Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.21
  • EURO
    34.71
  • ALTIN
    2397.6
  • BIST
    10238.26
  • BTC
    61448.69$

KADIN KİMDİR? -1

05 Mayıs 2015, Salı 00:00
 Kadına şiddetin zirve yaptığı bu zaman diliminde kadını tanımak önemlidir.İnsan neslinin devamında kadının rolü erkekle kıyaslanamayacak kadar fazladır.  Gebelikte beklenen annenin 9 aylık bir gebelik sürecinden sonra sağlıklı bir bebeğin zamanında doğmasıdır.Anne baba ve yakınları  tarafından çocuğun cinsiyeti ve kime benzeyeceği en çok merak edilen durumdur. Baslangıçta kız olursa isim  şu olacak  erkek olursa isim bu olacak ya da kaynanın veya kayınbabanın adı konacak ya da konmayacak çok konuşulan konulardır.Doğum zamanı heyacanla beklenen bir gündür.Cinsiyetine göre bebek malzemeleriyle dolu valiz ya da valizler hazırlanarak hastaneye düğüne gidilir gibi gidilir.   Tıbbi açıdan baktığımız zaman bizi neler beklemektedir;gebelikler her zaman mutlu sonla bitmeyebilir.Dünyada her yıl 530 bin gebe kadın doğum sonu kanamadan yaşamını yitirmektedir. Günlük dünyada 1452 gebe annenın kaybedilmesi demektir.Bu sayı her gün 3 uçak düşmesine yakın insan kaybı anlamındadır.Preeklampsi dediğimiz gebenin hipertansif hastalığına bağlı anne kaybı senelik dünya genelindeki sayı 50 bindir.sekel gelişenlerin sayısı ise belli değildir. Bunların dışında  amnion mayi embolisi ya da pulmoner emboli  (akciğere pıhtı atması),çoğu zaman öngörüsü olmadan gelişebilmekte ve geliştiği zamanda %80 oranında ölümcül olmaktadır.  Gebeliklerde %10 erken doğum,%10 sularının erken gelmesi,%5 gelişme geriliği,%3 oranında doğumsal sakatlıklar  gelişmesi söz konusudur.Hiç bir canlı türünde gebeliğe bağlı bu kadar çok proplemlerin görülmesi söz konusu değildir.İnsanda gebelik ölümcül sonuçları da olabilecek bir çok riske sahiptir.    İnsan gebeliğinde bu kadar çok bir kısmında da  hayati riski olan proplemlerin bulunmasının sebebi insandaki beyin gelişimiyle ilgilidir.İnsan türünde diğer canlılara göre beyin kapasitesi artmıştır.Diğer bütün türlerden daha ileri ve gelişmiş bir beyin yapısı için gerekli oksijen ve besinleri sağlamak amacıyla  insan plasentası maternal (anneye ait)dokuların içine daha derine gömülmüştür. İnsan  türüne özgü  üreme ve türün devamlılığının sağlanması  riskli bir iştir ve bu risklerin karşılığının bir anlamı olmalıdır;kanama gibi.Gebeliğin hipertansif hastalığı gibi tablolar insan gebeliğine özgüdür.Canlılar aleminde  türün devamlılığı açısında bakıldığında  bunun önemli bir anlamı vardır.İnsan olabilmek için insana özgü plasenta yapısı gerekir.İnsana özgü plasenta oluşumu anne için riskler taşır.Anneliğin neden kutsal olduğunun bir cevabı da budur.Plasenta oluşumu karmaşık bir mekanizmadır.Her şey yolunda giderse sağlıklı bir gebelik elde edilir.Plasenta oluşumunda proplemler ortaya çıkarsa  anne ve bebek açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir.    En iyi tıbbi imkanların olduğu Avrupa ve   Amarika  Birleşik Devletlerinde bile anne ölümü oranı belli bir seviyenin altına düşürülememiştir.  İnsan neslinin devamlılığını üstlenmiş olan annelerimiz,  kendi hayatları pahasına bu görevlerini devam ettirmektedirler.    Bilimsel araştırmalar göstermiştir ki;İnsanlığın sosyal,bilimsel ve teknolojik olarak  bugünkü seviyesine gelmesini sağlayan en önemli faktör kadının eş şeçmedeki  aşırı seçiciliğidir.    Hiçbir kadın  hor görülmek ya da işkence görmek için evlenmez.Eşiyle daha iyi bir hayat sürmeyi umut ettiği için evlenir.Evlenirken bilimsel olarakta çok mantıklı olan neslinin devamını  en iyi sağlayacak erkeği arar.Sevgi ve saygı konusunda erkekle kıyaslanamayacak kadar hassastır.    Kadın bizi doğuran aylarca gece uykusu bölünen bizi büyüten çok sevdiğimiz annemizdir.    Aynı karnı paylaştığımız kız kardeşimizdir,babamızın kardeşi olan halamızdır,annemizin kardeşi olan teyzemizdir,annemizin babamızın annesidir.     Gelinlik içinde görünce gözyaşımıza hakim olamadığımız kızımızdır.     Adına şarkılar yazdığımız ,hüzünlü şarkılar dinlediğimiz evlilik hayali kurduğumuz sevgilimizdir.,       Doğum ağrısı çekerken gül gibi solan,onsuz evimizin anlamı olmadığı yuvamızın herşeyi eşimizdir.       Bu  dünyadan giderken onlarca yıl gece gündüz demeden  çalışıp kazandığımız herşeyimizi seve seve bırakıp gideceğimiz o gözünün içine bakınca  içimizi eriten çocuklarımızın annesidir.     Ve de neslimizin devamını, hayatını riske etme pahasına üstlenen annedir.     Bunların  hangisi en üst düzeyde saygıyı haketmez? Anneler günü  tüm annelerimize kutlu olsun.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.