Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2395.4
  • BIST
    10247.75
  • BTC
    61481.42$

BİR DAHA ‘MERHEMET’

18 Aralık 2023, Pazartesi 00:01

       Bizler merhametsiz bir dünyanın çocuklarıyız. Şimdiki dünyamız, merhamet eksikliğinden can çekişiyor. Zayıf insanların daima mağdur edildiği, iyilerin hep ezildiği ve hor görüldüğü bir dünyanın içinde bulunmak insanın canını acıtıyor maalesef…

       Bu dünyanın şifa bulması için, süregiden toplumsal çatışmaların bir son bulabilmesi için, merhametin bütün yönleriyle insan fıtratıyla buluşturmamız gerekiyor. Başta kendi ailemiz, toplumumuz ve insanlığa yayılacak şekilde merhametin derinleştirilmesi lazım. “Başkalarının sana yapmasını istemediğin şeyi, sende başkasına yapma” nebevi beyanını içselleştirmemiz gerekiyor.

        Öncelikle, evde merhametin temellerini atmakla başlamalıyız. Merhamet, sevdiklerimize zaman ayırmakla başlar. Evde merhamet demek, çocuklarımıza, sevdiklerimize zaman ayırabilmek demektir. Onlar için orada olabilmek, var olabilmek, bir başkası için dertlenmek ve ıstırap çekmek merhametin kapılarını aralamak demektir.

        Günümüz dünyasında merhametin evde, okulda anne ve babalar ile öğretmenlerde başlayarak bir ‘yürek seferine’ dönüşmesi gerekmektedir. Maalesef günümüzde genç neslimize karşı merhameti var kılabilecek yakınlığı kaybediyoruz. Ancak sevdiklerimize hakiki manada zaman ayırarak, onlarla zaman paylaşarak değerli varlıklar olduklarını hissettirebiliriz. Çocuklarımız, bu dünyadaki varlıklarının bir kıymeti olduğu bilgisiyle yaşarlarsa, diğer insanlara da kıymet vermeyi başaracaklardır.

        Her ailenin özel bir dünyası olmalı, modernitenin bize dayattırdığı alanlardan sıyrılarak ‘kendimiz olacağımız’ steril bir alan olmalı. Cep telefonları zırıltılarını bir müddet kesildiği, bilgisayar oyununun sesinin çıkmadığı, ailenin sadece birbirini dinlediği, birbiriyle konuştuğu zamanlar olmalı. Ötekilerin seslerini özgürce dinleyebildiğimiz, paylaşabildiğimiz ve konuştukça hemhal olduğumuz ve tekâmül ettiğimiz mekanlar olmalı bizim yuvalarımız. Yoksa o yuvalardan sağlıklı bir neslin çıkmasını beklemek, beyhude kürek çekmek olacaktır.

        Asıl merhamet, bende olan bir şeyi başkasına vermek değildir. Asıl merhamet, bir başkasını çok iyi anlayabilmek, çok iyi hissedebilmek ve bütün hücrelerimizle harekete geçerek ona kol kanat gerebilmektir. Kardeşimizin saygınlığını, kendi dünyamızda her daim tescil etmemiz gerekir. Özü itibarıyla merhamet, diğer canlılar için, diğer insanlar için dünyayı emin bir yer kılmaktır. Etrafımızda, ıstırap çeken insanlarla ne kadar candan ve yürekten ilgilendiğimiz, kalbimizi onların iniltisine ne kadar açtığımızın göstergesidir merhamet.

        Merhamet aslında, senin mutlu olmadığın yerde benim de mutlu olamayacağımın özverisidir. İnsan sadece kendisi için değil; başkaları için de var olduğunu hissettiği nispette merhameti yakalamış demektir. Merhamet, ötekiyle beraber acısına katlanmak demektir. Merhametin empati ciheti çok kuvvetlidir. Ötekini anlayabilmek, başkasının derdiyle dertlenmek ve kendi derdi gibi görmek demektir. Böylece merhamet ağını hayatında örgüleyen  her insan, aynı zamanda bir şefkat ve merhamet kahramanıdır.

       Genç neslimizin iniltilerini duyarak birer merhamet havarisi gibi onların dünyalarına buyur etmeliyiz. Yoksa bu iniltilere kulak kabartmadan rahat etme şansımız yoktur. Karşımızdaki insanın acısının, bizim de canımızı yakması gerekir. İnsan ancak karsısındaki insanın acısını azaltmak için taşın altına elini koyarak insan olur.

       Okullarımızda merhamet, şefkat ve fedâkarlık odalarının kurulması gerektiği kanaatini taşıyorum ve inanıyorum. Bu odalarda öğrenciler örnek olaylar üzerinde buluşturularak bu işin müzakereleri yapılabilir. Bu vesileyle; insani duygular ele alınır ve öğrencilere ötekinin acısını, iniltisini hissetmenin, başkasının derdiyle dertlenmenin ne büyük bir erdem olduğunu yaşarlar.  Böylece geleceğe umutla bakabiliriz.

         İnsanlığın ortak derdiyle hemdert olabiliyorsak merhamet yolunda yürüyoruz demektir. Bizim için en büyük şifa merhamet ve şefkat olmalı.

         Artık çocuklarımıza, dünyanın emin bir yer olduğunu göstermek zorundayız…

          MERRHAMET SEFERBERLİĞİ ŞART!..

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.