Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.27
  • EURO
    34.74
  • ALTIN
    2397.0
  • BIST
    10247.75
  • BTC
    61500.104$

TEMEL İHTİYAÇLARIMIZ NELERDİR?

14 Mart 2022, Pazartesi 08:30

Temel ihtiyaçlarımız, “yaşamak, sevmek, öğrenmek ve ardında bir miras bırakmak” tır. Bu ihtiyaçlar birbirleriyle karşılıklı ilişkilidir. İnsanın tatmin olması için gerekli ve temel olan şeylerdir.

Temel ihtiyaçlarımızın varlığını tamamen kabul etsek de etmesek de, içimizin derinliklerinde var olduklarını biliriz. Bu ihtiyaçlar önemlidir. Önemli olduklarını kendi deneyimlerimizle de başkalarının deneyimleri ile de doğrulayabiliriz.

Temel ihtiyaçlarımız karşılanmazsa, boşluk ve eksiklik hissederiz. Boşluğu başka şeylerle doldurmaya çalışabiliriz. Ya da olan ile yetinebiliriz.

Yaşama ihtiyacı; gıda, giyim, barınmak, ekonomik özgürlük, sağlık gibi şeylere duyduğumuz fiziksel ihtiyaçtır.

Sevme ihtiyacı; diğer insanlarla bağ kurmak, sevmek ve sevilmek için duyduğumuz ihtiyaçtır.

Öğrenme ihtiyacı; gelişmek ve büyümek için duyduğumuz zihinsel ihtiyaçtır.

Bir miras bırakmak ise, , amaç, anlam arayışına sahip olmak için duyduğumuz ruhsal bir ihtiyaçtır.

Aslında bu 4 temel ihtiyaçlarımız birbiri ile o kadar etkileşim içindedirler ki zamanımızı ve yaşamımızın kalitesini fazlası ile etkilerler. Farkında olsak da olmasak da…

Yaşam ihtiyacımızı yani fiziksel ihtiyacımızı diğer ihtiyaçlarımızdan ayrı görürsek, diğer ihtiyaçlarımızın her birinin kalitesinin fazlası ile etkilediğini deneyimlemişizdir. Çünkü kendimizi iyi hissetmediğimizde düşünme öğrenme, başkalarıyla olumlu ilişkiler yürütmek vs. konularında yoğunlaşmak çok daha zorlaşır.

Öğrenme ve gelişme yolundaki ihtiyacımızı, sevme ve sevilme yolundaki ihtiyacımızdan ayrı bir bölüm olarak görmek ile diğer insanları gerçekten, derinden sevmeyi öğrenmek için uğraş vermeyebiliriz. Akademik bilgimizi artırırken, diğerleriyle anlamlı bir ilişki kurma yeteneğimiz azalabilir.

Ruhsal ihtiyacımızı öteki ihtiyaçların hepsinden ayrı görürsek, kendimiz ve amaçlarımız hakkındaki inançlarımızın, nasıl yaşadığımız, nasıl sevdiğimiz ve ne öğrendiğimiz üzerindeki güçlü etkisini fark etmeyebiliriz.

Peki, ne yapabiliriz:

Fiziksel alanda bir sorununuz varsa - mali bir kriz içindeyseniz- sosyal, zihinsel ve ruhsal ihtiyaçlarınızı ihmal edeceğinize, başkalarından yardım ve fikir alarak sorunuzu çözecek yeni seçenekler bulmak yolu ile seçeceğiniz yola bir anlam ve amaç kazandırabilirsiniz. Yaşamınızın bu alanlarında güç kazanırız.

Sosyal alanda bir sorununuz varsa -belki bir boşanma sürecindesinizdir- yaşamınızın fiziksel, zihinsel ve ruhsal alanlarına dikkat etmek, bu sorunla başa çıkma yeteneğinizi artırır.

Bu ihtiyaçlardan herhangi birinin karşılanmaması, enerji ve dikkatinizi yutan bir kara delik haline gelir. Mali bir sorununuz varsa, boşanma gibi derin bir sosyal travma geçiriyorsanız ya da sağlığınızı kaybetmişseniz, o giderilemeyen ihtiyaç sizi tamamen yutacak kadar acil, hayatınıza egemen ve baskın bir etken haline gelebilir. Diğer ihtiyaçlarınızı ihmal etmeye başlarsınız, yaşamınızın kalitesi her bakımdan etkilenir.

Ancak bu dört ihtiyacın arasındaki karşılıklı ilişkiyi gördüğümüz zaman, çalışmak bir anlama kavuşur, ilişkiler derinlik kazanır ve gelişim, sağlık değerli amaçlara erişmek için bir kaynak haline gelir.

O halde aşağıdaki sorular üzerine düşünmenizde yarar olabilir:

*Gün boyunca enerjinizi koruyabiliyor musunuz? Yoksa yapmak isteyip de, yapamadığınız şeyler var mı?

*Mali güvenceniz var mı? Kendi ihtiyaçlarınızı karşıladıktan sonra, gelecek için kaynak ayırabiliyor musunuz? Yoksa borç içinde yüzüyor, uzun saatler çalıştığınız halde kıt kanaat mi geçinebiliyorsunuz?

*Başkalarıyla doyurucu ve zengin ilişkileriniz var mı? Yoksa kendinizi yabancılaşmış ve yalnız hissederek, yanlış anlamalar, hatalı iletişim ve suçlamalar yüzünden başkalarıyla birlikte çalışmakta zorlanıyor musunuz?

*Sürekli olarak öğreniyor, gelişiyor, yeni bakış açıları kazanıyor, yeni beceriler ediniyor musunuz?

*Sizin için neyin önemli olduğu ve yaşamınızda gerçekten ne yapmak istediğiniz konusunda kafanızda açık seçik bir fikir yok mu?

Bir düşünelim isterseniz….

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.