Konya
03 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.85
  • ALTIN
    2401.1
  • BIST
    10208.65
  • BTC
    59334.13$

YIKILMANIN MEVSİMİNDE DEĞİLSİNİZ

12 Ekim 2022, Çarşamba 00:00

Dünya hepten dibe vurmadı, hepten de kötü değil, güzellikler de var etrafımızda. Tabii ki görmek, yaşamak ve mutlu olmak isteyene. Lakin bakış açısı olumlu olanlar, bu güzelliklerin farkında olabiliyor ve onları yaşıyor. Ama insanoğlu kendine güveni bir yana bırakıp hep başkalarından istekleri oluyor, hep bir beklenti içinde, bunları elde edemiyor ve beklenti içerisinde yaşıyor. Sanki gerçek bir dünyada değil de, hepimiz hayal âleminde yaşıyor, beklentilerimizi çok yüksek tutuyor, mutluluğumuzun şartı olarak beklentilerimizin zahmetsizce bize sunulmasını istiyoruz.

Ne istiyorsunuz, akşam sabah, hurilerin perilerin, karakaşınıza, kara gözünüze hayran olup yanınıza koşarak gelip başınızı okşamasını, elinizden tutup karakaşınıza, kara gözünüze bakmasını mı istiyorsunuz? Ne bileyim, iki yaprak arasından güneşin ışığının yansıması, hafif bir meltem esintisinin yapraklara çıkarttığı rahatlatıcı bir kıpırtı bile insanın gönül telini titretmesi, yaşadığını hissettirmesi bile bir an olsun insana huzur verebiliyor. Varsın periler gelmesin, ama insan, huzuru yeter ki yaşamasını bilsin. Bir insanın acısı olabilir, ama zamanın önüne çıkardığı bazı küçük mutluluklarla bu acılara inat hayata tutunma çabası elde etmesi gerekir.

Büyük, coşkulu sevinçler yaşayamasak da küçük küçük hazlarla yoklanıyoruz. Olsun varsın, sabah, tan yerinin ağarmasıyla birlikte önümüze açılan yeni umutlar ve yeni odaların kapısı açılıyor. Az bir mutluluk mu bu tan yerinin ağarmasını görmek, az bir mutluluk mu uykudan uyanıp yataktan kalkarak hayata yeniden başlayabilmek.

Sevincimizi hep iyi şeylerle ölçer olduk. İnsan hep iyi şeyler olunca mı sevinir? Oysa kötü bir şey olmadı diye sevinmekte vardır hayatın içinde.

Bazen çok zordur hayat, akıntıya karşı kürek çeker zorluklarla karşılaşırsın, yorulmak istemezsin yorulursun, ama hayat ne kadar zor olsa da, her şeye rağmen yaşamaya devam etmektir insanın gayesi. Buna pes etmek demeyin, bu pes etmek değildir. Bu, insanın hayat süresince elde edeceği en büyük kazanç olan tecrübelenmek ve olgunlaşmaktır. Unutmayın, her acının ardından ve kâbus gibi geçen gecenin ardından sabaha yatağından kalkıp hiçbir şey olmamış gibi gülümseyebilen ve hayatına devam eden insan, zorluklara karşı mücadele hırsını içinde taşıyan çok güçlü insanlardır.

Şimdi bana masal anlatma diyeceksiniz. Evet, hayatı acılar ve dertler içinde yaşayanlar için hayatı olumlu yorumlamak bir masal gibidir, bu masalı sen değil de başkası anlatınca öyle algılarsınız. Çünkü başkasından süslü sözlerle dinlemek keyif vermez ve herkes kendi yaşadığı hayatın zorluklarını düşünür. Ama yine de siz, her şeye rağmen gülebilmek, tebessüm edebilmek yolunu seçin. Seçin ki, acılara tutunurken dünyanın bütün kirlerine karşı gülümsemeyi az da olsa mutluluğu yakalayabilesiniz. Somurtmanın ne anlamı, kime ne faydası var ki? Eğer gülümsemez, o masalın içinde huzuru aramazsanız çıkmazınızı daha diplere çekersiniz. Siz yeter ki gülümseyin, hayatın içinde olun. Siz kabuğunuza çekilir hayattan kendinizi soyutlayıp somurttuğunuz zaman hayat değişmeyecek, aksine daha da zorlaşacak ve yıkılacaksınız. Yıkılmanın mevsiminde değilsiniz, gülümseyin ve mücadeleye devam edin ki, yenilgi sizden çok çok uzak olsun.

Hayat; kimseye sonsuz mutluluk da, sonsuz acı da bahşetmez. Herkesin hayalleri, ulaşılabilir veya ulaşılamaz istekleri de vardır, ama hiçbir kimse ne kötünün dibindedir, ne de mutluluğun. Acele etmeyin. Belki bir yere yetişmek için acele edersiniz, trafikte ilerlerken aniden kırmızı ışık yanar ve kızarsınız. Bir de bakarsınız önünüzden geçen araba bir başka aceleci arabayla kaza yapmıştır. Neyin nimet, neyin külfet olduğunu o zaman anlarsınız.

Yetinmeyi bilmez, istediğinizi almak, hedefinize bir an önce ulaşmak için mola vermeden kendinizi yıpratır, süreci zevk almadan yaşar, hedefinize ulaştığınızda veya isteğinizin yerine geldiğinde, hastalık ve yaşlanmışlığınız da buna izin vermez, yaşamadığınız mutluluklar ve çektiğiniz acılar yanına kar kalır. Mola vermek, işte bu süreçte, sonu ne olursa olsun, hedefe ulaşsanız da, ulaşmasanız da, yolu ufakta olsa mutluluklarla tamamlamayı sağlar.

Fazla takmayın ama boş da vermeyin, siz ufacık şeylerden mutlu olmaya bakın, bırakın hayat bildiği gibi geçsin. Zaten siz dertleri, istekleri fazla takıntı yapsanız da, yapmasanız da, hayat geçip gidecek. Kimse, ama hiç kimse istediğini alarak bu âlemden gitmemiştir. Herkes bazı eksikleri, bazı pişmanlıkları ve bazı isteklerinin yerine gelmemesiyle ile göçüp gitmiştir.

Sende olmayan başkasında varsa da dert edinme! Sen etrafındaki güzellikleri gör, sende olanla yaşa, çünkü hayatı ıskalama gibi bir lüksün yok.

Hayat size ne yaşatırsa yaşatsın, karşınıza ne kadar zorluk çıkarsa çıksın, ne kadar canın acırsa acısın; kendin olmaktan, şükretmekten ve nefes aldığın her saniye için mutlu olmaktan ve gülümsemekten geri kalma. Hayat hep kötülüklerle dolu değil, güzellikler de var. Siz o güzellikleri de görmeyi ve yaşamayı deneyin.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.