DEPRESYONDAYIZ!

Antidepresan satışındaki artışın son zamanlarda ikiye katlanması üzerine toplumun ruh sağlığının kötüye gitmesi uzmanları endişelendirdi. Şimdi sizlerle araştırdığım verileri paylaşacağım.

Sağlık Bakanlığı’nın verileri, 2020’ye kadarki 11 yılda antidepresan kullanım miktarının yaklaşık yüzde 70 arttığını gösteriyor. Bakanlığın, 2020 yılına ait son sağlık istatistiklerine göre, 2009 yılında 1000 kişi başına günlük 29 antidepresan ilacı düşerken, bu oran 2020’de 49’a çıktı. Gençlerin kullanımında ise başta gelen nedenler, sınav stresi, gelecek kaygısı gibi nedenler oluyor. 2022 Dünya Mutluluk Raporu’nda Türkiye 146 ülke arasında 112. oldu. Türkiye, bir önceki yıla göre 8 basamak geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Yaşam Memnuniyeti Araştırması’nın 2021 verileri ise daha karmaşık bir tablo ortaya koyuyor.2021 yılında bir önceki yıla göre, mutlu olduğunu da mutsuz olduğunu da - sırasıyla yüzde 1,1 ve yüzde 2,1 - beyan edenlerin oranı arttı. 2021’de mutlu olduğunu beyan eden 18 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı yüzde 49,3, mutsuz olduğunu beyan edenlerin oranı ise yüzde 16,6 oldu.  2003-2021 verileri incelendiğinde, özellikle 2016’dan sonra mutlu olduğunu söyleyenlerin oranındaysa düşüş gözleniyor.

Sizce de enteresan veriler değil mi? Sürekli bir atış söz konusu ve bu durum fazlasıyla rahatsız edici. Şu son günlerde yaşadığımız asrın en büyük felaketiyle bu oranın ne kadar yükselebileceğini tahmin bile edemiyorum. Milletçe zor zamanlardan geçiyoruz. Diyecekseniz bana antidepresan çare mi? Bana kalırsa hiçbir ilaç çare değildir. Bitkisel ürünler, doğal tedavi yöntemleri bence hastalıkların üzerinde çok daha etkili. Geçirdiğimiz zor süreçler itiyor belki de bizi adını bilmediğimiz tonlarca ilaca… Çok gitmeyin yakın tarihe bakıldığında da bu millet pek çok şeyle savaş verdi. Her yıl daha da artan bu oranlar beni endişelendiriyor. Bu insanlar bir aileye sahip hatta çoğu anne baba olacak. Yetiştirecekleri çocuklar bundan elbette etkilenecek. Bu yüzden verilen desteklerin ilaçlarla değil de iletişimle düzeltilmesi gerek. Hep söylüyorum en büyük korkum iletişimsizliktir. Dilerim bu veriler durumun vahametini ortaya koyar. Bu dileklerle size iyi günler diliyorum…