Konya
08 Mayıs, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.27
  • EURO
    34.70
  • ALTIN
    2404.9
  • BIST
    10336.5
  • BTC
    62902.7$

VATANDAŞLIK GÖREVİMİZ

03 Kasım 2022, Perşembe 00:00

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 99.yılı kutlamalarında yaşadıklarım ve izlediklerimden sonra yeniden yazmaya karar verdim. Çünkü bu benim vatandaşlık görevimiz.

Çünkü büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eserim dediği “EN BÜYÜK ESERİM CUMHURİYETTİR” dediği ve “Ey Türk Gençliği! Birinci görevin, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve savunmaktırsözleriyle gelecek nesillere emanet ettiği Cumhuriyetimize sahip çıkmak vatandaşlık görevimiz.

Türk milleti olarak milletimizin karakterine en uygun idare şekli olan Cumhuriyet döneminin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda gösterdiği ülküde yürümek vatandaşlık görevimiz.

Geçen Cuma günü sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan “Türkiye Yüzyılı” vizyon konuşmasında ifade ettiği “Bu vatan, bu bayrak, bu devlet, bu gelecek hepimizin, gelin ülkemizin yeni yükseliş dönemini başlatalım” davetine icabet etmek vatandaşlık görevimiz.

Ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu birlik ve beraberliğe katkıda bulunmak, daha yaşanabilir, daha güzel bir gelecek için çocuklarımız için, torunlarımız için toprağımıza, yaprağımıza, bayrağımıza kısacası vatanımıza sahip çıkmak vatandaşlık görevimiz.

Cumhuriyet bir olmaktır, cumhuriyet vazgeçmemektir, cumhuriyet unutmamaktır, cumhuriyet üretmektir, Cumhuriyet sanatın ve bilimin eşliğinde ilerlemektir. Cumhuriyet halkın yönetimidir. Cumhuriyet aziz milletimizin bağımsızlık ruhunu en iyi ifade eden bir idare şeklidir. Böylesine önemli ve değerli bir günü hakkıyla kutlamak vatandaşlık görevimiz.

Devlet memurluğundan emekli olduğum 2015 yılından bu yana Konya’da Anıt alanındaki törenlere katılamadım, doğrusu katılmak istemedim. Çünkü üzülüyordum. Yeni iktidarla birlikte resmi bayramlardaki çelenk sunma ve kutlama programlarında yapılan değişiklikler nedeniyle eski coşkuyu, sevinci yaşayamama endişesi taşıyordum.

Ancak yüzyıla bir kala bakayım değişen bir şey var mı diye 28 Ekim Cuma günü çelenk sunma törenine katıldım. Alandan gözüm yaşlı ayrıldım. Halkın kendi kendini idare şekli olan Cumhuriyet Bayramında polis barikatlarıyla halk ve çelenk sunmaya görevi gereği gelen devlet erkânı ayrılmıştı. Resmi törende sadece Valilik ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı (Garnizon Komutanlığı 2016’da kaldırılmış) çelenginin sunulması saygı duruşu ve istiklal marşının söylenmesinden sonra dağıldık. Resmi tören toplasanız 10 dakika sürdü. İnanın çok üzüldüm. Nereden nereye gelmişiz.

29 Ekim Cumartesi günü Valilikteki tebrik tebligatı (resmi erkân), Feritpaşa caddesindeki geçit töreni ile Konya’nın resmi programı tamamlandı. Çok şükür Ankara başta olmak üzere pek çok ilde yapılan coşkulu etkinliklerde doksan dokuz yıllık bir gurur ve kazanımına yine halkın sahip çıktığını izledim de bunlarla biraz teselli oldum.  

Hâlbuki böyle bir sevinci devlet millet el ele hep birlikte daha büyük bir coşkuyla kutlamalıydık. Nitekim İlkokula başladığım 1964 yılından itibaren 2000 yılının ilk yıllarına kadar kırk beş yıl çocuk olarak, öğrenci olarak, baba olarak, amca, dayı olarak ellerimizde bayraklarla büyük bir coşku içinde kutlardık bu gurur günlerimizi. Torunumu bu heyecana bu yıldönümü ortak edemediğim ama inşallah gelecek yıllarda (özellikle yüzüncü yılda) birlikte layıkıyla kutlayabiliriz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına girilen bugünlerden itibaren yüzüncü yıl etkinliklerine daha coşkulu hazırlanmalıyız. Kalın sağlıcakla.

NOT: Bir süredir ara verdiğim köşe yazılarıma yeniden başlama fırsatı veren Konya Postası yönetimine ve usta gazeteci Uğur Özteke’ye çok teşekkür ederim. Her ay Kum Saatinde, her hafta burayım inşallah. Yeniden yazmam da vatandaşlık görevim. NC.

Yorumlar

  • yorum avatar
    Ahmet Ziya Gündüz
    03-11-2022 12:34

    Kaleminize sağlık Namık Bey. Sağlıklı nice güzel yıllar dilerim. İyi ki varsınız.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.