Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.22
  • EURO
    34.76
  • ALTIN
    2417.8
  • BIST
    10267.25
  • BTC
    61334.47$

Kök Hücre Tedavisinde Nerdeyiz? 2

24 Şubat 2015, Salı 08:25
Geçen hafta ilk bölümünü yazdığımız Kök hücre tedavisi tıpta en güncel konulardan biri durumundadır.Günümüzde tedavisi olmayan bir çok hastalık için çalışma sonuçları umutla beklenmektedir.  Bir Kişiye Kim(ler)den Kök Hücresi Nakledilebilir? Günümüzde kök hücresi ile yapılan yaygın uygulama şekli kişinin kendisine ait kök hücrelerin kullanılmasıdır. (otolog nakil). Bu olanaklı değilse, doku uygunluğu bulunan başka bir kişiden de (genellikle en uygun aday kardeş olmaktadır) kök hücresi nakli yapılabilir (allojenik nakil). Kardeşler arasında doku uygunluğu yaklaşık olarak %25 oranındadır. Günümüzde Kök Hücre Nakli Hastalıklarda Bir Tedavi Yöntemi Olarak Kabul Edilmekte midir?  Kök hücreleri dünyada henüz bir hastalık tedavi yöntemi olarak kullanılmamaktadır. İletişim araçlarında sıkça duyurulan kök hücre nakli uygulamaları daha çok doku 'onarımı' amacıyla yapılmaktadır. Örneğin; şeker hastalığında pankreas dokusu çalışmıyor ve insülin üretemiyorsa pankreasın yetersiz de olsa insülin üretmesini kök hücre nakli ile sağlamak veya beynin, omuriliğin bazı hücreleri çalışmıyorsa kök hücre yardımıyla sinir hücrelerinin az çok yenilenmesini sağlamak gibi. Daha önce anlatılan kemik iliğinin yetersiz işlev gördüğü kan kanseri ve bazı anemi hastalılarında da amaç kök hücreleri yardımıyla kemik iliğini onarmaktır, kan kanserini bu yol ile tedavi etmek değildir. Burada şu soru ortaya atılabilir: Anlatılan bu yöntem de bir tedavi şekli değil midir? Teorik olarak bu sorunun yanıtı evettir, ancak günümüzde bilimsel tıp disiplinleri kök hücrelerinin kullanıldığı hastalıklarda sağlanan bu standardize edilmemiş sağaltım şeklini yerleşmiş bir yöntem olarak kabul etmemektedir. Kök Hücreleri Halen Hangi Hastalıklarda Kullanılmaktadır? Günümüzde kök hücreleri, en fazla olarak kan hastalıklarında kullanılmaktadır. Bunlardan en bilinenleri kan kanseri ve kalıtsal anemilerin yol açtığı kemik iliğinin çalışmadığı durumlardır. Bu hastalıkların yol açtığı kemik iliği yıkımının onarılmasında, tekrar kan üretimi yapabilir hale gelmesinde kök hücre uygulamaları ile oldukça yüksek oranda başarı sağlanmaktadır. Ayrıca şeker hastalığında pankreas için, böbrek yetmezliğinde, omurilik hasarlarında, beynin Parkinson, Alzheimer gibi çeşitli dejeneratif (sinir hücresi yıkımıyla giden) hastalıklarında, inmelerde, gözün retina hastalıklarında, bağışıklık sistemi hastalıklarında, bazı kalp ve damar yetmezliği hastalıklarında da halen hem deneysel hem de klinik olarak çalışmalar devam etmektedir. Bazı umut verici gelişmelere rağmen bu hastalıklarda henüz kesin bir başarı elde edilememiştir. Basında sık olarak yer bulan, bir organın (örneğin mesane gibi) veya dokunun (örneğin gözün ağ tabakası retina gibi) kök hücresi kullanılarak yeniden oluşturulması veya işlevsel hale getirilmesi hâlihazırda laboratuar ortamında küçük deney hayvanları üzerinde gerçekleştirilmektedir, insanda uygulaması yoktur. Ülkemizde çok yeni olarak, omurilik hasarı bulunan, tedavi için saptanmış uygun ölçütlere sahip kısıtlı sayıda felçli hastada kök hücresi nakli ile tedaviler uygulanmaya başlanmıştır. Bu çalışmaların sonuçları önümüzdeki yıllarda bildirilecektir. Son yıllarda yapılan araştırmalar kandan elde edilen kök hücrelerinin laboratuarda uygun koşullar altında yağ, kas, damar endoteli (iç çeperi), karaciğer, kıkırdak, kemik ve sinir hücrelerine dönüşebildiğini göstermiştir. Ülkemizde Kök Hücre Uygulamalarının Yasal Boyutu Nedir? Ülkemizde uzun yıllardır kök hücreleri ile hem klinik hem de araştırma düzeyinde uygulamalar yapılmakla birlikte bu konuda gerekli yasal düzenlemeler henüz ortaya konulmamıştır. 2006 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde Kök Hücre Danışma Kurulu oluşturulmuştur. Ancak, kök hücre konusu üzerinde çalışmak isteyen hekimler ve bilim insanları bu kurula başvurmak zorunda değillerdir. Çalıştıkları kurumdan etik kurul kararı (çalışma izni) alarak uygulama yapabilmektedirler. Gerçekte ülkemizde insanlar üzerinde klinik arştırma yapmak isteyen her grup mutlaka öncelikle yerel etik kurul izni almalı daha sonra ise mutlaka sağlık bakanlığı kök hücre danışma kurulu izni için başvurması gerekmektedir. Lokal etik kurul izni tek başına yeterli değildir. Yakın bir gelecekte bu çalışmaların yasal bir zemine yerleştirilmesi beklenmektedir. Bu konudaki bilimsel gelişmelerin ve bilgi birikiminin güncel takibinin gerçekleşmesi, kök hücrelerin araştırma ve uygulamalarında ulusal ve uluslar arası bir standardizasyon sağlanması amacıyla Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) bünyesinde 2004 yılında Kök Hücre Çalışma Grubu oluşturulmuştur. Bu kurul belirli aralarla konuyla ilgili bilim adamlarını ve kamuyu aydınlatmak amacıyla bildiriler yayınlamaktadır               Kaynaklar: 1-Epigenetics of hematopoietic stem cell aging and disease. Volume 100, Number 4 -  progress In  hematology 2-Türk Hematoloji Derneği               

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.