Konya
08 Mayıs, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.26
  • EURO
    34.71
  • ALTIN
    2401.3
  • BIST
    10243.98
  • BTC
    62237.27$

KİM KİME YETER?

22 Aralık 2023, Cuma 00:01
İnsanı tarif etmeye yeltensek birçok şey söylenebilir elbette. Ama insan işin özünde, tasavvufta, kalpten ibarettir. Ve kalbinde ne varsa, ne saklıysa özü odur insanın. Kalp ise duygulardan ibarettir. Duygularının iman etmesiyle iman eder kişi. Kalp lügatte ‘evirilip çevrilen’ demektir. O yüzden kişi bazen bir şeyi savunurken, severken bir süre sonra tam tersi hareket edebilir. Bu duygular serüveninde kendine sığınacak liman, huzur bulup dinleneceği bir yer arar. Kimi kalp doğru yeri bulurken bu iş için, kimisi yanlış yollarda harap olur. Neyden mi bahsediyorum? O sığınılacak limandan…
Dünya öyle bir hale geldi ki güvenilecek bir kalp bulmak, teslim olacak bir gönül bulmak işin sırrını bilenlere kaldı. Bizde o yüzden o sırrı bilenlere kulak verelim ki öğrenelim hikmeti. Bir derde düştük, ye’se kapıldık. Kime güveneceğiz de çıkacağız? Kimden yardım isteyip medet umacağız? Dediğimiz zaman bir bir önümüze çıkıyor önderlerimizin örnekleri. Misal Yusuf peygamber hepimizin bildiği bir örnek. Bir iftira yüzünden haksız yere zindanda kaldı. Haklı olduğunu kanıtlamak için bir insandan yardım istedi ve Allah ayeti kerimesinde ; “O iki kişiden kurtulacağını sandığı kimseye: "Beni efendinim(kralının) yanında an (benim suçsuz olduğumu krala hatırlat)" dedi. Fakat şeytan o adama, (Yusuf'un durumunu) efendisine söylemeyi unutturdu, (bundan ötürü Yusuf), birkaç yıl zindanda kaldı.” (Yusuf 42)
Allah’tan değil kuldan istedi. Maksadı o değildi belki de ama Allah buna razı gelmedi. Bakalım başka bir örnek Zekeriya peygamber. Yahudilerin ona zulmünden kaçarken bir ağaç gördü ve ona ‘kendini aç ve beni içine al’ dedi. Ağaç kendini açtı. Peygamber içine girdi ama Allah buna razı olmadı. ‘-Neredeyse peygamberler silsilesinden senin ismini silecektim’ buyurdu. Allah tan değil ağaçtan yardım istediği için. Evet, tamda şu an düşündüğünüz gibi. Mesele, “bu kadar da mı ya?” dediğimiz minvalde. Yolumuz bu kadar ince. Baktığımız zaman aslında Allah bizi bu dünyadaki güvensiz insanlardan kendi güvenine çağırıyor. Ona teslim olarak özgür olmaya davet ediyor. Buyuruyor ki;
“Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin…” (Ali İmran 103)
Peki ya sıkıntı dua edişimizdeyse? ‘-Senden başka gidecek kapımız yok.’ Demek yerine ‘Ya Rab sen varken kime gideyim’ diyebilmekteyse hikmet?
İşimizi bilelim, işimizdeki sırrı bilelim amacımıza giden yolu şaşırmayalım. Güvenelim ki Allah’a emniyette tutalım kendimizi. Güvenelim ki bizi korusun dünyadan, insanlardan ve hatta kendi nefsimizden. Güvenelim ki gül bahçesine dönsün ateşler. Serin olsun İbrahim as a olduğu gibi. Teslim oldu Hz İbrahim Rabbine. Mancınıkla dağ gibi yüksek ateşe atılırken geldi Cebrail as yanına. ‘İste benden seni kurtarayım’ dedi. Hz İbrahim cevaben;’ Dost ile dostun arasına girilmez. Allah bana yeter O ne güzel vekildir.’ Dedi. Ve Allah ateşi kuluna yanmaz hale getirdi. “Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve esenlik ol" dedik.” (Enbiya 69)
İşte Razı olmuş Allah ve razı olunmuş bir kul. Sonucunda kendisine ‘Halil’ (dost) unvanı verilmiş bir peygamber. Yollar belli. Örnekler açık. Kime teslim olursak kazanırız ipucu burada. Diyor ki milli şairimiz:
“Allah’a dayan sa’ye sarıl hikmete râm ol
Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol”
| Mehmet Akif Ersoy

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.