KONYA BÜYÜKŞEHİR VE LADİKLİ AHMET HÜDAYİ

İnsan, genelde başı sıkışınca "Allah" der, yalvarır. Rahat günlerinde ise pek Allah’ı ve verdiği nimetleri hatırına getirmez, gafletle zamanını geçirir der büyüklerimiz. Ben kendime bakınca da bundan çok da farklı olmadığımı görebiliyorum.

Bu durumu, Hak Teâlâ Hazretleri,Kuran-ı Kerimde birçok ayette örnekler vererek ifade ediyor.Bunlardan biri de;"İnsana bir sıkıntı dokundu mu, gerek yatarken, gerek otururken, gerek ayakta bize dua eder durur. Derken kendisinden sıkıntıyı giderdiğimizde ise, sanki kendisine dokunan bir sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi geçer gider."Ayetidir.

Ülkemizin içerisinde bulunduğu seferberlik durumuile ilgili olarak da, hep eskilerde bize anlatılan savaşların manevi önderleri ve onların Allah’ımızın izni ile zaferlerimize olan manevi katkıları geldi.

 Bu vesileile aklıma; her gün önünden geçtiğim ve tabelasını okuduğum, Büyükşehir Belediyemizin İstanbul Yolu üzerinde yaptığı parka adını veren,LADİKLİ AHMET HÜDAYİ geldi, doğrusu getirildi.

Kimdi bu LADİKLİ AHMET HÜDAYİ ?

 Araştırdım, hakkında yazılanları okudum, okudukça dahada çok sevdim LADİKLİ AHMET AĞA’yı.Kendi tanımıyla; “ÇobanAhmeti”,maneviyat alemindeki adı ile  HÜDAİ’yi.

Burada Ahmet Ağayı anlatmak; benim deharcımdeğil, kelimlerimin de. Rabbim, gönülden isteyenlere idrak ettirsin inşallah. Dileyenler, kendi beyitlerinden kendisini tanıyıp, hakiki bir Allah Dostu olduğunu görebilirler.

Şimdi, gelelim asıl konuya;

LADİKLİ AHMET AĞA tanınır da, ziyaretine gidilmez mi ?Gidilir elbette.Hemen arabama atladım ve zaten Konya’mıza nerdeyse birleşen, Lâdik’e gittim. 

Ladik’e dönmeden, Ladik – Sarayönü kavşağında, müthiş bir trafik yoğunluğu var. Öğrendim ki,Ankara yolundan birçok araç, ki geneli ağır vasıta, Sarayönü güzergâhını kullanarak hem Konya hem de Afyon istikametine geçiş yapıyormuş. Ladik’e dönmek için, ışıklı olsa da, bu tehlikeli  kavşağı geçmek gerekti. Sonradan, bu noktada bir çok ölümlü trafik kazasının olduğunu, hem Sarayönü hemdeLadik halkının burası için acil bir üst geçit talepleri olduğunu ve bunu devlet büyüklerimize ilettiklerini ama henüz bir sonuç alamadıklarını öğrendim. Bu vesile ile bu taleplerini buradan yetkililerimize tekraren DUYURUYORUM.

Devamında,Ladik merkezde Büyükşehir Belediyemizin yeni yaptırdığı KOMEK merkezi ve ek binaların yanından, Ahmet Ağamızın kabrine varıp, dualarda bulunduk. Oradan, misafirlerini ağırladığı odasının önünden, Ahmet Ağamızın Hocam diye bahsettiği dostu Hızır Aleyhisselam  ile görüştüğü yer olarak kabul gören “bağına” hareket ettik.

Bağa varana kadar, Ladik merkez ile bağın arası yaklaşık 3-5 km bir mesafe, lakin yol çok fena bozukve çukur, viraj, tümsek,  ne ararsan var.

Bağa varınca, bölge halkının ve sevenlerinin katkıları ile yeni yapıldığını öğrendiğim bir mescid ve tuvalet ile bağın girişinde sanırım, daha önce Ladik belediyelik iken yapılan virane bir kulübe var.

Bağın etrafı tel ile çevrilmiş ve kısmi bir çevre düzenlemesi yapılmaya çalışılmış, ama hiç olmamış.

Ladikli Ahmet Ağamızın ve dostu Hızır Aleyhiselamın buluşma mekânı olan ve ülkemizin her yerinden, ki orada karşılaştım ve öğrendim, gece gündüz demeden binlerce vatandaşımızın ziyaret ettiği bir mekan olan “bağ” böyle olmamalı.En azından, Konya Merkezdeki beni Ladik’e götüren park kadar asıl yer olan “makam” olan “bağ”  imar olmalı, düzenlenmeli.Bu hali, bizlere de Konya’mıza da yakışmaz.

Konya Büyükşehir Belediyemiz, buraya bir küçük Cami yaparak, altına misafir olarak gelenlerin kalacağı çok değil 5-10 kişilik bir misafirhane ile yine misafirlerin yemek yiyebileceği, hayırseverlerin ise hayırlarını gerçekleştirmeleri için bir mutfak yapabilir. Yine, çevre düzenlemesini yaparak, buranıngüzel bir alana dönüşmesi sağlanabilir,sağlanmalıdır da.

Bizim bildiğimiz, Allah Dostları ölmezler, olurlar. Dolayısıyla, bizlerin dualarına vesile olsunlar diye ziyaret ettiğimiz ve adlarını sürekli zikrettiğimiz Hak Dostlarımızın hatıralarına da gereken özeni göstermeliyiz.

Hele, Konya’mızın bu konuda duyarsız kalması asla kabul edilemez bir durum.

Ladik’ten, Rabbin dostlarının yanından; milletimize, devletimize, ümmete dua etmek nasip oldu. Elhamdülillah. Rabbim, kabul buyursun ve hayır işlere vesile kılsın bizleri inşallah.