AĞUSTOS AYI VE ZAFERLERİMİZ(3)
24 Ağustos 2017, Perşembe 07:33Bütün tarihçiler, Malazgirt Zaferi'nin bütün dünya tarihinde bir dünüm noktası teşkil ettiğinde birleşmektedirler. Bu zafer, bütün Anadolu'yu Türklere açık hale getirmiştir. Türklerin, tarih boyunca kazandığı sayısız Meydan muharebelerinden hiçbiri, istikballerine bu derece tesir edici mâhiyette olmamıştır. Türk tarihinde Malazgirt Zaferi'nden daha mühim tek olay İstanbul'un fethidir. Dandanakan'da kazanılan zaferi (1040), Malazgirt tamamlamış, İstanbul'un fethi taçlandırmıştır. Binanaleyh Türkiye devleti kurulacak ve Osmanlı, çağlar boyu bir cihan imparatorluğu olarak tarihteki yerini alacaktır.
Bütün Avrupa'da derin yankılar uyandıran ve İslâm ülkelerini -Fatimîler hâriç- sevinç içinde bırakan bu zaferin büyük kahramanı Alparslan, yüzlerce kaside ve tebriknâme ile övülmüştür. Alparslan'ın kısa saltanatı ileride Yavuz'un saltanatı gibi Türk tarihinin önemli devirlerinden birini teşkil etmiş ve Büyük Türk Hakanı'nın genç yaşta bir suikasta kurban giderek ölmesi, Türk imparatorluğunun dostları arasında üzüntü uyandırmıştır.
Halife üzüntülerini bildiren, bütün dünya Müslümanlarına baş sağlığı dileyen resmi bir beyanname yayınlamıştır ki, 1072 yılı sonunda Türk İmparatorluğu'nun eriştiği azameti açıkça gösteren bu vesika, büyük Türk hakanlığının bir cihan devleti olduğunu gösterir. Çünkü Halife, hiçbir hükümdarın ölümü için beyanname ile bütün Müslümanlara taziyede bulunmamıştır. Alparslan'ın adı, zamanımıza kadar, en büyük saygı ve sevgiyle anılmış, Mevlâna Celâleddin Rûmî gibi mütefekkirler, en büyük tarihçi, edip ve sanatkârlar tarafından övülmüş ve tazim edilmiştir.
Daha Alparslan zamanında Hicaz, Türk Hakanlığı'na bağlanmış, Mekke ve Medine mukaddes şehirleri, Fatımîler'den Türklere geçmiş, buralar Şiiler'den temizlenmiş, hac yolu emniyete alınmış, Türkler, Sünnî Müslümanların bir kat daha şükranını kazanmıştır.(1)
Malazgirt Zaferi, dokuz asır boyunca devam eden fetih destanının ilk mısrasıdır. Müslüman Türk'ün tarihinde bir dönüm noktasıdır. Nitekim, şair şiirinde bu gerçeği ne güzel ifade eder;
Bir sabah Malazgirt'te karşılaştı ordular,
Biri yok olmak için iki büyük ulustan.
Bir yandan Haçlı ordu, gök demire bürünmüş,
Öbür yandan tolgalar... kaftanlar gök atlastan.
Bir ordunun başında Romenos Diyojenes,
Birinde, Çağrı bey'in oğlu Başbuğ Alparslan.
Bir ordu son sözünü söyleyecekti bugün,
Biri kılıçlarını kurtaracaktı pastan.
Tanyeri ağarırken Malazgirt Ovasında,
Tekbirlerle başladı bir yıl sürecek destan.
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu
Ağustos ayında kazanılan ikinci büyük zafer, 30 Ağustos 1922'de, Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Türk Ordusunun, işgal ordularına karşı kazandığı 30 Ağustos (Başkomutanlık veya Dumlupınar) Zaferi'dir.
26 Ağustos 1071’de Türk Milleti, Alparslan'ın idaresinde Malazgirt'te kendisine yeni bir Anayurdun kapılarını açmış, tarihin seyrini değiştirmişti. 30 Ağustos 1922'de yine aynı millet, Mustafa Kemal Paşa’nın öncülüğündeki zaferi ile bu Anayurda göz dikenlere gereken cevabı vermiştir. Böylece, hem Türk hem de dünya tarihlerinin seyrine bir defa daha istikamet verilmiştir.
Birinci Dünya Savaşında güzel yurdumuzun emperyalist güçler tarafından işgal edilmesini kabullenemeyen Mehmetçik, Ağustos 1922'de bir kez daha milletiyle bütünleşerek, ay yıldızlı bayrağını, canından aziz saydığı vatanını müdafaa etmiş ve düşmanı ülkemizden kovmuştur. Bu iman ordusu, kanı ve canı pahasına, Allah'a ve Rasûlü'ne bağlılığını ispat için ölüme koşa koşa gitmiş ve Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle ölümsüzleşmiştir.(Bakara; 154.)
Türk Ordusu, Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile dünya harp tarihinde, sayısı pek fazla olmayan imha muharebelerinin en başarılı örneklerinden birini kazanmıştır. 30 Ağustos Zaferi, Türk Milleti'nin taarruz gücünün sönmediğini ortaya koymuştur.
Dipnot:
1-Türk Ansiklopedisi: "Malazgirt Meydan Muharebesi" Maddesi.M.E.B. Yayınları, Ankara 1976, c.23,s.,220-221.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.