Konya
08 Mayıs, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.26
  • EURO
    34.72
  • ALTIN
    2401.5
  • BIST
    10322.64
  • BTC
    62449.77$

Susuz ölecek gibiyiz!

07 Mart 2023, Salı 00:01

Eskiden büyükler anlatırdı! ‘Öyle bir kar yağardı ki, dışarı çıkmak mümkün olmazdı’ diye başlayan cümlelerin devamında sayısız kar hikayesi anlatılırdı. Bizlerde bu hikayelerle büyüyenler olarak günümüz de kar ve yağmur yağmamasına belki biraz anlam versek de çok anlamlandıramıyoruz. Yağışların olmamasından memnun olan kitlelerin sayısındaki artışı görünce yağmasa mı ki? Diye sormakta aklımıza gelmiyor değil!

Yağsa insanlık doyar diyorlar! Doymaması mı? gerekir! Onu da anlamıyoruz. Sanırım insanların biraz yoklukla imtihan etmesi gerekir gibi geliyor. Yani yokluğu biraz görsek bu kadar savurgan olmayı bırakabilir miyiz? Birbirimizi yersek hem nüfus azalır, hem de elimizdekiler ile yetiniriz. En yakınlarınızdan uzak durmak kaydıyla başlayabiliriz. İnsanları terbiye etmeye. Aslında ahlaki yönden terbiye etsek belki nüfusu da azaltmaya gerek kalmaz ama, bunun için uğraşmamamız gerekir. Ahlaksızların cehennemi doldurmasına müsaade edelim.­ Onlar doldurursa, belki ahlaklılar daha az cehennem görür. Aracını tatlı su çeşmesinin önüne çekip müzik sesini sonuna kadar açıp saatlerce araç yıkayan bu ahlaksızlara da bir şeyler söylemek gerekir. Bunca insan susuzluğun çekildiğini bağırırken neden halen bunu yapıyorsunuz? Ya da tarlasına ektiği ürünü vahşi sulama ile sulayan, çok para kazanacağım diye çok su tüketen çiftçiye de akıl ve ahlak gerekmez mi?

İnsanın beyni ahlaklı olmalı gerçi. Beyinsiz olunca bütün zararlıları yanında taşıyabiliyor. Geleceğini kendi kendine karartabiliyor. Beyin bedava olsa da bu insanların kullanamaması garip geliyor insana.

Karapınar’a olanlara bakın! Hem gün bir obruk oluşuyor. Nedenini de bilim insanları açıklıyor. Yer altı suları çekildi, çekilmeye devam ederse daha büyük felaketler yaşanabilir! Diye.

Biz ne yapıyoruz? Bölgede halen ayçiçeği ve mısır ekmeye devam ediyoruz. Tamamen çökene kadar ekelim ondan sonra bakalım ne yaparız? Hayır, bu insanları uyaran bilim adamlarının yanı sıra tarım kanunu çıkartılması ve bu bölgelerde farklı ürünlerin ekiminin yaptırılması programlanamaz mı?

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının bununla ilgili bir düzenlemeyi derhal yapması gerekir. Ve caydırıcı tedbirler alması ile bu çok su tüketen ürünlerin suyun daha bol olduğu bölgelerde ekilmesine olanak sağlanmalı.

Birde şu depremlerin gerçeklerine bakmak gerekir. Yaşanan bu kadar büyük depremler için Allah bölgeyi cezalandırdı diyenlere seslenmek isterim. Bu kadar cahilce bir düşünceye sahip olanın inancından şüphe duyarım. Dese ki, Allah bölge insanı ve Türkiye’yi imtihan ediyor. O zaman mantıklı gelir. Şimdi bir trafik kazasında yakınını kaybeden birine Allah onu cezalandırdı diyebilir miyiz? Hayır olan cezayı kaldırın. Kendiniz için daha büyük cezalar yazdırmayın. Diyelim ve sözü Müslüm Baba’ya verelim.

Ne demiş Müslüm baba:

Olmasaydı derdimiz söyler miydi Ferdi abimiz…

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.