Konya
03 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.85
  • ALTIN
    2401.1
  • BIST
    10208.65
  • BTC
    59334.13$

KÖLELİK

19 Nisan 2023, Çarşamba 12:25

Toplumsal ölçütlerimiz, sevgi ve mutluluk olması gerekirken, nefret ve hınçla doluyuz. Yaptıklarımızdan zevk almayacağımızı bildiğimiz halde onları yapmaktan kaçınmayız, kendimizi bunu yapmaya zorunluymuş gibi hissederiz. Oysa mutluluk ve erdemin sırrı; insanın zorunlu olup sevmediğiyle değil, sevdiğiyle ve sevdiği işi yapmaktır. Zevk ve mutluluğun başlangıcı da, aşk ve sevgidedir. Ama toplumun kaçınılmaz yazgısı, kendini sevmediği şeylere zorunlu hissettiği, verimsiz, negatif enerjili insanlarla birlikte olarak veya çalışarak mutsuzluğa mahkûm etmek haline gelmiş.

Toplum hayatı ve bulunduğu ortam, insanı ne kadar olumsuzluklara sürüklese de, insanın mutluluğu ve mutsuzluğu kendi elindedir. Sizin görüş ve duygularınıza katılmayan, önem vermeyen insanlar, sizin planlarınızı bozar, sizin yolunuza ve mutluluğunuza engel olurlar. Ama kendi mutluluğunu düşünen insanlar, böyle ortamların negatif enerjisine mahkûm olmak zorunda olmadıklarını bilirler ve vebadan kaçarcasına o ortamdan kaçarlar. Eğer bulunduğunuz ortamdaki insanların negatifliğini algıladığınız ve zevk almadığınızı hissettiğiniz zaman, hala aynı yerde duruyorsanız, siz ya çaresizsiniz, ya da mutsuz olmaktan zevk alıyorsunuzdur. O zaman, siz orada durmaya ve mutsuz olmaya devam edin. Siz, o ortamın negatif enerjisine ve egolu insanlara mahkûm olan bir köle olmuşsunuz demektir. Bunun başka açıklaması yok.

Nasıl bir acizlik, nasıl bir köleliktir ki bu,  içinde fırtınalar koparken hiçbir şey yokmuşçasına bu köleliği ve mutsuzluğu göze almak. Kim öğretiyor bu insanlara, böylesine köleliği ve böylesine gururla, kibirle dünyanın sahibiymiş gibi konuşmayı, insanları yok sayarak negatif enerji üretmeyi?

İnsan, değer verdiği ve değer gördüğü şeylerin önemliliği kadar mutlu olur ve hayatına olumlu mesajları yükler. Şunu unutmayın, kim olursa olsun, makamı mevkii ne olursa olsun ister vekil, ister temizlik işçisi, fark etmez, insanlara verilen değer bunlarla ölçülmez, insani erdemine göre, sizin değer yargınızla değerlenir. Erdem; insanın yaptığı işte değil, değer görecek insanı vasıflardadır.

Toplumun negatif ortamları kadar, sizin davranışlarınızda mutluluğunuzun veya mutsuzluğunuzun göstergesidir. Üzüldüyseniz üzecek, üzdüyseniz üzüleceksiniz. Eğer üzen sizseniz, bir yanlış söz veya kötü bir davranış sergilediyseniz, zamana bırakmadan pişmanlık duyun ve özür dileme erdemini gösterip, gönül alın ve rahatlayın. Çamura bulaşmış insanın tekrar çamura bulanması o insanı nasıl temizlemezse, hatadan kurtulmanın çaresi de aynı hatayla karşılık vererek temizlenmek değil, daha da kirlenmektir. Eğer pişmanlık duyup özür dilerseniz, hata yapmaktan temizlenmiş olur, bir daha aynı davranışı sergilememiş olursunuz. Çünkü özür beklemek kolaydır, ama insanın egosunu, gururunu ayaklar altına alması zor olduğu için özür dilemek nefsine ağır gelir.

Kimi insan negatif enerjisiyle hiçbir şey yokmuşçasına konuşuyor, kimi insan da kalbinin yorulduğunu hissettiği halde susup eziyete razı oluyor. Mutlu olsalar da susuyorlar, mutsuz olsalar da. Hep susuyorlar. Suçsuz olanlar susuyor, ama suçlu olana “sus” deme cesaretini de, onu terk etmesi gerektiğini de bilmiyorlar. O halde kendi mutluluğunu düşünmeyen, kendini köleleştirenin, mutsuzluktan sızlanması çok saçmadır.

Suçluluğu kesin olanlar, ne yaparlarsa yapsınlar, suçluluktan kurtulamayacaklarını en iyi bilenlerdir.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.