Konya
03 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.41
  • EURO
    34.83
  • ALTIN
    2396.0
  • BIST
    10208.65
  • BTC
    59878.15$

YOLDAN ÇIKMAK

14 Aralık 2022, Çarşamba 00:00

“Aramak yola çıkmaktır, yola çıkmak yoldan çıkmaktır!”

Yoldan çıkmak; hangi anlamda kullandığınıza bağlıdır. Her yol doğrumudur ki yoldan ayrılana, o yoldan çıkana kötü gözle bakılsın? Herkesin gittiği yol, her zaman doğru yol mudur, yoksa sürü psikolojisiyle yanlışa katılmak mıdır? Veya bir başka manada, insanın bulunduğu yol, doğru hal üzerine midir?

Yola çıkmak bir amaç üzerine olsa da, yoldan çıkmakta da, bir amaç vardır. Ama yolun başında bile yoldan çıkarken, yolun doğruluğunu veya yanlışlığını, tekrar yola ve yolculara bakmakta yarar vardır. Eğer yol yanlışsa ve yolculuğa refakat edenler de yanlışsa, bunu görmek, bunun farkına varmak, yoldan çıkmanın erdemini ortaya koyar.

Bu nedenle çıkılan yol çok önemli ki, yoldan çıkış da önemli mi önemsiz mi ona göre düşünmek ve karar vermek gerekir. O nedenle yola bakmak lazım, nerede başlayıp nereye gidiyor, yol nerede nelerle kesişiyor, ne kazandırıyor, ne kaybettiriyor, maddi manevi ne veriyor ve sonu var mı, yok mu? Eğer bunlar hep olumsuzsa, yoldan çıkmak, önemli ve değerli bir kavramdır. İşte insan, yolun deneyimi ve kendi deneyimini, yürüdüğü yolun bilinciyle, hakikatle yolda kalır veya yoldan çıkar. Bir anlamda yol, insanı terbiye eder.

Yol nasıl terbiye eder? Yanlış bildiğin yolda herkesle yürümemen gerektiğini, doğru insanlarla doğru yolu bulduğunu veya doğru insanları bulamasan bile doğru bildiğin yolda yalnız kalma pahasına, zorluklarla mücadele etme gücünü bulduğun zaman, yol seni terbiye etmiş demektir. Unutmayın yalnız da olsanız, Hz. Pir’in “Ben doğru yolda kaybolmuş kişi görmedim” dediği gibi doğru yolda kaybolan olmaz.

Her yola çıkış ve yoldan çıkış bir bedel ödemekle sonlanır. Bu, bedel, ödül de olabilir, ceza da. Bunu göze almak cesaret ister. Çünkü yoldan çıkmakla, yalnız kalmayı göze almışsın demektir. Eğer hakikati arıyor ve hakikat yolunda ilerlemek istiyorsan da, eğer yol seni tatmin etmiyorsa, yalnız kalacak olsan bile bu cesareti gösterebilirsin. Aslında yoldan çıkmak, zor bir seçenektir. Ama nereye gideceğini bilmiyorsan, yoldan çıkmanın da, yolda olmanın da, seçeneğe yönelmenin de hiçbir önemi yok. Çünkü seçenekten tercihe yol almak, adım adım yaşayarak, hakikati görerek yolunu çizmektir. Yani insanın yola çıktıklarıyla sürü psikolojisiyle davranması değil, akletmesi ve özgür iradesini kullanma cesaretini göstermesidir. Akletmeyen insan da, bunu beceremez. Ama yürümeyi öğrenmiş, akletmeyi bilen zihinlerin elbet hakikati bulduğu bir yolu olacaktır.

Aslında bizi yoldan çıkaran veya yola devam ettiren, inancımız, duygu ve düşüncelerimizle birlikte, sahip olduğumuz birikimler ve kişisel gelişimimizin vermiş olduğu değer yargılarımızdır.

Yolda çoğunluğun olması, gidilen yolun doğru olduğunu göstermez. Ama sen o çoğunluğun içinde kalsan bile, eğer istikametini biliyorsan, onların nere gittiğinin o kadar önemi yok. Sen yine de o yoldan çıkar, doğru yolu bulursun.

Aslında nereye gideceğini bilmiyorsan, hangi yoldan gittiğinin, yolda olup olmadığının hiçbir önemi yoktur. Çünkü ne yolu biliyorsun, ne de yolun doğruluğunu veya yanlışlığını. Bir sürü psikolojisiyle hareket ediyorsun demektir.

Öyleyse, yoldan çıkmaktan amaç ne diye düşünmek lazım. Belki de eğri yoldan doğru yola hareket etmek için o gidilen yoldan çıkılmıştır. Önemli olan, gidilen yolda gördüklerini kıyaslayıp yol bulmaktır, yoldan çıkmak. Demek oluyor ki; bazı durumlarda yoldan çıkmak, gerçeği görmek ve hakikat kapısını görüp, açmaktır.

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.