Konya
07 Mayıs, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.27
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2410.4
  • BIST
    10267.09
  • BTC
    63611.43$

Bana bir masal anlatsana!

30 Aralık 2023, Cumartesi 00:01
Yapay zekanın ne kadar zeki olduğunu ile bir test yaptım. Birçok sonu sordum ve cevap aldım. Bana bir masal anlatmasını istedim ve iki tane masal yazdı. Şimdi yazdığı masalları sizlerle paylaşıyorum.
Bir zamanlar, küçük bir köyde yaşayan Ali adında bir çocuk vardı. Ali, köydeki diğer çocuklar gibi oyunlar oynar, doğayla iç içe vakit geçirir ve meraklı bir ruha sahipti. Bir gün, Ali'nin köyüne çok uzaklardan bir kervan gelmişti. Kervandaki tüccarlar, renkli kumaşlar, değerli taşlar ve egzotik baharatlar satıyorlardı.
Ali, kervandaki tüccarları izlerken, gözleri bir kuş tüyü kalem ve renkli mürekkeplerle dolu küçük bir deftere takıldı. Bu defter, masal anlatma yeteneği olan bir yaşlı adamdan gelmişti. Yaşlı adam, defterin sihirli olduğunu ve içine yazılan hikayelerin gerçekleştiğini söylemişti.
Ali'nin kalbi heyecanla çarptı ve hemen o defteri almak istedi. Ancak, yaşlı adam, defterin sadece içinde iyilik ve güzellik barındıran hikayelerle doldurulması gerektiğini söyledi. Ali, defteri almayı kabul etti ve köyüne döndü.
O günden sonra, Ali her gece defterine yeni bir masal eklerdi. Masallarında sevgi, dostluk ve adalet teması vardı. Bir gün, köyüne bereket getiren bir yağmur yağdı. Diğer gün, köylüler arasındaki anlaşmazlıklar barışla sona erdi.
Ali'nin masalları, köyünün daha mutlu ve uyumlu bir yer olmasına katkıda bulundu. Herkes, Ali'nin masal anlatma yeteneğini ve sihirli defterini konuşuyordu. Küçük Ali, masallarının gücünü keşfetmiş ve hayatını daha iyi bir yer haline getirmişti.
Ve Ali'nin masalları, sadece köyünde değil, etrafa da yayıldı. Masalları, sevgi ve iyilik dolu bir dünyanın mümkün olduğunu hatırlatan sihirli bir iz bıraktı.
Uzak diyarların birinde, renk renk çiçeklerle dolu bir bahçe bulunurmuş. Bu bahçenin bekçisi, minik bir peri kızıymış adı Pırıltı. Pırıltı, bahçenin tüm bitkileriyle konuşabilen ve onlara hayat veren özel bir güce sahipti.
Bir gün, bahçenin en güzel çiçeklerinden biri solmaya başlamıştı. Pırıltı, bu duruma üzülmüş ve çiçeğin neden solgun olduğunu anlamak için diğer bitkilere sormaya karar vermişti. Çiçekler, rüzgarın ona fazla sert estiğini ve yağmurun yeterince yağmadığını anlattılar.
Pırıltı, bu sorunu çözmek için gökyüzüne yükseldi ve bulutlara seslendi. Bulutlar, bahçenin ihtiyacı olan yağmuru yağdırmaya karar verdiler. Toprağa düşen yağmur damlaları, çiçeğin solgun yapraklarını canlandırmaya başladı.
Ancak, rüzgar hala sert esiyordu. Pırıltı, rüzgarla konuşarak ona nazik olması için ricada bulundu. Rüzgar, peri kızının içten isteğini duydu ve yavaşça esmeye başladı. Çiçekler, artık rüzgarın sert olmadığını hissediyor ve huzurla dans ediyordu.
Bahçe, Pırıltı'nın sevgi ve anlayışıyla tekrar can bulmuştu. Pırıltı, her bitkiye özenle bakmaya devam etti ve bahçeyi her mevsim güzellikle doldurdu. O günden sonra, bahçe sadece çiçeklerle değil, aynı zamanda sevgiyle doluydu.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.