Alış-verişte dürüstlük
01 Kasım 2015, Pazar 00:00Alış-verişte hile yaparak, insanları aldatarak haklarını üzerine geçiren, sonuçta toplum düzenini sarsan kimseleri Yüce Allah şöyle uyarıyor: "Ölçüyü tam yapın, eksik tartanlardan olmayın. Doğru terazi ile tartın. İnsanların hakkını azaltmayın.."([1]) “Bir şeyi ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam tartın, doğru terazi ile tartın..."([2]) Allah Teâlâ böylece biz insanlara kazançlarımızı, kendimizin ve ailemizin rızkını helâl yollardan temin etmemizi, haram lokmadan şiddetle kaçınmamızı emretmektedir.
Bu konuda yine Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulur: "Ey inananlar; mallarınızı, aranızda haksızlıkla değil, karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle yiyin, haram ile nefsinizi mahvetmeyin. Şüphesiz Allah size merhamet eder."([3])
Sevgili Peygamberimiz, alışverişinde dürüst olan ve müşterisini aldatmayan bir satıcının kıyamet gününde Peygamberler, doğru kimseler, sıddıklar ve şehitlerle beraber olacağını haber vermiştir.([4]) Yine Peygamberimiz bir gün pazarda buğday satan bir satıcının yanından geçiyordu. Elini yığının içine soktu ve bir avuç buğday çıkardı. Yığının üstü kuru olduğu halde, avucunun içindeki taneler yaştı. Peygamberimiz, mal sahibine bunun sebebini sorduğunda, yağmurda ıslandığını söyledi. Efendimiz: "İnsanların görebilmesi için onu açığa koymalı değilmiydin? buyurarak sözlerine şöyle devam etti: "Bizi aldatan bizden değildir."([5]) Bütün bunlar, tüketicinin korunmasına, aldanmaların önlenmesine ve kalitenin iyi olmasına yönelik, dinimizin ortaya koyduğu güzel prensiplerdir.
İşte yukarıda adı geçen Türk Standartları Enstitüsü, yaptığı standardizasyon çalışmalarıyla, tüketicinin can ve mal güvenliğini korumak, mallar arasında karşılaştırma ve seçim kolaylığı sağlamak, fiyat ve kalite yönünden aldanmaları önlemek, sipariş kolaylığı ve ucuzluğu sağlamak gibi hedeflerin gerçekleşmesi için çaba sarf etmektedir.
Alış-verişte hile ve aldatma kul hakkına tecavüzdür. İnsanları kul hakkı yemekten önemle sakındıran Yüce dinimiz, insan haklarına saygılı olmak konusunda son derece hassasiyet göstermektedir. Çünkü kul hakkı tövbe ve gözyaşı ile ödenmeyecek haklardandır. Bu hak, dünyada sahibine ödenmeden gidilirse daha zor şartlar altında, kıyamet gününde mutlaka ödenecektir.
Bir gün Peygamber Efendimiz, Ashabına, "Müflis kimdir?" diye sordular. Ashabı Kiram: "Ya Rasûlallah! Allah ve Rasûlü daha iyi bilir ama, bize göre müflis hiç parası ve malı kalmayandır." dediler. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz; "Müflis kıyamet günü Allah'ın huzuruna namazıyla, orucuyla, zekâtıyla gelir. Cenneti kazandığını zannederek tam sevineceği anda dünyada çeşitli sebeplerle hakkını yediği bütün hak sahipleri bir anda etrafını sararlar. Bütün amellerinin sevabı hak sahiplerine verilir, fakat kâfî gelmez; ozaman alacaklıların günahı o kimsenin üzerine yüklenip Cehenneme gönderilir, hakiki müflis işte budur."([6]) buyurmuşlardır.
Birer vatandaş olarak; Ülkemizin ekonomi ve teknikte ilerleyerek gelişmiş ülkeler seviyesine yükselmesi hepimizin gönülden arzusudur. Bunun için; millî sanayimizin belirli hedeflere yönelmesi, kaliteli mal üretimi, ekonomide arz ve talebin dengelenmesi, ihracatta üstünlüğün sağlanması gereklidir. İşte Türk Standartları Enstitüsü bu konularda da öncülük yapmakta, böylece ülke kalkınmasına yardımcı olmaktadır.
Tek tek insanımızın ve ülkemizin menfaatinin korunması ve kıt olan kaynaklarımızın israf edilmemesi açısından çok hayırlı bir hizmet olan standart, standardizasyon ve kalite faaliyetlerinin tüm mal ve hizmetlerde yaygınlaşması için satın aldığımız mal ve hizmetlerde TSE markasını mutlaka aramalıyız. Unutmayalım ki ülkemiz, bilinçli üretici ve tüketicilerin omuzlarında yükselecektir.
Dipnotlar:
1-Şuara, 26/ 181-183.
2-İsrâ 17/35.
3-Nisa Sûresi; 4/29.
4-Tirmizi; Tac, C.2. S: 197.
5-Müslim, İman: 45; Ebû Davud Büyu: 50; İbn-i Mace, Ticaret: 36, Tirmizi, Büyü': 72.
6-Müslim, El Birr Vessıla Veladâb: 15.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.