OLMADI Bİ DAHA

Rahmetli Mustafa Bezirci anadan doğma Demokrat Partiliydi.

Aile boyu Demokrat Partiliydiler, Menderesçiydiler.

Demokrat Parti 60 darbesinde kapatılınca aile olarak bu partinin yerine kurulan Adalet Partisine geçtiler.

Adalet Partisi, Demokrat Partiydi.

Aradaki fark lider farkıydı.

Menderes ve iki bakanı idam edilmişti.

Partinin lider  kadrolarını da siyaset yasağı getirilmiş ve hapse tıkılmıştı.

Davanın liderliği o ana kadar en ufak siyasi tecrübesi olmayan ama ileriki yıllarda Türkiye’ye  hamle üstüne hamleler yaptıracak olan, genç bürokrat Süleyman Demirel’e kalmıştı.

Demirel, Demokrat Parti davasının ağır yükünü çok zor şartlar altında yüklendi.

Adalet Partisi mecburiyetti.

Süleyman Demirel mecburiyetti.

Adalet Partisin kökü nasıl ki Demokrat Partiyse, Demirel’in siyasi kökünde ve ruhunda da Adnan Menderes vardı. Demirel, Türk siyasetinin üstelik artı farkla ikinci Menderes’iydi.

Bezirciler, yeni kurulan Adalet Partisinde siyaset yapmaya başladı yeni süreçte.

Partileri, Adalet Partisi liderleri de Süleyman Demirel olmuştu mecburiyetten.

Mustafa Bezirci Adalet Partisi il teşkilatında çeşitli görevlerde bulundu.

Sonraki yıllarda il başkanlığına kadar yükseldi.

Demirel’in kendisiyle hasbıhale önem verdiği bir siyasetçi oldu.

Adalet Partisi politikalarında belirleyici isimlerden birisi oldu.

Derken, 80 darbesi yapıldı.

60 darbesinde olduğu gibi bu darbede de partiler kapatıldı, partilerin lider kadrolarına da siyaset yapma yasağı getirildi.

Ülkeyi yöneten darbeciler 1983 yılında genel seçim kararı aldı. Alınan bu karardan sonra yeni partiler kuruldu fakat siyasi yasaklar sürdü.

Partiler yeniydi ama liderleri emanetçiydi.

O partilerden biriside Doğru Yol Partisiydi. Partinin Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk olup, kendisi de iyi bir emanetçiydi.

Referandumla siyasi yasaklar kalkınca, Demirel Partisinin başına geçti.

Yaşanan tüm bu zor süreçlerde davasından kopmadı Mustafa Bezirci ve ailesi.

Demokrat Parti, Adalet Partisi ve bu iki partinin devamı olan Doğru Yol Partisi’nde siyaset yapmayı sürdürdüler. Menderes ve Demirelci olarak da kaldılar.

Mustafa Bezirci Doğru Yol Partisi İl Başkanlığı da yaptı. 4-5 kez de milletvekili adayı oldu. Denedi, denedi ama seçilemedi.  Bazen listenin alt sıralarında bazen de üst sıralarında yer aldığı halde seçim dönemlerinde ülkede farklılık gösteren siyasi tercihler yüzünden milletvekili seçilemedi.

Bir türlü milletvekili seçilemediği  halde, parti üstüne parti değiştirmedi. Seçilebilmek için kapı, kapı gezmedi. Gezerken, geçmişte “İyi” dediklerine, “kötü” demedi. Hakaret etmedi. Küfretmedi. Aşağılamadı. Milletvekili seçilebilmek  karakter değiştirmedi.  Siyasette takla üstüne, takla atmadı.

Milletvekili seçilemedi ama siyasette örnek karakter, örnek kişilik olarak kaldı Mustafa Bezirci.

SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN

Yıllar boyu milletvekili seçilemeyenler yine sahada.

Siyasi mensubiyet, siyasi ahlak, dava, ilke gibi kutsallığa varan değerler hayatını bir şekilde milletvekili seçilmeye adayanlar için” yok” hükmünde. İşin bir tuhaf tarafı da bu tarz siyasetçilerin yeni efendiler peşinde koşarken, eski efendilerini ve davalarını  tu kaka yapmalarıdır.

Kimi siyasetçiler her seçim dönemine mahsus denilebilecek aralıkta parti değiştiriyor. Maksat, hangi değer pahasına olursa olsun illaki milletvekili seçilebilmek. 25-30 yıldır bu arayış içinde olanlar var.  Yaşları 60’ı geçti, 70 oldu. 70’i geçti, 75 oldu ama aramayı sürdürüyorlar.

Geçmişte ANAP,DYP,MHP,DP,CHP gibi partilerde yakın zamanda da Ak Parti’den milletvekili seçilebilmek için ense terletenler, şimdilerde İyi Parti’den milletvekili seçilebilmek için kapıları zorluyorlar.

Düşünmeyecekler mi parti yöneticileri farklı partilerden ömür boyu milletvekili seçilme sevdası ile yanıp tutuşan ama seçilemeyenlerden bu saatten sonra “fayda” sağlanmayacağını? Ayrıca başka sebeplerden dolayı?

Yeni Türkiye, eski siyasetçilerle olacak gibi değil.