Konya
03 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    34.83
  • ALTIN
    2399.0
  • BIST
    10208.65
  • BTC
    59029.35$

ZAMANE DÜNYASI

06 Eylül 2023, Çarşamba 00:22

Zamane dünyası pek garip gelmeye başladı bana. Önceden de öyleydi kesin de ben farkında değildim galiba. Anlaşılan yaşlanmaya başlayınca, gerçeklere kulak kabartıp gözümü açınca, dünyaya ve insanlara farklı gözle bakmaya başladım. Belki ben de bu farkında olmadığım çarkın içinde var oldum, yoğruldum, yok olmaya yüz tutmuşken, ne olduysa kendimi bulmuşumdur.

Garip ki ne garip. İnsanlar kendisi değil. Makinenin bir parçası, dişlilerin bir parçası gibi. Herkesin bir kavgası var, ama insanların bu kavgası, sonsuzluk bağlarını koparmış gibi, tek düze ve nefsine yaşamak. Herkes duygusunu, düşüncesini ve vicdanını, nefsine, dünyaya köle olmaya mahkûm etmiş. Herkes iyiyi alma, kötüyü verme derdinde. Ne kendinden haberi var ne de olan bitenden. Hür düşünceleri kalmamış, herkes kölelikleriyle, taklitlerle var olma gayretinde, samimiyetten uzak, özgür düşüncelerini kullanamadan yaşamakta.

Çocuk masumiyetimizi kaybedip büyüdükçe rol yapmaya, kanayan yarayı sarmak yerine kangren etmeye, hoşgörüyü ve ayıpları örtme yerine, kabalığı ve kendi kusurlarımızı görmeden, insanları ayıpları ile yargılamayı, rezil etmeyi öğrendik. Oysaki çocukluğumuzda hep kendimizi yaşamıştık. Kendimiz olmuş, içimiz gibi dışımızda bir olmuştu.

Hepimiz büyümek isterdik çocukken. Sanki büyüyüp başımız göğe erecek. Sanki büyüyünce herkese ve her şeye hükmedeceğiz. Çocuk aklı işte. Büyüdükte ne oldu? Büyüdükçe egomuz gelişti, büyüdükçe azla yetinmek yerine çoğa yöneldik, büyüdükçe mutluluk biriktireceğimize, acı, keder ve mutsuzluk biriktirdik. Sürekli yanlışlarla yarışır, bugün var olup yarın yok olacak arzularımızın, geçici sevdalarımızın esiri olduk. Bu esaretle, gerçek anlamda varlığımızın sahibinden, varlığımıza hükmedenden sanki korkmazcasına. Bir kibir var oldu insanların yüzünde, ciddiyet takındıkları, şimşekler çaktırdıkları gözlerinde ve çokbilmişlik tasladıkları sözlerinde.

Herkes mal sevdasında, maddeyi düşünerek maddeleşmekte. Maddeleştikçe bereketsizliğimiz ortaya çıkmakta. Hepimiz konuşma derdindeyiz ama ne konuştuğumuzu bilmeden, o şunu demiş, şu bunu demiş diyerek kendi fikrini söylemeyen riyakârlarla dolmuş ortalık. Bir kendi fikri yok, bir de yüce Yaradan’ın emirlerini kale almamak var. Ama herkesin söyleyeceği bir lafı var dillerinde. Soğuyorsun azizim, her gün aynı sözleri söyleyenlerden. Soğuyorsun, düşüncesini söyleyemeden başkasının ağzından konuşanlardan. Bir riyadır almış başını gidiyor. Nasıl ısınacaksın bu soğukluğa bilemedim.

İç dünyasında kopan, fırtınalardan haberi olmadan, dışını süsleyen insanlar çok sıkıcı geliyor, farkında olana. Aslında konuşunca ne kadar flu, ne kadar bulanık ve anlaşılmaz oldukları görülüyor. Dışı gibi içi süslü olanı ara ki bulasın. Bir güzellik görsen, küçük bir güzellik, mutlu olacaksın, değer vereceksin, “kalıbının adamıymış” diyeceksin. Ama neredeee, kızgın çölde vaha bulmuş gibi bir durum olurdu bu.

Hepimizin bir özlemi var. Daha çokluk özlemi. Daha çok edinmek, daha çok sevilmek ve daha çok itibar sahibi olmak, daha çok konuşmak, daha çok yaşamak, daha, daha, daha. Sonu yok bu dahaların. Ne kadar bu dahalı özlemlerimiz olsa da, bir boşluğun ve yalanın içerisinde yaşadığımızın farkında değiliz. Az ile yetinmeden, az konuşup çok dinlemeden, onunla bununla uğraşıp, kibirle yaşayarak, sevmeyi düşünmeden, sadece kendisinin sevilmesini isteyip, verici olmadan. Hep alıcı olmak, nereye kadar?

Az kazan çok kazan, az yaşa çok yaşa, sevmeden sevilmeyi, vefa göstermeden vefa gösterilmesini iste, onu çekiştir bunu çekiştir, ona kumpas kur bunu yargıla. Görevin olmayan çoğu şeyleri görevin zannet. Nereye kadar gidecek bu? Vara vara iki metrelik bir çukur, çukurun içinde hesap defteri. “Al sana yaşadıkların, yaşattıkların ve yaşatman gereken ama yaşatmadıkların” diyecekler. Artısı eksiyle hesabın görülüp bundan sonra yaşayacaklarını gösterecekler.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.