Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    34.93
  • ALTIN
    2397.4
  • BIST
    10247.75
  • BTC
    61220.05$

İDAM KARARI!

08 Mart 2024, Cuma 00:01
Gündemdeki haberlere istinaden onurlu bir yaşamdan söz etmek istiyorum şimdi. Mısırda verilen son karar, Müslüman kardeşlerin 8 yöneticisine verilen idam kararı. Dünya öyle bir halde ki nerede mazlum varsa orada sessizlik hüküm sürüyor sanki. İnsanlık bir sınavda, elekten elenir gibi insanlığı olan olmayandan ayrılıyor sanki. Sessizlik hâkim oldukça mazluma karşı, zalim daha çok arttırıyor zulmünü. Hele birde mazlum olan taraf Müslüman ise. Gazze de çığlığımızı duyuramadık ki Mısır cesaret buldu idama. Onlar onurlarıyla mücadele ediyor şerefleriyle şehit oluyorlar. Ya biz?
11 yıl önce darbe yaptı Sisi denen zalim Mısır da. Yapılan katliamda şehit olanlar arşa yükselirken, yaşayanlar zindana kapatıldı. 11 yıldır zindanda çeşitli eziyetlere maruz kaldılar biz her şey normale döndü diye düşünürken.
Şehadetlerini bekleyen 8 mücahit;
Muhammed Bedii
Mahmud İzzet
Muhammed El Biltaci
Amir Muhammed Zeki
Usane Yasin Abdulvahhab
Saffet Hamude Hicazi
Asım Abdulmacid
Muhammed Abdulmaksur Muhammed
Şu anda idam kararı verilen ve ihvan kardeşler topluluğunun içerisinde yer alan Muhammed Biltaci Dönemin ilk cumhurbaşkanıydı. Hepimizin bildiği Rabia meydanında göğsünden kurşunla vurulan 17 yaşındaki Esma’nın babası.
Daha dün gibi aklımızda O’nun şehit edilişi. Şehadete adım adım yürüdü onlar. Babası kızının şehadet haberini hücrede aldı. Darbeciler mezar taşı konulmasına dahi izin vermemişti. Öyle bir imana sahipti ki ailesi, annesi kızının haberini alınca güçlü bir iman ile “Eğer şehadet olmasa, Esma’nın ayrılığına sabretmek mümkün olmazdı” demişti. Babası ise hepimizin hatırında kalan bir mektup yazmıştı kızına. ”Kızım, hocam ve gözümün nuru, ciğer parelerimizin katledilmesi, onlarca davanın sırtımıza yüklenmesi, mallarımıza el konulması, akademik görevlerimizden el çektirilmemiz, doğru olmayan yargı tarafından idam ve müebbet hapis kararlarının çıkması, evlatlarımızdan geri kalanlarımızın cezaevlerine tıkılması ve asılsız davalarla suçlanmaları, Allah'a yemin olsun ki ne seni ne de akı pak şehit kardeşlerini bir an için dahi unutturmaya yetmedi. Bir an dahi uğrunda feda ettiğinizi unutmadık. Bilakis, Allah'a yemin olsun ki, başımıza gelenden dolayı ne hüzünlendik, ne zayıfladık, ne de rehavete uğradık. İşte bizler sizlerin yolunda ilerliyoruz. İki güzel şeyden birine ulaşmadan rahat etmeyeceğiz…
Sana elveda demiyorum bilakis görüşmek üzere.”
Diye seslenmişti Türkiye de bile herkese ulaşan mektubunda. Kızının şehadetinden bir yıl sonra yazmıştı bu yazıları. Tam 10 yıl sonra kızıyla aynı makamla görüşeceğini hisseder gibi. Dünya zıtlıklar dünyası. Mazlum var ise bir yerde muhakkak zalimde vardır. Şimdi bize düşen zulmü duyurmak ve dua etmektir.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.