Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.27
  • EURO
    34.75
  • ALTIN
    2400.4
  • BIST
    10279.37
  • BTC
    61570.46$

KARARSIZLIĞIN BEDELİ

14 Kasım 2022, Pazartesi 01:02

Merhaba sevgili okurlarım. Bu hafta hepimizin zaman zaman muzdarip olduğu KARASIZLIK mevzuyla karşınızdayım. Hepimiz bazı durumlarda karar vermekte güçlük çekebiliriz. Bir şeyin üstünde saatlerce düşündüğümüz ya da tek başımıza karar vermektense; çevremizdeki kişilerin fikrine ihtiyaç duyduğumuz zamanlar olmuştur. Ancak bazı kişiler bu durumu biraz abartabilir. Mesela kişi kıyafet alırken dahi seçim yapamaz ve alacağı kıyafetin fotoğrafını çekip eşinden dostundan cevap bekler. Ya da mağazadaki görevli ve müşterilerin ona yakıştığını söylemelerine ihtiyaç duyar. Eğer ki kimseden bir dönüt alamazsa da kıyafeti almaktan vazgeçip çıkar. Üstelik o kıyafete ihtiyacı dahi olsa almaz.

 

Örnekteki durum size tanıdık geldi mi? Kararsız kaldığımızda ne kadar zaman kaybettiğimizi ya da karar veremediğiniz için ertelediğimiz şeyleri hiç düşündünüz mü?

Anlaşılacağı üzere kararsızlık; sadece hayatımızdaki dönüm noktalarında bizi sekteye uğratan bir caydırıcı değil, tam aksine en basit seçimleri bile yapmamıza engel olan kabusumuz olabilir. Bu durum sadece kararsız kişinin işlevselliğini ve hayatını olumsuz etkilemez; sorular sorduğu yakın çevresiyle olan ilişkilerini de olumsuz etkiler. Aynı zamanda sorular sorduğu kişiler bu durumdan rahatsızlık duymaya başlarlar.

 

Karar vermekte oldukça zorlanan birisini düşündüğümüzde; kararsız kaldığı konuyu olabildiğince erteler, hata yapmaktan korkar ve zamanla yoğun kaygı yaşar. Gerçekten kararsız olan kişi önemli ya da önemsiz her konuda neyin doğru olduğuna tek başına karar veremez. Devamlı kararının yanlış olduğunu, sonradan pişman olacağı bir şeye tek başına kalkışmaması gerektiğini düşündüğünden, üçüncü bir kişiden onay bekler. Hatta kararsızlığı kısır döngüye sokar. Karar veremedikçe daha da endişelenir ve eskiden tek başına karar verdiği konularda bile zorlanır. Öyle ki bunun aşırılara kaçmış boyutunda kişi, yiyeceği yemekten tutun da; günlük aktivitelerine kadar tüm seçimlerinin kötü sonuçlar vereceği düşüncesiyle karar veremez hale gelir. Literatürde bu durum aboulomania (karar verememe hastalığı) olarak isimlendirilir ve kişinin patolojik kararsızlık gösterdiği zihinsel bir bozukluktur. Genel olarak kaygı, stres, depresyon ve zihinsel ıstırap ile ilişkilidir ve kişinin sosyal olarak işlev görme yeteneğini ciddi şekilde etkilemektedir.

 

Öncelikli olarak kararsızlığın boyutlarını kavramak gerekir. Çünkü zaman zaman iki şey arasında kalmak tam bir kararsızlık olarak tanımlanmaz. Hayatımızı etkileyecek kararlar alırken zorlanmamız ve güvendiğimiz insanların fikrine başvurmamız oldukça doğaldır. Anormal olan, aldığımız cevaba dayanarak verdiğimiz kararların sonucu olumsuz olduğunda, yardım alınan kişinin suçlanması ve kararlarının sonuçlarının kabullenilmemesidir. Bu durumda da yakın ilişkilerimiz bozulur ve yalnızlaşırız.

 

Kararsızlığın altında yatan pek çok sebep vardır. Bunlar; özgüven eksikliği, detaylara takılıp kalma, hata yapmaktan korkmak, başkalarının ne diyeceği düşüncesi, mükemmeliyetçilik, kararı karşıdakinin vermesini beklemek, karşıdakini kıramamak, hayır diyememek, bağımlı kişilik yapısı, utangaçlık, karşıdakinin baskın tutumu çabası ve gerçekdışı beklentilerdir.

 

KARARSIZLIKLA BAŞA ÇIKMA YOLLARI

 

Karar vermekte zorlanan biriyseniz, ilk olarak kararsızlık düzeyinizi belirlemelisiniz. Hangi konularda karar verirken zorlandığınızı, karar vermek için ne kadar zaman harcadığınızı ve kararınızın sonucunda neler olabileceğini gözden geçirmelisiniz. İkinci olarak kar- zarar listesi hazırlayabilirsiniz. İçinde bulunduğunuz durum adına karar veremediğinizde ne gibi avantaj ve dezavantajlar yaratacağını listeleyebilir; olası ihtimaller neler, bu karar ne gibi iyi ya da kötü sonuçlar doğurabilir yazarak; hangi tarafın daha ağır bastığını görebilirsiniz. Yine psikolojide 10/10/10 kuralı olarak nitelendirilen kuralı uygulayabilirsiniz. Bu kural bir karar alırken 10 dakika, 10 ay ve 10 yıl sonrasında neler olabileceğini düşünerek, vereceğiniz karara ilişkin pek çok şeyi gözden geçirmenizi sağlar. Son olarak olaya dışardan bir göz gibi bakmayı deneyin. Çünkü olaya dışardan bakmak çoğu zaman daha alternatif ve tarafsız yönlendirmenizi sağlar.

 

Sözün özü kararsızlık hepimizin zaman zaman karşılaştığı bir durumdur. Ancak günlük yaşamı olumsuz etkileyecek kadar yoğun kararsızlık durumları kişilerde; strese, zaman kaybına, yapacağı işlere engel olmaya ve insan ilişkilerinin bozulmasına neden olabilir. Ne demişler “En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir”. Hepinize zor kararlar almak zorunda kalmayacağınız, aldığınız kararların sonuçlarından pişmanlık duymayacağınız güzel günler diliyorum.

 

Yorumlar

  • yorum avatar
    Hayri Karakuş
    15-11-2022 15:20

    Hocam kalemizine sağlık yine tam can evimden vurdunuz... Karar veremiyorum, bazen eşim, bazen babam, bazen kardeşlerim kararsızlığımın en baş faktörlerinden... Ama esasta öfkeliyken karar vermek benim en büyük sorunum... Öfkelendiğimde gözüm hiçbirşeyi görmüyor ve o dönemde aldığım kararların hepsi büyük zararlar veriyor... 10/10/10 kuralını deneyeceğim

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.