BİTTİNİZ SİZ ARTIK

Türkiye’nin istiklâline ve istikbâline kast eden günümüz Liberal-Kapitalist Sistemin kurucu ve yandaşlarının araçlarından bir tanesi de seçimler ve seçim dönemleri olmuştur.

Bu dönemleri fırsat bilen bu hainler ve iş birlikçileri, kendilerine kayıtsız ve şartsız itaat ve hizmet edecek kişileri yönetime getirmek için ellerindeki tüm imkânları bunların kullanımına sunarlar.

Bunu yaparken de en önemli araçları olan yerel paydaşları kullanırlar. Bu paydaşlar ülkelere göre; kimi zaman bir medya kuruluşu, kimi zaman bir holding, kimi zaman bir terör örgütü, kimi zaman da ise bir siyasi parti olarak karşımıza çıkar. Yâda bunların tamamını birden de kullanırlar.

Öyle ki, birbirinden çok farklı amaçlara sahipmiş gibi görünen, hatta bir birine tam zıt ve radikal söylevleri olan gurupların bir araya geldiğini (getirtildiğini) görebilirsiniz. Bu getirilişlerine gerekçe olarak ta yine bu ülkeye hizmeti bahane edebilecek kadar da yüzsüzdür bu paydaşlar. Lâkin, bu paydaşların bazen istem dışı olarak fayda sağladıkları da oluyor, tıpkı ülkemizde olduğu gibi.

Bu faydalardan bir tanesi de, bunlara tepki olarak vatan ve millet sevdalılarının bir araya gelerek oluşturdukları birlikteliktir. İşte, “Milli Mutabakat Birlikteliği” yâda “Cumhur İttifakı” dediğimiz bu birliktelikte, ülkemizdeki birçok sivil toplum kuruluşu ile birlikte Ak Parti’yi, MHP’yi ve BBP’yi bir arada görüyoruz.

Bu birliktelikte hamdolsun, milletimizin el ele, kol kola vererek diğer birçok paydaşlar ile birlikte Allah korkusu, adalet duygusu, hak ve hukuk hassasiyetleri, ülke ve millet sevgisi ile bu süreçten başarı ile çıkacağına inanıyorum.

Halkoylamasıyla kabul edilen ve 24 Haziran seçimleri ile tamamen yürürlüğe girecek olan yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile Cumhuriyet döneminde yaşadığımız siyasi ve ekonomik krizlerin en önemli sebeplerinden biri olan yönetim sistemimizdeki tıkanıklıklar son bulacak ve Liberal-Kapitalist Sistem ve savunucuları kesin olarak kaybetmiş olacak inşallah.

Milletimiz 15 Temmuz’da geçmişten farklı olarak bizzat sokağa inerek, ülkesinin ve milletinin geleceğine direkt olarak müdahale etmiş ve bunun sonucu olarak AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi birlikte, 7 Ağustos sürecine sadık kalarak siyasi rant devşirmek yerine milletle mutabakat yapmışlardır. Bugün bu mutabakatı daha da ileriye götürerek, ülkemiz ve milletimiz için cumhurun ittifakıyla birlikte milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimine de taşıyarak, inşallah Türkiye’de yeni bir dönemi başlatacaklar.

Bu yeni birliktelik, devletin yeniden özüne dönmesine ve İslâm anlayışına uygun bir şekilde, liyakat esasına dayalı bir yönetim sisteminin kuruluşunu temin edecek ve terör örgütlerini inlerinde bulup yok edecek kararlılığı beraberinde getirecektir. Ayrıca Suriye toprakları başta olmak üzere, tüm Ortadoğu ülkelerindeki huzur ve güvenin kurulmasını sağlayacak adımları atacak ve İslam âlemi başta olmak üzere dost ve kardeş ülkelerimize güven veren bir ülke haline gelmemize vesile olacaktır.

Yeniden ecdadımızın Topkapı Sarayı’nın kapısına yazdırdığı gibi  “tüm mazlumların sığınağı” olan bir ülke olacağız inşallah.

Bu yazdıklarıma ben inanıyorum ve sizlerin de inanmanızı istiyorum. Bu kutlu kervana katılmanızı diliyorum. Ben şunu biliyor ve inanıyorum ki; “Az sayıdaki inanmış topluluklar, inanmamış toplulukların üzerine Allah’ın izniyle galip gelir.”

Dolayısıyla, 24 Haziran seçimleri; sadece ülkemizdeki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminin tarihi değil, aynı zamanda, Liberal-Kapitalist Sistemin yok oluşunun, başlangıcının da tarihi olacaktır.