BIRAKACAKSANIZ BIRAKIN!

Başarılı bir takımın arkasında, başarılı ve tecrübeli bir yönetim vardır.

Bu takımın başarılı olup olmayacağını şimdiden kestirmek zor ama, “Böyle başarılı bir yönetim kadrosu Konyaspor’da var mı?” diye sorarsanız yok.

Hiç olmadı ki zaten.

Hem yıllardır para yok.

Olmadığı için de Konyaspor, ne Bursa, Gençlerbirliği, ne Kasımpaşa, ne Başakşehir, ne de Eskişehir  gibi olamayacak.

Gidişat onu gösteriyor.

***

Ben Galatasaray maçına hiç girmek istemiyorum.

Futbol ve sonuç elbette kötü.

Bütün olumsuzluklara rağmen, iyi niyetli düşünmek istiyorum.

Kötü düşünmek istemiyorum.

Yıkıcı olmak istemiyorum.

***

Yıllar önce NTVSPOR’da Rıdvan Dilmen’in açıklamaları hala hafızamda.

Güntekin Onay soruyor Rıdvan Dilmen’e, “Teknik direktör olsanız hangi takımı çalıştırmak istersiniz” diye.

Rıdvan Dilmen’in cevabına bakın.

“Bir kere Konyaspor’u çalıştırmam”

“Neden” diye soruyor Güntekin Onay. Cevaba bakın!

“Konyaspor’da acayip bir yönetim  zafiyeti var”

 Ben kızmıştım Rıdvan Dilmen’e…

Şimdi hak veriyorum.

Rıdvan Dilmen sonuna kadar haklı.

***

Mutfakta aşçının işine karışılmaz.

Ama bizim mutfakta herkes aşçılığa soyunuyor.

Bulaşıkçı yemek yapmaya kalkıyor.

Yamağı yapsa gam yemeyeceğim.

Bulaşıkçının yaptığı yemeğin de ismini soruyorlar!

O yemeğin ismi olmaz tabi ki.

Konyaspor yönetiminde de artık profesyonel aşçılar, yamaklar ve bulaşıkçıların olması gerekiyor.

Balık baştan kokar.

O yüzden herkes kendi işini yapacak.

Ama bunlar işlerinde tecrübeli kişiler olacak.

Şimdi;

Aykut Kocaman’ın 11 seçiminin yanlışlığını veya doğruluğunu, gazetecileri ve köşe yazarlarını bir kenara bırakın, bakkal Mehmet Ağa bile eleştirebilir.

Tartışma ortamında tartışabilir.

Bu normaldir-doğaldır

Ama hatalı veya hatasız Başkan Ahmet Şan’ın Aykut Kocaman’ın seçtiği 11 ile ilgili üstü kapalı eleştirmesi, gönderme yapması, bunu bir de basın aracılığıyla yapması bir o kadar anormaldir ve yanlıştır.

Orası profesyonel bir kulüptür.

O kulübün bir yatak odası vardır.

Yatak odasında konuşulması gerekenler ulu orta konuşulmaz.

Konuşmaması gerekenler de konuşmaz.

Şimdi ne olacak.

Kocaman; “Demek ki öyle, o zaman alın siz çıkarın 11’i” deyip çekip giderse kimi getireceksiniz.

Sizin maç 11’ini seçmenize sesini çıkarmayan, parmağınızda oynatabileceğiniz birini mi getireceksiniz.

Zaten yönetim fokur fokur kaynıyor.

Kocaman’ın gitmesinden daha kötü şeyler de olabilir.

Aykut Hoca’nın kendisine verdiği  süre 7-8 hafta.

Bekleyip görün.

Bir bardakta fırtına koparmanın da anlamı yok.

Takım kötü gidebilir.

Başarısızlıkta faturanın teknik direktörlere de kesilmesine karşıyım.

Topçuysa oynayacak.

Aldığı paranın hakkını verecek.

Ama bence Aykut Kocaman’ın gitmesinden daha kötü hiçbir şey olamaz.

Siz önce içinizdeki yönetim krizini çözün.

Kendi egolarınızı tatmin ederken, takıma zarar vermeyin.

Sonunun nasıl olacağını bilmediğiniz fantezilerden yapmayın.

Bırakacaksanız bırakın

Yoksa Aykut Kocaman’ın işine karışmayın.

Son olarak Ali Çamdalı ve Volkan Fındıklı için bir şeyler söylemek istiyorum.

Volkan’dan ön libero olmaz. Çünkü tek hamlelik bir oyuncu ve ağır.

İkincisi Ali Çamdalı böyle oynayacaksa bu takımda ilk 18’e bile girmemesi gerekiyor.

10 kilo verip 2 ay antrenman yapsam, yemin ederim Ali Çamdalı’yı iki kez cebimden çıkarırım.

Bu kadar…..