Konya
03 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.41
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2401.3
  • BIST
    10208.65
  • BTC
    59508.24$

SİYASET SUSMUYOR

13 Şubat 2023, Pazartesi 02:06

Büyük/küçük şirketler seferber oldu.

Spor kulüpleri, sporcular sefer oldu.

Sanatçılar seferber oldu.

Halk seferber oldu.

Deprem bölgelerinde yaşayan 13 milyon insana çeşitli yiyecekler, battaniye, ayakkabı, giyecek ve su taşınıyor tır ve uçaklarla.

Vicdanların harekete geçirdiği büyük seferberlik geçici yaşam merkezleri kuruyor kışta kıyamette evsiz, yuvasız, yataksız, yorgansız kalan insanlara. 

Ayni yardımların yanı sıra nakdi yardımların yapılmasını da sağlıyor tarihi sivil seferberlik, göz yaşlarını akıtarak.

 Ülkede göz yaşları sel oldu akıyor.

Toplumda ilgisiz ve duyarsız görünen kesimlerin, insanların yürekleri paramparça.

Ayni ve nakdi yardımlar tarifi mümkün olmayan derin ıstıraplar içinde yapılıyor. Yardımda yarışan insanların yüzlerine bakınca görebiliyorsunuz bu ruh hallerini.

Daha çok siyasetin beslendiği ve bizi birbirimize düşüren parti ve kimlik farkı gözetilmeden deprem bölgelerine yardımda birleşti insanlar. Ayrıcalık kalmadı. Ülke insanları tam bir dayanışma halinde.

Ülke insanları sustu, yapılması gerekenleri yapıyor.

Siyaset susmadı.

Siyaset böyle bir günde bile bir araya gelemediği gibi, birbirine sataşmak suretiyle siyasi kaos ortamı yaratmaya çalışıyor.

Asrın büyük deprem felaketi üzerinden siyasi rant elde etme hesaplarının yapıldığı görülüyor.

Siyaset bir defa daha milletin gerisinde kaldı.

Siyasetçilerin deprem bölgelerinde enkazlar arasında yaptığı konuşma ve açıklamaların çok büyük bir kısmı, bugün yapılması gereken konuşmalar ve açıklamalar olabilir mi?

“Ak Partili belediyeler iyi çalışıyor, CHP’li belediyeler çalışmıyor” şeklinde doğrudan ya da dolaylı laf sokmalar bu günlerde ne kadar doğru bir siyaset olabilir?

“Ak Partili belediyeler sınıfta kaldı” sözleri, ne kadar doğru soru olabilir böyle bir günde?

“Muhalif belediyelerin deprem bölgelerinde ne işi var?” şeklindeki sorular, ne kadar doğru soru olabilir gene?

Deprem sonuçlarından mevcut sistem ve yönetimi tek sorumlu olarak ilan etmek, absürt bir iddia değil mi?

Bu sorular, bu günlerin soruları mı olmalı Allah Aşkına.

1999’da meydana gelen Gölcük Depreminde 18 bine yakın vatandaşımız hayatını kaybederken, 10 ilde meydana gelen depremde şu ana kadar 25 bin vatandaşımız hayatını kaybetti.  80 bin vatandaşımızda yaralı olarak kurtarılabildi.

Depremde ölen insanların sayısının Gölcük Depreminde ölen insanların sayısından 6 misli fazla olabileceğini iddia eden çevreler var.

Öte yandan 10 ildeki göçük sayısı 7 binin üzerinde.

Günlük birlik ve dayanışma günü.

Siyasetçilerde birlik ve beraberlik içinde olabilmeli.

Hiç değilse bu günlerde nefret dili susabilmeli siyasetçiler arasında.

Vatandaş sustu, işini yapıyor.

Siyaset konuşuyor.

Siyaset susmuyor.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.