Konya
08 Mayıs, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.26
  • EURO
    34.72
  • ALTIN
    2401.5
  • BIST
    10322.64
  • BTC
    62449.77$

Zam. Zam. Zam…

24 Aralık 2022, Cumartesi 00:05

Asgari ücret net 8 bin 500 TL oldu. Oldu olmasına fakat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklamasının ardından birkaç esnafı ziyaret ettim. Kot pantolon fiyatını sordum. Esnaf arkadaşın geçtiğimiz hafta tanesini 100 TL’den satılan pantolonun 150 TL olduğunu söyledi. Neden yüzde 50 arttı diye sorduğumda asgari ücrete yüzde 50 zam geldi dedi. Yani asgari ücret zammı açıklandıktan 1 saat sonra duyduğum bu cümleler beni korkuttu.

Yarın her şey zamlanacak! Diye devam eden esnaf arkadaşın yanından ayrıldım ve bir diğer esnaf arkadaşın yanına gittim. Geçtiğimiz hafta 400 TL’den sattığı montlara 600 TL diyor. Ne oluyor ne bu zam dediğim de havalar soğudu, alacaklar artık. Bugüne kadar sorup almadan gidenler bugün almaya geliyor. Alırlarsa 600 TL…

Asgari ücretin zamlanması, havaların soğumasını fırsata çevirenlere birebir şahit olunca, gıda da durumu merak etmemek elde değil. Gitmedim bir markete ama; marketlerin de fiyatları yükselteceğinden eminim. Bahanelerinin de asgari ücret zammı olacağını biliyorum. Biliyorum da bunun fırsatçılık olduğunun altını çizmek gerekir. Denetimlerin yapılması, fahiş fiyat uygulayanlara ağır cezaların verilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum.

Fransa’nın yaptığını yapmak gerekir. Temel gıda maddelerinde tek fiyat uygulamasına geçilmesi gerekir. Bir markette 2,5 kilo prinç 100 TL iken bir diğerinin bilboart reklamlarında aynı marka pirinçin 80 TL olduğunu görebiliyoruz. Örneğin, ekmekte olduğu gibi, sigarada olduğu gibi marka ürünlerin tek fiyattan satılması gerekir. Bütün marketlerde aynı olması gerekir. Üreticiden çıkan ürünün marketteki fiyatını devletin görmesi ve denetlemesi gerekir.

Örneğin eczanelerde olduğu gibi bir uygulamanın marketlere de yapılması gerekir. Ecza deposundaki ilacı sağlık bakanlığı görebiliyor, hangi eczaneye gittiğini biliyor. Hangi depoda, hangi eczanede ilaç var görebiliyor. Ve bunun fiyatlarını da görebiliyor. Bugün piyasada yok dediğimiz ilacın depolarda olup olmadığını gören bakanlık takibini yapabiliyor. Aynı sistemin gıda ürünlerinde de yapılması gerekir. Üretici firmanın nerelere ne kadar mal verdiğini kayıt altına almak, mal verilen yerlerin elinde mal var mı yok mu onu görebilmek gerekir.

Fiyatları da bu şekilde kontrol altına alabiliriz. Unutulmamalı ki, Türk milleti fırsatçılığı seviyor. Eline imkan geçtiği anda anasını ağlatıyor. Buna fırsat verilmemeli. Kimin ne kadar kazandığını ve kazanacağını görmek kurulacak küçük bir sistem ile mümkün. Bakın o zaman enflasyon nasıl düşer, fiyatlar nasıl geriler. Uygumayanlara kara borsaya çıkanlara en ağır cezalar verilmeli…

Sağlıcakla kalın….

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.