Konya
07 Mayıs, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.26
  • EURO
    34.74
  • ALTIN
    2400.6
  • BIST
    10298.78
  • BTC
    63839.43$

“Küfür Tek Millet” tir

24 Eylül 2018, Pazartesi 08:42

“Ey iman edenler! Yahudilerle Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdır. İçinizden kim onları dost edinirse, o da onlardandır. Allah zalimleri hidayete erdirmez.” (Maide Suresi: 51)

Sen Yahudi ve Hristiyanların MİLLET’ine tabi olmadıkça senden razı olmazlar. De ki, yol Allah’ın yoludur; Hidayettir/İslâmdır. Sana gelen ilimden sonra onların heva ve heveslerine tâbi olursan, Allah’ın azabından seni koruyacak hiçbir dost ve yardımcı yoktur.” (Bakara Suresi: 120).

Bunlar Kur’anı Kerimimizdeki apaçık ayetlerdir.

İnkâr edilemez. Eğilip bükülemez.

Gelelim işin diğer tarafına ve örneklerine;

Peygamber Efendimiz (Salat ve Selam ona ve sevdiklerine olsun)’in, Müslüman olmadığı halde Müslüman olan halk için el Haris bin Kelde’nin doktorluk yapmasına izin verdiği rivayet edilir.

Yine, Peygamber Efendimiz (Salat ve Selam ona ve sevdiklerine olsun)’inMekke-i Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye hicret ettiği zaman, Medine yolunu iyi bilen müşrik bir rehber kiraladığı rivayet edilir.

Başka bir sohbetinde ise Peygamber Efendimiz (Salat ve Selam ona ve sevdiklerine olsun)’in; aynı konuda alış veriş yapacağınız Müslümanlar varsa onları tercih edebilirsiniz,fakat, dini açıdan Yahudi, Hristiyan ve gayri müslimlerle ortaklık ve alışveriş yapmanız da caizdir, dediği rivayet edilir.

Bu örnekler çoğaltılabileceği gibi bunun dışında gayri müslimlerle ortaklık, komşuluk, sıradan arkadaşlık, onlara ikramda bulunmak gibi ilişki ve davranışlar İslâm dininde yasaklanmadığı gibi, Gayri müslimlere iyi davranmayı, onlarla ilişkilerde adalet ölçülerine titizlikle riayet etmeyi de emretmektedir(Mümtehine: 8).

Bu örnekleri neden yazdım? Yazılarımda Liberal Kapitalist Sistem, Şeytani Sistem ve onun Şeytanlaşmış yerel uşakları diye kavramları çoğu kez kullanırım ve maksadım, gayem apaçık ve nettir. Dünyadaki mevcut düzenin, ki aslında düzensizliğin, faiz vesömürü sisteminin sahipleri, kurucuları ve uygulayıcısıolan bu yapılar için bu kavramlar ve tanımlamalar az bile kalır.

Maksadımız ve işaret etmek istediğimiz, hedef olarak gördüğümüz ve göstermeye çalıştığımızda bu kesimlerdir. Yoksa, tüm gayri Müslüm halkları; yani ABD halkını, AB halkını veya Rusya yâda Çin halklarını topyekûn düşman gördüğümüz yâda gösterdiğimiz yoktur. Anlaşılması gereken ve ayrıt edilmesi gerek nokta tam olarak burasıdır.

Bizimde anlatmak istediğimiz; aslında, buradaki yaşayan gayri Müslüm halklarında bu Liberal Kapitalist Sistem ve hizmetkârları tarafından sömürüldüğü ve köle olarak kullanıldıkları gerçeğidir.

İster ABD’de ister AB ülkelerinde olsun, vergi yükü altında ezilmeyen, mesai saatleri içerisinde soluksuz çalışmayan ve etrafı yasalar ile sıkı sıkıya çevrilmemiş bir kimse olsun.

Bizim söylemeye çalıştığımız şey ise açık ve nettir. Hangi gelişmiş ekonomiye sahip ülke olursa olsun, o ülkeyi ve ekonomisini büyük ölçüde bu güçler idare etmekteler. Dolayısıyla, ülke olarak bizim bu ülkelerden dostluk yâda bir fayda beklememiz anlamsız olur.

Onun için biz, daha çok kendi içimizde birlik olarak öz kaynaklarımızla halkımıza kenetlenerek bir yerlere varabiliriz. Çalışarak, üreterek ve çalışana, üretene hakkını vererek; yönelişimizde, kalkınmamızda bu politika ile olur.

Yoksa, bu faiz döngüsünü ve sistemini kuranların ortaya koyduğu araçlar ile Merkez Bankasının yâda bazı ekonomi paydaşlarının ortaya attığı, yine bu sistemin sözde ilaçları ile bir sonuç yâda tedavi söz konusu olmaz. Bunların ortaya attığı ilaçlar bir tarafı düzeltiyor gibi görünürken; aynı diğer ilaçların vücudumuza verdiği zararlar gibi, ülkemize ve vatandaşımıza daha büyük zararlar verir.

Yeniden bir şahlanış olacak ise; bu içimizden ve kendimizden olmalı, hepimiz milletçe bu idrakte olmalı ve taşın altına elimizi değil, gövdemizi koymalıyız.

Koyarız da, onun için yerelde ve genelde atılması gereken adımların ivedilikle atılmasını bekliyoruz. Bizde ki şahlanış ve diriliş, aslında tüm dünya halklarının beklediği fakat adını bir türlü koyamadığı bir bekleyişinde son bulması olacak.

Dünya yeniden özlediği adalete ve refaha kavuşacak.

Onun için çok çalışmamız ve artık söyleyemediklerimizi devletimizin ve büyüklerimizin söylemesi ve uygulaması lazım.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.