Konya
28 Nisan, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63725.673$

Ahh Şu İmar Planı İşleri  ve 1965 Konya Örneği

14 Eylül 2022, Çarşamba 00:12

Kentlerimizin maalesef çarpık kentleşmeden etkilenmediğini söylemek çok zor.

Afetler Allah’dan; kuşkusuz ama düzgün altyapı, iyi planlanmış kentlerden mahrum olmamız afetleri daha acı şekilde yaşama nedenimiz maalesef. Depremin değil çürük binaların öldürdüğü gerçeği gibi örneğin sellerin yaşattığı acıların nedenlerinden en önemlisi de bence yanlış kentleşme. Peki niye yanlış şekilde kentleşilir ki? Günümüzde şehir plancıları var, bilimin ışığı var, Trafik Mühendisliği var; o halde niçin çarpık kentleşme, bunun sonucu kentlerdeki yap-bozlar, saçılan paralar gündemimizden hiç çıkmıyor? Ben mesela ciddi restorasyon yapan Tarihi Kent Belediyelerin çoğunun kadrosunda işi yüklenici firmaya bırakmayıp sahip çıkacak Sanat Tarihçisi olmamasına hayret ederim.

Cumhuriyetimizin ilk yıllarından 1965 Konya rahmetli Ahmet Hilmi Nalçacı Belediyeciliğinin Nazım İmar Planı ve sonraki yılların Konya’sını Yüksek Mühendis Selahaddin Babüroğlu’nun 1 Ağustos 1965 tarihli Türkiye Mühendislik Haberleri Dergisi yazısı ve  zamanın Selçuk Üniversitesi günümüz Konya Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden Hale Akseki ve  M. Çağlar Meşhur’un 2013 yılında Megaron adlı dergide yayınlanan makaleleri ile paylaşmak istedim.

Önce 1924 yılına gidelim. Ankara’yı şehirleştirme çabaları Milletlerarası müsabaka ile yapılmak istenir. Bizzat Mustafa Kemal’in katılımlarıyla yapılan çalışmaları Profesör Yansen kazanır. İlk plan sunumları sonrası sorusu “Bu şehir planını tatbik edebilecek kadar kuvvetli bir iradeniz var mıdır?” olur. Mustafa Kemal kızar ve sertçe cevaplar soruyu. Yansen “haklı olabilirsiniz ancak biz Almanya’da bile ne güçlüklerle karşılaşıyoruz” cevabını verir. Sonrasını Falih Rıfkı Atay Çankaya adlı kitabında anlatır. “Bu planın spekülasyoncular ve keyficiler elinde iflas etmesine yanarım. Şark kafası ve mizacının Mustafa Kemal’in enerjisini bile eriterek en güzel hayallerimizden birini nasıl söndürdüğünü , Ankara’nın neler kaybettiğini görmelisiniz. Ankara Valisi Nevzat beyin “Malatya’da dağ başında ne yollar yapmışım, Yansen bana şehir içinde sokak yapmayı mı öğretecek ?” sözüyle başlayan engelleme Belediyenin İmar Plancılığını görmezden gelerek baltalamasıyla sürer; ,bir İstanbul Milletvekili garaj bahanesiyle plandan dükkan kaçırır, bir başka Milletvekili kat kaçırır, Ankara’ya on parasız gelen biri yerli imara yıllarca hakim olur ve parasını Amerika’ya kaçırır, olan Ankara’ya olur.”

Gelelim Konya’ya ve rahmetli Ahmet  Hilmi Nalçaçı Belediyeciliğinden örnekle devam edelim. Yıl 1965. Belediyelerin çoğunun İmar Planına sahip olmadığı yıllar. Konya Nazım İmar Planı Projesi Yarışması açar, 34 proje katılır yarışmaya. . Babüroğlu çalışmayı “Konya Belediye Başkanı ve Belediye  Meclis Üyeleri bu kararla Konya’ya büyük hizmet etmişlerdir “ şeklinde yorumlar. Konya’lıların bu şekilde kuvvetli imar planlarının en kuvvetlisine sahip olduklarını belirtir.

Peki ya sonraki yıllarda neler olmuş ve kentimiz nasıl planlı rotadan sapmış?

1950 Nüfusumuz  64434 iken  2010 yılında  1 milyonun üzerine çıkmış. . 1965  planında güneydeki tarım alanları korunmuş, konut alanları kuzeybatı ve   batıya, sanayi ise kuzeye yönlendrilmiş. Tarım alanları büyük ölçüde korunmuş. 1980’li yılların sonuna geldiğimizde gerçek planlamadan sapıldığı, tarım alanlarının spekülatif olarak yapılaşmaya açıldığı belirtilmekte çalışmada. Aslında 1983 ve 1999 İmar Planları da kentimizin kuzey yönde gelişimini öngörmüş hatta tramvay hattıyla gelişim kurgusu güçlendirilmiş. 2013 yılındaki yayın  kentsel yayılmaya bağlı olarak 1. Sınıf tarım toprağı 12607 hektar, 2393 hektar ikinci sınıf, 55 ha üçüncü sınıf  ve 2574 ha dördüncü sınıf tarım toprağının yapılaşmaya kurban edildiği gerçeğini ortaya koymuş. Kısaca üst ölçekli planlarda öngörülenler alt ölçekli planlarda göz ardı edilmiş ve hem verimli tarım alanlarımız hem de planlı kent olma vasfımızı kaybetmişiz.

Konya’mın bugün yaşadığı çarpık kentleşme, ulaşım, trafik gibi sorunlar aslında önceki yılların plansızlığından veya planların göz ardı edilmesinin getirdiği sorunlar. Bugün yetkili makamlarda oturmakta olanların yapacağı yanlış planlar veya planlardan sapmalar ilerideki yıllarda sorunları büyütecek veya Ahmet  Hilmi Nalçacı rahmetli Belediyeciliği gibi doğru ve tavizsiz uygulanan planlar kentimin gene gecekondusuz, planlı ve çarpık kentleşmeden nasiplenmemiş şanslı kentler arasında yer almasını  sağlayacak, kentli huzur içinde yaşamını sürdürecek. 

İmar işleri veballi işlerdir. Şuyu vukuundan beter konulardır. 1924 yılında bile başarılamayan ve bazı spekülatif kazançlara konu olan eylemler yıllar içinde çok daha büyük rantlara konu olmuş ve rant kente ve kentliye gitmemiştir. Öyle planlar yapılmalı ki tarım alanları da sanayi alanları da konut alanları da mükemmel planlanmalı, dahası planların uygulamasından asla taviz verilmemelidir. Planlamanın ardında dik duracak yetkililer aslında kentlerin geleceklerinin de mimarları olacaklardır.

Konya’ma hizmet eden tüm Başkanlarımızı, Bürokratlarımızı yaşıyorlarsa minnet, yitirdiklerinizi rahmetle anıyorum. Hedef daha güzel, daha yaşanılır bir Konya.Emek verenler sağolsun.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.