FARKINDAMIYIZ OLANLARIN

15 Temmuz 2016

O gün olanların üstünde yeteri kadar düşünebildik mi? İdrak edebildik mi?

Herkes o güne ilişkin anılarını, yaşadıklarını anlatıyor; büyük bir heyecan içinde! Kimisi hüzünleniyor, kimisi gururlanıyor.

Tabi ki şehit ve gazi ailelerimizi ayrı tutmak ve değerlendirmek lazım, onlar gerçekten kahramanlar, Rabbim onlardan razı olsun inşallah.

Ama benim asıl değinmek istediğim şey, o kahramanların vasıtası ile işin asıl sahibi olan ve bizi bir iç savaştan kurtaran sonsuz güç ve kudret sahibi…

O bacılarımı gecenin o saatinde evinden o kadar uzakta,  silahlı hainler karşısında korkusuzca dim dik durduran,

Kamyona atladığı gibi mahallenin gençleri ile birlikte meydanlara indiren,

Evde üç çocuğunu bırakıp, vatanı için şehadet şerbetini içen anneye vatana analık yaptırtan,

Ellerinde bayraklar ile kahraman babaları ve gençleri tankların önüne çıkaran,

Helikopterlerden açılan mermilere ellerindeki hafif silahlarla karşı konulabileceğini düşündüren,

Uçaklara korkusuzca levye ile saldırtan,

Ve daha niceleri.......

Bu yaptırılan fiilleri, 15 Temmuz Gecesi sonrasında, olayın bizzat kahramanları ile konuştum;

Adeta iradelerinin farklı bir hâl aldığını, korkunun bedenlerinden gittiğini ve tek şeye vatan ve millet kavramı üstünden şehadete odaklı bir ruhaniyete büründüklerini söylediler.

Bu şüphesiz Rabbimin, bu milleti kurtarmayı murat etmesi sonucu, kullarından bir kısmını hayır işlerde kullanarak bu sonucu bize nasip etmesidir.

Bunun başka bir izahatı yoktur.

Tüm Dünyanın birleştiği ve bizi yok etmek için içerdeki hainleri de kullanarak tüm olanakları ile detaylıca planladıkları ve asla sonuca ulaşmayacağını düşünemedikleri bir plânı, Allah’ımızın lütfu ile devre dışı bıraktık.

Bu lütuf, bizim bu lütfa laik olduğumuzdan mı? Diye kendime sorduğumda, şahsım adına ben kendimin buna layık bir kul olduğunu düşünmüyorum. 

Siz kendinize sorduğunuzda, kulluk vazifeleri ve yaşam şeklinizi göz önüne aldığınızda, bunu hak ettiğinizi düşünüyor musunuz? Onun cevabını da siz verin.

Ben kendim söz konusu olduğunda, büyük lütuf ve bu büyük kurtuluşu bize nasip ettiği için Rabbimize ne kadar hamd ve şükür etsem az diye düşünüyorum.

İkinci senesini yaşadığımız bu hain darbe girişimin ardından siz okurlarım nezdinde tüm vatandaşlarımıza seslenmek ve artık bu büyük kurtuluşumuzun şükrünü laiki ile eda edelim diyorum.

Nasıl mı?

Tabi ki çalışarak, üreterek, işi ehline vererek, yalan ve riyadan uzak durarak, ağzımızdan düşürmediğimiz ama gerçekte bir haber olduğumuz İslam kardeşliğini yaşayarak, ilimde ve adalette tüm dünyayı kıskandıracak bir düzeni kurarak. Dış hainler şunu yaptı, iç hainler bunu yaptı demeyi bırakıp, hainlere hainlik fırsatı vermeyecek bir yapı kurarak, güçlü ve adil olarak.

İşte bunları yapabilmek için rabbim bizlere bir fırsat daha verdi. 24 Haziran seçim sonuçları ve yeni Başkanlık Sistemini. Onun için bu sistemin olanaklarını sonuna kadar kullanıp, en hızlı şekilde bu işleri yapmamız lazım.

Unutmamalıyız ki, asla bitmedi ve bitmeyecek, biz güçlendikçe onlar daha çok kinlenecek ve daha çok saldıracak ama korkacak mıyız asla, ama üstümüze düşen kulluk vazifelerini Allah’ımızın dediği, Resulümüz Efendimizin önderliği ve örnekliğinde yerine getirmeliyiz.

Düşman uyumuyor ise bizim oturmamamız lazım…