Konya
07 Mayıs, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.26
  • EURO
    34.74
  • ALTIN
    2401.8
  • BIST
    10217.14
  • BTC
    64264.59$

Görevimiz Bu Kaçamayız

21 Mayıs 2018, Pazartesi 07:30

ABD Başkanı Trump’ın 6 Aralık 2017 tarihinde itaat etikleri dışında hiç kimseyi takmayan ukala bir tavır ile Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını deklere etmesi, İsrail’i ve yandaşlarını çok mutlu etmişti.

İsrail’in yıllardır devlet terörü uyguladığı Filistin topraklarında bundan sonra daha acımasız ve daha gaddar olacağının da habercisi idi bu karar.

Ve yanılmadık. O günden bugüne kadar geçen sürede, Filistinli kardeşlerimizin haklı protesto gösterilerinde ölenlerin sayısı 100’leri;yaralıların sayısı 1.000’leri ve haksız yere tutuklanıp gözaltına alınanların sayısı 10.000’leri buldu.

En son Ramazan ayının hemen öncesinde İsrail, ABD’nin Tel Aviv’de bulunan büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması sonrasında Gazze’de gösterilen haklı tepkilere çok sert müdahale etmiş ve bir katliam gerçekleştirmiştir.

Dünya ise bu katliama çok cılız ses çıkartırken, İslâm Dünyasından ve özelliklede Arap Ülkelerinden istenilen ses hiç çıkmamıştır. Aksine,bu katliama sebebiyet veren Trump’ın Ramazan Kutlama mesajını Devlet yayın organlarında yayınlayan sözde Müslüman Arap (Sudi Arabistan- Birleşik Arap Emirlikleri gibi) ülkeleri olmuştur.

İlk kıblemiz Kudüs’ün manevi dokunulmazlığını yıllardır ihlâl eden, inancımızın kutsallarına edepsizlik eden ABD-İsrail birlikteliğine İslam Ülkeleri gereken cevabı ne zaman ve nasıl verecek? Dökülen kanların hesabı, ne zaman ve nasıl sorulacak? Etrafı mübarek kılınan Kudüs, ne zaman bu zulümden kurtulacak?Katil İsrail zulmü başlayalı tam 70 yıl oldu,yetmez mi? İşte, yanıtlanması gereken sorular bunlar.

Ama İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine baktığımızda;ister Arap, ister Türk olsun, ister başka milletten olsun,Filistin davasına yeteri kadar sahip çıkmadıklarını görüyoruz. Trump’ın kararını tanımayan New York’taki BM toplantısında bile, 128 ülke bizim kararımızı destekler iken bazı İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri çekimser oy kullanırken;bazıları oy kullanmadı, bazıları da aleyhte oy kullandı. Bu nasıl bir İslâm anlayışı, nasıl bir Müslümanlık?

Filistin meselesi sadece basit bir İsrail Terörü değildir. Bu, terör karşısında İslam Kardeşliğinin de test edilmesidir. Bu test süresi çok olmadı mı? Yetmez mi İslam Coğrafyasında yaşanan zulümler?

Müslüman Müslümanın kardeşidir derken yalancı olmadığımızı göstermenin zamanıdır. Artık İslâm Kardeşliğinin gereğini yapmak,çözüm için elimizi taşın altına koymak, birlik olmak ve tüm Dünya'ya bunu göstermek zorundayız.

Bu birliktelik; önce Filistin’de sonra Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de, Mısır’da, Libya’da ve Tüm İslâm coğrafyasında akan kanın durmasına,bu Şeytani Sistemin son bulmasına vesile olacak İslam Kardeşliğini ve birlikteliğini doğurmalıdır.

Medeniyetin, hakkın, hukukun, kardeşliğin, sevginin, barışın, dini olan İslâm’ın artık yeryüzüne laiki ile yayılmasının ve tanıtılmasının zamanı gelmiştir. Dünya, yeniden İslam ile şeref bulmalı ve İslam’ı tanımalı, insanlar Müslüman olmanın şeref ve onurunun ayrıcalığını bu dünyada iken yaşamalıdırlar.

Biz Müslümanlara bu görev, bu sorumluluk, düşmektedir. Bundan kaçamayız, kaçmamalıyız.

Bunun bilincine varmalı ve Rabbimizin hak dine tabi olan Müslüman kardeşlerimizi; artık bu Liberal-Kapitalist Sistemin, Şeytani Sistemin çarkları arasında ezilmekten kurtaracak, Faiz döngüsünden çıkaracak İslâmi Sistemin Temellerini atmalıyız.

Bu kutsal yürüyüşe ülkemizden başlamalı ve Yeni Bir Türkiye, Lider Ülke Türkiye, İslâm Âleminin önderi ve Lideri Türkiye ile bunu başarmalı, amacı ideali bu olan İttifaklar ile “Cumhur İttifakı” ile birlikte olarak bu kutsal yürüyüşe güç vermeliyiz.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.