Konya
03 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    34.93
  • ALTIN
    2397.3
  • BIST
    10218.44
  • BTC
    61181.85$

YILBAŞI/YENİ YIL

02 Ocak 2023, Pazartesi 02:55

Bir yıl daha geride kaldı. Takvim yaprakları düşüyor tek tek. Dünyamız yaşlanıyor, insanlar yaşlanıyor. Çocukluk, gençlik, dinçlik, güzellik, sağlık ve hayat her gün ve her yıl biraz daha gidiyor elden.

Yılbaşı, yılbaşı kutlamaları.

Yılbaşı, yeni yılın ilk saatleri.

Bizim kafamızın hiç basmadığı yılbaşı kutlamalarını TV ekranlarında gördük gene üzülerek ve daha çok da, toplumun nereye sürüklendiğini düşünerek. Madem ki bireyim, bu benim hakkım olmalı. TV ekran rezaleti, kutlama adına daha çok toplumun üzerine atılan imha kapasitesi yüksek bomba gibiydi. Gerçi, normal zamanlarda da yapılıyor böyle yayınlar.

Olup bitenlerin, olup bitmemiş olması için ne yapılabiliyor?

Bu bahsi uzatmalayım.

Güzel olan ne?

Güneşli günlerde yeni yıl.

Kışın güneşinde gelen yeni yıl.

Güneşiyle umut muştalayan yeni yıl.

Yeni yıl sevgi, samimiyet, sağlık ve tüm güzelliklerin yılı olsun.

Yeni yıl ülkede varlık, barış, adalet yılı olsun.

Hayranı olduğumuz büyük mütefekkir, fikir ve dava adamı, edebiyatçı, şair Sezai Karakoç’un  yeni yıl düşünceleri üzerine yazdığı “İNCİ DAKİKALARI” adlı şiiri armağanımız olsun.

Lütfen okuyunuz.

 

İNCİ DAKİKALARI

Sen bana yeni yılsın her dakika 
Her dakika bir yaşıma daha giriyorum 

Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni 
Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın 
Ben bin parçaya bölündüm her parçasında 
Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın 
Çalkantısız Üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın 
Erkek ağlar mı diyeceksin 
Hayberin kapısı ağlar mı erkek ağlar mı 
Ben yel gibi erkekler ağlar diyorum 
Bir dakika ağlar yılbaşı dakikasında 
Daha gözlerimin gerçek yaşları belirmeden 
Ağlamak diye bir şey yoktur diye bir şey 
Yüzme bilmeyen bir uyurgezer yüzer ya 
Çürük ve havada asılı tahtalar üstünde 
Hafif kedi ayaklarıyla yürür gerçekten yürür ya 
Sen benim ağlamamı erkeklığıme 
Uyanan ölmeyen yenilenen 
Azgın kışlar içinde keskin baharlar bulan 
Seni bulan yeniden bulan tekrar tekrar bulan erkekliğime say 

Bütün bir yıl bütün bir yaşama boyu 
Gizli heybelere binbir gece eşyası doldurduğuma say 

Ben otomobilleri böylesine yankısız sağır komam 
Öyle bir isyan şiiri var ki ben onu yakalayacağım 
Bu yunan şehrinin düzenini öper ve yalvarırım 
Şehrin ölümünü yanlış anlama 
Gözleri kör oldu doğrudur ama o kadar 
Ve şehrin gözlerini geri verme dakikalarıdır bu yılgın çanlar 

Senin odan günışığı en güzel müzik bana 
Farklılıklar odası 
Giden tren buharları içinde örümcek ağı 
Sen güzel örümcek ağı yaşamakla yaşamamak 
Doğduğumuz şüpheyle öldüğümüz şüphe arasına gerilmiş 
Garip bulut farklı müzik güzel örümcek ağı 

Ben bir yabancı buğunun kokusunu alıyorum 
Bu kokuyu alıyorsam onulmaz kıskançlık yaramdandır 
Benim garipliğime bakma benim kıskançlığıma bakma benim 
İncilerin ilk gerçek ve yeni yorumunu bulur gibi oluyorum 

Bu inciler denizlerin en karanlık noktalarında bile yoktur 
Benim ak ve kara kayalar içinde bulduğum inciler 

Bu inciler sen olmasan bende bile yoktur 
Oldukları yerde bile

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.