Konya
08 Mayıs, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.26
  • EURO
    34.72
  • ALTIN
    2401.5
  • BIST
    10322.64
  • BTC
    62449.77$

DEPREM !

12 Şubat 2018, Pazartesi 07:48

Bismillahirrahmanirrarhim

Selamünaleyküm.

Sevgili okurlarım bundan sonra Pazartesileri sizlerle burada buluşuyoruz inşallah.

Yazılarımda Dünya ve ülkemizdeki gelişmelerin yanı sıra Konya’mızdaki gelişmeleri ve değerlendirmeleri de sizlere aktarmayı ve sizden gelecek geri dönüşler ile bir sohbet ortamında yazılar yazmayı Rabbimin izni ile planlıyorum.

İlk başlık neden Deprem?

Yıl 1999 Ağustos binlerce insanımız enkaz altında, daha dün dört katlı binada oturan ve üst komşusuna yukardan halı silkeliyor diye kızan komşu, kendisinden şikâyet eden ve her zaman kendisini çöpleri kapının önüne koymakla suçlayan komşusunun, arabasını kendisinin yerine park edip etmediğine bakmaksızın merak ediyor. Temeli oynamış ama yıkılmamış binalarını o gece hızlıca terk ederek hep beraber dışarda diğer enkaz altındaki komşularına yâda hiç tanımadıkları ama aynı şehri paylaştıkları insanlara yardım ediyor çırpınıyorlardı.

Çünkü Deprem olmuştu.

Artık ne silkelenen halının ne kapının önüne bırakılan çöpün nede kendi yerine park edilen aracın önemi yoktu. Çünkü Bina tehlikede dolayısı ile hayatları çocukları gelecekleri tehlikede idi. Bu idrakle hemen bir araya gelip yıkılma tehlikesi atlatan binalarını onarmak için ele le verdiler ve temeli betondan daha kuvvetli çelik desteklerle revize edip eskisinden daha sağlam bir bina yaptılar. Geleceklerini çocuklarını ve canlarını ve mallarını kurtardılar.

Bu arada aralarında da eski kırgınlık ve küskünlüklerden önemsiz küçük farklılıklardan kaynaklı bir sıkıntıları da kalmadı.Şimdi böyle bir deprem yaşayan ve daha büyüklerinden Rabbimin muhafaza etmesini dilediğim güzel vatanımda en az deprem kadar hatta daha tehlikeli bir süreç yaşanıyor.

Bu sürecin başlangıcı çok eski olsa da en etkili atağı 15 Temmuz olarak karşımıza çıktı bu süreci Rabbimin yardımı ile tam atlattık derken, bu tehlikeli sürecin planlayıcıları sözde müttefiklerimiz (ABD+AB) NATO terör kartını daha da güçlendirmek sureti ile karşımıza getirdiler.

Bu belaları başımıza bunların sardığını bilmeyen yok lakin bunun gereğini yerine getirmesi gereken ülkemdeki bazı sözde sivil toplum kuruluşları, sözde aydınlar ki aslında onlardan karanlığı yok, sözde akademisyenler ki çok merak ediyorum bu güne kadar ülkemize somut olarak ne kazandırmış bunlar? Neyi bulmuşlar? Hangi teknolojiyi geliştirmişler? Ve en kötüsü bu ülkenin ekmeğini yiyip temsilciliğini yapan sözde vekiller. Alenen ihanet içerisindeler. Bunlara hatırlatmak lazım bu vatandan başka vatanımız yok onlar vatansız olabilirler ama biz olmayız.

Hadi bunların safı belli ama benim en çok üzüldüğüm ortak manevi değerlere sahip olduğumuzu düşündüğüm ve ortak kaygılarımız olduğuna inandığım yurdum insanlarının küçük hasletlerden dolayı ülkemizin en zorlu günlerini yaşadığı ki bana göre Milli Mücadele dönemimizi aratmayacak kadar önemli bir süreçteyiz. Nefsani yâda adını kendileri koysun ben hırs diyeceğim Ülkemizin Afrin’de yürüttüğü silahlı mücadeleye dahi destek vermiyorlar yâda kerhen veriyor gibi gözükebiliyorlar. Ben burayı anlayamıyorum anlamıyorum sevgili okurlarım.

Rabbim bizlerin gözünü ve gönlünü açsın, düşmanı düşman bilen, dostu dost bilenlerden eylesin. Âmin.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.