Konya
03 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.36
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2393.2
  • BIST
    10244.46
  • BTC
    59284.59$

GEÇMİŞTEN BUGÜNE

18 Eylül 2023, Pazartesi 00:00

Üniversiteye ne zaman intisap ettiğini sorduğum akademisyen dostum,30 yıl kadar önce olduğunu söyledi.

Bizim kendisiyle ne zaman tanıştığımıza sorunca da “Aynı yıllardaydı. Gelip sizinle görüşmüş etli ekmek yemiştik” dedi.

Sonra da akademisyen dostum jest yararak bizim gazeteci olarak, üniversitenin çok içinde olduğumuzu, rektör ve diğer üniversite yöneticileri ile sıkı ilişkilerimiz olduğundan falan bahsetti.

Mesleğinde yükseldikçe aslı bozulmayan hocanın son cümlesi ise “ O günler başkaydı Ali Rıza bey” oldu.

Hoca alıp götürdü bizi, 30 yıl kadar gerilere.

İyi oldu.

Hatırladık geçmişte yaşananları, hafızamızın el verdiği ölçüde.

Selçuk Üniversitesi’nde tanık olduğumuz olaylar gelip geçti gözümüzün önünden

Sonra bu üniversitenin rektörlerini hatırladık normal olarak.

Neden üniversite değil de rektörler?

Rektörler, çünkü üniversiteler her ne kadar kamu kurumu niteliğinde kuruluşlar olsalar da, daha çok rektörler ön plana çıkmakta yerelde.

30 yılın rektörleri.

Prof.Dr. Erol Güngör,

Prof.Dr.Süleyman Kadayıfçılar,

Prof.Dr.Halil  Cin,

Prof.Dr.Abdurahman Kutlu,

Prof.Dr. Süleyman Okudan,

Prof.Dr.Hakkı Gökbel,

Prof.Dr.Mustafa Şahin,

Prof.Dr. Metin Aksoy.

GÖRDÜKLERİMİZ, YAŞADIKLARIMIZ

Hayranlık duyduğumuz, yakından tanıdığımız ve kimileriyle sırdaş olduğumuz rektörler.

Prof.Dr.Erol Güngör Türkiye’nin alim rektörlerindendi. Büyük fikir adamıydı, mütefekkirdi. Alimdi. Kutup yıldızıydı. Üstün ve çok farklı vasıflara sahip kalpaklı rektör Selçuk Üniversitesini dünya üniversiteleri arasına sokabilecek tek rektördü ama ömrü vefa etmedi.

Prof.Dr.Halil Cin uzun sayılabilecek dönem rektörlük yaptı. Bazen  biraz kırılgan, daha çok da barışık olduğumuz Cin hoca ile bizim kitap yazmaya değer anılarımız oldu. Hoca bize çok güvenirdi. Oturup saatlerce konuştuğumuz olurdu. Bazen bir akşam üstü bazen bir tatil günü kendisi bizi arar, bir araya gelir hoş olan ve olmayan olayları paylaşırdık. O aralar üniversitede güçlü daire başkanları, güçlü dekanlar ve daha başka yöneticiler olurdu. Dekanların her biri en az rektör kadar şöhrete sahipti.

Halil hocanın geçmişinde ülkücülük vardı. MHP’nin efsane lideri Alpaslan Türkeş’e Ankara’da iken danışmanlık yapmıştı. Hocanın O tarafı üniversite çevrelerinde ve şehirde karşılık bulmasını sağladı. Sonra Kenan Evren’in peşine takıldı. 1990’nın başında belediye yönetimi ile ters düşmeye başladı. Bir takım tatsızlıklar oldu. Öte yandan hocanın bazı uygulamalarına aynı ideolojik kökten gelen arkadaşları karşı çıkmaya başladı. Sürgünler ve görevden almalar oldu. Bu arada Tıp Fakültesi’nde yaşananlar ortamı iyiden iyiye gerdi. Bütün bu zamanlarda hocanın şehirde paylaştığı ve konuştuğu insanlardan birisiydik biz. Bu yakınlığımızın bize pahalıya patladığı kimi zamanlarda oldu.

Bir şey daha.. Biz,  Halil Cin hocanın aklına siyaseti sokan insanlardan da birisiydik . DYP’den milletvekili adayı olması için bizden de temas isteyen hoca, biz Ankara’da Vefa Tanır ve Necmettin Cevheri beyle kendisine randevu hazırlamışken, o birkaç saat önce gidip ANAP’la işi pişirmişti.

Rektör olarak 10 numara rektördü. Üniversiteyi, üniversite yaptı. Üniversiteyi şehre, ülkeye ve dünyaya açtı. Dünyanın çeşitli ülkelerine mensup fikir adamlarını çok iyi yaptığı çeşitli etkinliklerde şehre getirdi. Selçuk Üniversitesini her bakımdan geliştirdi ve saygın bir üniversite yaptı. Üniversite, onun attığı temeller üzerinde inşa edildi.

Prof.Dr.Abdurahman Kutlu. Abdurahman hoca ile rektör olmadan önce kendisinin yardımcı doçentliği döneminde abi/kardeş olduk. Abi/kardeşliğimiz rektörlüğünün ilk döneminde de ağır aksak devam etti. Az bir zaman sonra hocanın karşısında olan insanlar hocanın yanında yer almaya başladı. Yanında olanlarda karşısında olmaya başladı. Başkaları bizi ilgilendirmiyordu ama bizim vaktinde hocayla zor bela bir araya getirdiğimiz insanların, hoca tarafından itibarlı adam yapılmaları hoş değildi.

Abdurahman beyin rektörlüğüne gelince… Fena rektörlük yapmadı. Konyalı rektörler arasında en iyi rektör olduğu da söylenebilir. Ah.. Bir de kırıp dökmeden ve dağıtmadan yapabilseydi.

Prof.Dr.Süleyman Okudan. Çok özel  ve yerinde  duramayan bir insan. Onunla çok özel anılarımız oldu. İlk tanıştığımız yıllarda kendisi Kızılören’de pratisyen hekimdi.  Rektörlüğünün 2. Döneminde bir dargın bir barışık olduk hocayla.

Prof.Dr.Mustafa Şahin. Kendisiyle Konya’ya geldiği ilk günlerde tanışmıştık. Biz abiydik, o da kardeşti. Rektör oldu. İyi işler yaptı. Konyalı rektör olarak üniversitesinin çıtasını yükseltmek için çok çalıştı.

Son seçimlerde Ak Parti’den milletvekili aday adayı da olan Seydişehirli Şahin bu aralar doktorluğunun yanı sıra yeni bir mecranın yolculuğuna hazırlanıyor.

Geçmişi hatırladık.

Bugüne gelince.

Yok böyle bir ilişkiler dünyası her şeyden önce.

Kapılar kapalı.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.