Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.22
  • EURO
    34.65
  • ALTIN
    2394.1
  • BIST
    10239.55
  • BTC
    61207.6$

KELEBEK HİKÂYESİ

07 Nisan 2022, Perşembe 07:39

Bir gün yerde duran bir kozada küçücük bir delik açılıyordu.

Tesadüfen yoldan geçen bir adam o küçücük delikten büyük bir uğraş vererek çıkmaya çalışan kelebeği izlemeye başladı. Aradan bir kaç saat geçmişti, ancak delik halen çok küçüktü ve kelebek mücadelesinden vaz geçmiş görünüyordu.

Kelebek sanki elinden gelen her şeyi yapmıştı, ancak başarıyı elde edemiyordu. Onu seyreden insan ona yardımcı olmaya karar verdi. Cebinden bir bıçak çıkardı ve kozayı yararak, bir delik açtı. Kelebek kozadan hemen çıktı. Ancak adamın beklentilerine karşın, kelebeğin bedeni zayıf, kanatları çelimsizdi. Kanatlarını açıp, uçmasını beklerken, o güçsüz bedenini havaya kaldıramadı. Hayatı boyunca hiç bir zaman uçamadığı gibi, ömrünün sonuna kadar yerde geçirmek zorunda kaldı.

Adamın kelebeğe yardım etmesi, onun anlayışında mutlaka güzel bir jestti. Fakat adam önemli bir ayrıntıyı, kelebeğin bu zorluğa yaşayabilmesi için mutlaka katlanması gerektiğini kaçırmıştı. Çünkü o bu daracık delikten geçmeye çalışırken, bedeninden çıkan sıvı yardımıyla kanatları güçlenebilirdi. Güçlü kanatları sayesinde büyümeye ve gelişmeye devam edebilirdi....İlk başta çok iyi görünen kolaylık nitekim kötü bir sona yol açtı.

Bizim de yaşam yolculuğumuzda zorluklara ihtiyacımız var. Hiç bir engel ile karşılaşmadan yaşasaydık, gelişemezdik. Kanatlarımızı güçlendirmeden, uçamazdık.

O halde hatalarınızdan ders alın. Yaşamda karşılaştığınız zorlukları birer felaket yerine yeni öğretilere imkân sağlayan deneyimler olarak algılamak gerekir ki psikolojik dayanıklılığımız artsın. Zor zamanların yaşamın doğal bir parçası olduğunu kendimize hatırlatırsak başımıza gelen felaketler için birilerini ya da kendimizi suçlamayı seçmek yerine enerjimizi olayları düzeltmeye harcayabilir, eskisinden daha kuvvetli olarak bu zamanları atlatabiliriz. Ne yapmalıyız bir bakalım isterseniz..

Hayatınızda sizi destekleyen insanlar olsun...

Zor zamanlarınızda sizi destekleyen, yanınızda olan kişilerden oluşan bir destek mekanizmanızın olması psikolojik dayanıklılığımızı arttırmak için çok önemlidir.

“Neden” yerine “Nasıl” diye sorun...

Zihninizdeki soru kalıplarını “neden” yerine “nasıl” olarak güncelleyin. Başımıza gelen kötü olayların çoğunlukla mantıklı bir açıklaması yoktur ancak yine de “neden” diye sormaktan kendimizi alamayız ve bu yanıtı olmayan sorular zamanla içinden çıkılmaz bir öfkeye, kendini suçlamaya ve depresyona dönüşür. Düşünce sistemimizi bu tür olaylarla “Nasıl” başa çıkabileceğimize odaklarsak çok daha üretken bir zihin yapısına ve kendimize olan saygımızın artmasına neden olur.

Duygularınızı kontrol etmeyi öğrenin.

Öfke, üzüntü, korku gibi kuvveti duygular çevremizde olup biteni net olarak görmemize ve doğru kararlar vermemize engel olur. Psikolojik dayanıklılığı yüksek kişiler duygularını yönetmeyi ve dikkatlerini yapıcı aktivitelere yönelterek kendilerini çok daha sağlıklı bir şekilde ifade etmeyi bilirler.

Psikolojik olarak dayanıklı kişiler başlarına gelen problemleri çözebilecekleri konusunda kendilerine daha çok güvenirler. Kendine güven yaşanılanları nasıl anlamlandıracağımız hakkında büyük fark yaratabilir.

Sonuç olarak, yaşamın karşımıza çıkartacağı kötü sürprizleri önceden bilme ve engelleme şansımız olmasa da bu tür durumlarla karşılaştığımızda vereceğimiz tepkileri ve kötü olayların kişiliğimizde bırakacağı izleri kontrol edebiliriz.

Sevgiyle kalın !

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.