea dedik­leri; “Anadolu’ya bir gün mutlaka geleceğiz ve Türklerden alıp, tekrar tanassur ettireceğiz (Hıristiyanlaştıracağız).” felsefesi üzerine kurulmuştur. Vatikan ile Patrikhane bile bu hususta tarihi kin ve gayzlarını bir kenara bırakıp ittifak etmiş durum­dalar.(7)

Onun için son 1,5 yılda Türkiye’mizden 4,4 milyon metre kare toprak, 8351 adet taşınmaz satın almış­lardır.(8) Bu Yavru Vatan Kıbrıs’ın üç katından(9) fazla bir toprağa teka­bül etmekte­dir. The Independent gazetesi, İngilizlere Kapadokya’dan ‘peri bacası’ alma çağrısı yapmaktadır. Gazetenin Internet sitesinde “Cebinize 20 bin sterlin koyup Kapadokya’daki yüzlerce ma­ğara evden istediğinizi seçin, Londra’da bu parayla bir emlâk­çiye varsanız yüzünüze gülerler” diye yazmıştır.(10)

1940 yıllarda İstanbul Nazım planı yaptırmak için getirilen Henry Prost; bu gayenin tezahürü olarak, bile bile Haçlı eserle­rini meydana çıkarıp, İslâm eserlerini yok etmiştir.(11) Şu olaylar ibret alana ne kadar enteresan:

1925 de sınır dışı edilen ve ABD de ölen Patrik 6. Kostantin’in kemiklerini, Mart 2011 başlarında hükümetten izin alarak getirip İstanbul’a gömdüler. Ölülerini bile kutsal saydık­ları bu şehirden ayırmak istemiyorlar.

Onlar bu kadar fanatik hareket ederlerken, Cumhuriyetten sonra dış Türklerle ilgilenmek hatta isimlerini telaffuz etmek ırkçılık sayılmış,(12) zavallı garibanlar Balkanlarda bile Haçlının insafına bırakılmıştır. ll. Meşrutiyet yıllarında Balkanların % 60 Türk ve Müslüman’dır.(13) Balkanlarda uygulanan terör, tedhiş ve yıldırma politikalarından sonra, sayıları bir avuca inmiş, on­ların da çektiklerini Allah bilir.(14)

Bir de onların şirretliklerine misal verelim: Yunanistan’ın eski Dışişleri Bakanı Teodoros Pangalos resmi bir top­lantı ve­silesiyle, 08.06.1998 de İstanbul’a gel­miş ama pasaportunu ge­tirmemiştir. Küçük çaplı diplomatik bir kriz yaşanınca: "Ben pasa­portuma Türk mührü vurdur­mam.” demiş, Yardımcısı Nikita da: "Hem sonra burası Konstanti­nopolis (İstanbul) değil mi? İnsan kendi memleke­tine pasa­portla mı gelir?" demiştir. 

Dipnotlar:

1- İlhan Bardakçı, a.g.e. s. 267. 

2- Fikret Akfırat, Misyonerlik Karakter İnşa Ediyor, Aydınlık, 3 Şubat  2002, s. 20-21.

3- A. Ragıp Akyavaş, “Çalar Saat-2” TDV Yay. Ank. 2010. s. 126.

4- Uğur Yıldırım, a. g. e. s.156;  Milliyet Gazetesi, 18.11.1999.

5- Banu Avar, “Hangi Avrupa”, Truva Yay. İst. 2008, s. 324.

6-Yüksel Subaşı,“Ve Akıllı Türkler Vardı”,Konya Taksim Ofse,2007, s.15. 

7- Hürriyet, 28. 06. 2008.

8- Bayındırlık bakanı Zeki Ergezen’in açıklamaları, Milliyet Gazetesi, 21. 01. 2005.

9- Bilal Çağrı, Barem Dergisi, Aralık 2004, sayı 5, s. 12.

10- Milliyet Gazetesi, 03. 03. 2005.

11- İrfan Özfatura, Tarih ve düşünce Dergisi, Mayıs 2004, s. 5.

12- Sabahattin Zaim, a. g. e. s. 90.

13- Sabahattin Zaim, a. g. e. s. 34.

14- Geniş bilgi için bkz: Ahmed Davudoğlu, “Ölüm Daha Güzeldi”, Hece Yay. Ank. 2005.

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.