İTTİFAKIN ADI “CUMHUR” DUR.

24 Haziran Seçimleri, Yüksek Seçim Kurulu tarafından yapılan açıklamada da açıkça yer aldığı gibi, huzur ve güven içinde yapılacak ve hiçbir olumsuz gelişme yaşanmadan son bulacaktır inşallah.

Liberal-Kapitalist Sistem ve uşaklarının iddialarının aksine, OHAL sürecinin veya terör ve teröristlerle mücadelenin seçim sürecine hiçbir olumsuz etkisi olmayacağı gibi aksine vatandaşın özgür iradesi ile oy vermesine zemin hazırlayacağı için faydası olacaktır.

Cumhurbaşkanlığı vemilletvekilliği seçimlerin ilk defa bir arada yapılmasından kaynaklanması muhtemel olabilecek eksiklikler iyi gözden geçirilmeli ve seçim sürecini ve sonuçlarını tartışmaya açabilecek gelişmelere fırsat verilmemelidir.

Beklentim odur ki,halkımızın büyük bir çoğunluğu sandık başına gidecek ve siyasi geleceklerini tayin edecek olan bu seçimler ile demokrasi tarihimizin yeniden şekillenmesini sağlayacaklardır.

Ülkemizin ve halkımızın geleceğini düşünen her siyasi partinin bu seçimleri çok iyi görmesi, anlaması ve gereğini yapması şarttır. Ne yazık ki,ülkemizde faaliyet gösteren bir takım siyasi partilerin ülke menfaatlerini yabancı ülkelerin menfaatleri ile örtüşür görmesi ve böyle bir birliktelikte bulunması çok üzücü ve aynı zamanda düşündürücü bir gelişmedir.

Savaş dönemlerinde tarafını seçmek için atalarımız düşman oklarını takip ederlermiş. Yani,bugün ABD+AB+NATO+FETO+PKK vs.vs. karşısına kimi almış ve kime saldırıyor ise bizim tam olarak o saldırılan birlikteliğe sahip çıkmamız gerekir.

Ülkemizde bu sahip çıkılması gereken birlikteliğin adı ise “Cumhur İttifakı”dır.

Bu ittifak, sadece Liberal-Kapitalist Sistem ve uşaklarının planlarını bozmak için değil;ülkemizde katılımcı siyasi kültürün ve siyasi ahlâkın gelişerek pekişmesi için de çok önemli bir görev üstlenmişlerdir.

Milletimizin sinesinden çıkmış olan fedakârlık ve adanmışlıkla yoğrulan “Cumhur İttifakına” karşı derleme toplama gibi bir araya getirilen siyasi partilerin, demokrasi ve milli irade adına ahkâm kesmeye devam etmeleri ilkesizliğin ve seviyesizliğin ilke haline dönüştürülmeye çalışıldığının açık bir göstergesidir.

Sosyal barışın, katılımcı demokrasinin ve istikrarın tesisi,ülkemizin milli çıkarlarının ve onurunun korunması için “Cumhur İttifakı”nın elinden geleni yapacağı, yapmış oldukları açıklamalardan ve taahhütlerden net olarak anlaşılmaktadır. Bu fedakârlığı yapan ve milleti için bir araya gelen AK PARTİ, MHP ve BBP’ninuyum içinde çalışmasının devamını Rabbimden dilerken, Liderlerine ve kadrolarına da şükranlarımı ifade ediyorum.

Milli irade ile ters, toplumsal beklentiler ve duyarlılıkları ikinci plâna atan, ülke ihtiyaçlarını ve gerçeklerini kavrayamayan çakma birliktelikler, “Cumhur İttifakı” karşısında şüphesiz başarısız olacaktır.

Vatan ve millet sevgimiz, milli kültürümüzü ve değerlerimizi koruma anlayışımız, dünyada etkin ve bir ülke olmahedefimiz, milletimizin her mensubunun refah ve mutluluk içinde yaşamasını sağlama arzumuz bu birliktelik ile hız kazanacak ve sonuç bulacaktır.

Milletini ciddiye alan, tutarlı ve samimi olmaya özen gösteren; ilkeli ve temiz siyaseti hâkim kılmaya çalışan bu birliktelik rabbimin izni ile elbette muzaffer olacaktır.