SÖZDE DEĞİL, ÖZDE İLK YARDIM !

25 yıllık öğretmenlik meslek hayatımda ne zaman bir hizmetiçi eğitim kursu çıksa hep tedirgin olurum. Çünkü bu tür seminerler ortam, yer açısından çoğu zaman uygunsuz, çoğu zaman da kursiyer açısından kalabalık olmasından dolayı verimsizdir.

Hal böyle olunca eğitimi veren de alan da çoğu zaman sadece prosedür gereği bu kursu tamamlamış ve görevlerini yerine getirmiş olmak için zaman geçirirler. Gerçekte her iki tarafta aslında buralardan mutsuz ayrılmışlardır.

Geçen hafta “İlk Yardım Eğitim Kursu” adı altında yine hizmetiçi eğitim kursuna alındığım bilgisi geldi. Aynı düşüncelerle kurs yapılacak olan merkeze ulaştığımda öncelikle şaşırdım.

Bu hizmetiçi eğitim kursu için Milli Eğitim Bakanlığı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde özel bir hizmet binası tahsis etmiş. İçeri girdiğimde 25 kişilik u şeklinde masa ve sandalyeler hazır edilmiş, kitapçıklar masa üzerine bırakılmış vaziyette bekliyordu. İlk yardım İle ilgili tüm materyaller yine kullanıma hazır hale getirilmiş bekletiliyordu.

Görevli acil tıp ilk yardım öğretmelerinin biri yerlerini alan öğretmenlere “Hoş geldiniz” nazikliği ile kolonya ikram ederken, diğer bayan ilk yardım öğretmeni ise kursiyerler gelmeden çayı demlemiş hazır etmişti.

Herkes çay yada kahvesini yudumlarken bu hoş tanışma, güzel ve etkili mekan ile adeta bütünleşiyordu.

“Nasıl başlarsan öyle gider” sözü güzel bir sözdür.  Bu eğitim, başlayışından bitişine kadar da oldukça güzel ve verimli geçmiş, kursu bitiren herkes mutlu bir şekilde oradan ayrılmıştı.

Kaza anında neler yapılması gerekiyor ? 

Kazazedeye ilk yardım nasıl yapılmalıdır ?

Bilinci kapalı bir kazazedeye neler yapılması gerekiyor ?

Kalp masajı ve sunni teneffüs nasıl yapılır ?

Soluk borusuna kaçan yiyeceklerde nasıl müdahale edilir ?

Şeker komasına girenlerde yapılacak ilk yardım nasıl olmalıdır ?

Ve daha bir çok hayati konular sadece görsel ya da sözlü olarak anlatılmıyor, her kursiyere ayrı ayrı uygulamalı olarak özel hazırlanmış mankenler üzerinde de yaptırılıp gösteriliyordu.

Eğitim o kadar ciddiye alınmış ki kursiyerler eğitim sonunda anlatılanlarla ilgili hem yazılı, hem de uygulamalı olarak sınava tâbi tutuluyordu.

Sözün özü oraya gelen her öğretmen acil durumlarda artık hayat kurtarıcı bilgi ve uygulamaları kazanmış olarak okullarına huzurlu bir şekilde dönüyorlardı.

Kazalarda ölümlerin % 50’sinin ilk yarım saatte meydana geldiği gerçeğinden yola çıkarak bu eğitimin okullarda binlerce çocuk hatta yetişkinin hayatta tutunmasını sağlayacaktır.

Bu eğitimin 1 milyon öğretmenin tamamına verilecek olması ülkemiz adına büyük bir adımdır.

Milli Eğitim Bakanlığını bu örnek çalışmasından dolayı, uygulayıcı öğretmenlerimizi de bu etkili ve samimi eğitimlerinden dolayı yürekten tebrik ediyorum..