Konya
07 Mayıs, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.26
  • EURO
    34.86
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    10267.09
  • BTC
    63189.64$

Utanmadılar da!

14 Ocak 2023, Cumartesi 00:25

Hayatın en önemli gerçeği samimiliktir. Bu itibarla, hayat ile bağı olan edebiyat, mutlaka samimi bir edebiyattır denilebilir. Hayatı en gizli, en karışık yönleriyle anlatmayan, duygularımızı tıpkı hayatta olduğu gibi saf ve derin bir şekilde duyurmayan, elemlerimizi, felaketlerimizi, açık açık yansıtmayan bir edebiyat, hayat ile ilgisiz ve sahte bir edebiyattır.

Öyle bir edebiyat, kelimeleri dizip, onları işleyen pek hünerli kuyumcular çıkarabilir. Belki onlar çok süslü, çok göz alıcı şeyler yapabilirler. Fakat, ne yazık ki bütün bu sahte ürünler muntazam kış bahçelerinde yetişen iri yapraklı, parlak renkli çiçeklere benzer.

Uzaklığından dolayı bize çok çekici, çok harikulade görünen o meçhul sıcak iklimlerin bu göz kamaştıran ürünleri nasıl açık bir havaya, sert bir rüzgara dayanamazsa, hayat ile ilgisi olmayan böyle bir edebiyat da zamanın sonsuz kasırgaları önünde süpürülüp gitmeye mahkumdur.

Halbuki bedii his, hislerimizin en ilahi ve en samimisidir. Akşam rüzgarı ile inleyen bir çam ormanının karanlık hışırtıları ne kadar tabii ise, ruhun güzellik karşısında duyduğu hisler de hayatın en derin ve anlaşılmaz köşelerinden birdenbire fırlayıp çıktığı için, her şeyden çok samimidir.

İşte bunun gibi milletler için de “güzel” ve “iyi” telakkilerinden daha “milli” hiçbir şey yoktur. Bir toplumu başkalarından ayırmak isterseniz onun din ve ahlak hakkındaki, güzellik hakkındaki samimi duygularını arayınız. Çünkü bunlar doğrudan doğruya ruhundan koptuğu için hayatının en samimi taraflarıdır.

Yüksek ve hakiki sanat asıl ona derler ki, hayatı bütün genişliği ve bütün samimiliğiyle okuyucuya duyurabilsin. Ancak yapmacığın bittiği yerde sanatın başlayabileceğini, nedense, hala anlayamadık!

Belki de büyük bir gerçekliğin ardına gizlenen kendi hikayemizdir edebiyat. Anlatamadıklarınızın kaleme döküldüğü okuyucuyla buluştuğu kimsesizliğin sessiz bir çığlığı da olabilir.

Bütün imkansızlıkların üstesinden gelemeyip, çaresizliğin verdiği suskunluğun haykırışı da olabilir. Bütün olasılıkları sıraladığınızda gerçekten uzak, gerçeklerin (yalnızca kendin bildiğin şeyleri) başkalarının üzerindeki etkisi…

Etkilenmek gibi saflığın, var oluş sebeplerinden uzak, kimsenin hiçbir şey yapmadığını iddia ettiği aslı bütün kötülükleri yapan kişilerin yüzüne vurulması gerekendir edebiyat. Psikolojisinin bozukluğunun bile farkında olmayan hiç kimseye bir şey yapmadığını iddia eden, hayatın sadece kendisinden ibaret olduğunu, dünyanın kendi ekseninde döndüğünü, “bağlama”nın gizliliğini bile kısmi olarak duyurabilen utanmadan da yeniden yüzüne bakma cesaretini gösteren kimliksiz, kişiliksiz, psikopatın eseri de olabilir edebiyat. Kabul et ve destek al dediğiniz de bunu kulak ardı eden kişiliksize yapılabilecek tek şey…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.