Sezgisel Beslenme nedir ve önemi

Herkese merhabalar Küçük büyük yazımı okuyan herkese kocaman sevgilerimi iletiyorum

Ben Diyetisyen Suna Koçak, İlk önce sizlere kendimi tanıtmak istiyorum. Özel Medova Hastanesinde diyetisyen olarak görev yapmaktayım, Gazi Üniversitesinde 2018 yılında beslenme ve diyetetik mezunuyum. Diyetisyen olarak sizlerle her Perşembe günü Konya Postası gazetesinde uzmanlık alanım olan Halk Sağlığı konularında güncel bilgileri aktarıyor olacağım

Bugünkü ve ilk köşe yazımda sezgisel beslenmeyi anlatacağım bu konu ayrıca benim üniversite bitirme tezimin konusuydu detaylı bir konu ancak kısaca toparlayacak olursak duygu durumumuzun beslenmeye olan etkisi aslında.

Beyinde bulunan açlık tokluk sinyallerinin tam çalışması, yemeğe ne kadar izin verileceğinin içsel olarak uygun olarak karar verilmesi gibi süreçleri kapsar.

 Üzüntü, mutluluk, endişe, kaygı gibi hislerimizin yeme üzerinde etkisi olduğu yapılan pek çok çalışmada ortaya konulmuş Örneğin depresyona giren bireyin fazla yeme eğiliminde olması ya da endişe-kaygı durumunda bireyin yeme davranışının minimuma indirgenmesi gibi durumlar sezgisel yeme konusu kapsamındadır.

Bu durumlarda ne yapılmalı sorusunun cevabı ise duygusal durumlarda öncelikle duyguya eğilim sağlanmalı. Meditasyon veya yoga ile rahatlanmalı. Mümkünse uzanılmalı ve birkaç parça sevilen müziklerin bulunduğu playlistler çalınmalı. Dikkat dağınıklığı esnasında yemekten uzak durulmalı. Böylelikle vücudun yemeğe olan bağı duygu durumundan bağımsızlaşarak yemenin normal gerekçesi olan vücudun ihtiyacı olan enerjiyi karşılamak için yemek yeme olayının gerçekleşebilmesine olanak tanınmalıdır. Yeterli uyku, öğün atlamama, stresten olabildiğince uzak durma, yemek sırasında yalnızca yemeğe odaklanma gibi değişiklikler sezgisel beslenmenin sağlanmasına yardımcı olur.Yemek yerken gıdaya minneti ve takdir etmeyi, vücudunuzu her haliyle sevmeyi, Sağlığınız için çokça hareket etmeyi unutmadığımız bir hafta olsun

Bir sonraki hafta tekrar görüşmek üzere sağlıkla kalın