Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.30
  • EURO
    34.93
  • ALTIN
    2397.4
  • BIST
    10247.75
  • BTC
    61220.05$

ASIL ÖMRÜMÜZ…

05 Şubat 2024, Pazartesi 00:01

       EYVAH ÖMÜR ELDEN ELDEN GİDİYOR!..

       Dün elimizden gitti, yarınki gün daha gelmedi ve bizler ancak bu anın ve saatin içinde yaşıyoruz…

       Maalesef, hep yarının hesabını yapmaktayız. Halbuki, bugünden öte yarın diye bir şey yok, çünkü elimizde yok.

       Aslında yarın geldiğinde o gün de bir ‘bugün’ olacak ve biz hiçbir zaman yarının gerçek yüzüne, varamayacağız.

       O halde asıl gerçeği, yarının karanlık dehlizlerinde değil, bugünün berrak aynalarında aramalıyız.

       Sen yarının erişilmez menzillerine varmakla mükellef değilsin. Sen, ancak bugünün aydınlık dünyalarını yaşamakla mükellefsin.

       Sen bugünün çocuğusun, yol adamısın ve doğru menzile doğru yoldan yürümekle mükellefsin.

        Biz ki zamanın çocuğuyuz, elimizde sadece bugün, hatta bu an var…

       EYVAH ÖMÜR ELDEN GİDİYOR!..

       Peygamber Efendimizin dilinden: “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahirete çalış.” hakikati bu konunun en tatlı levhası…

       O zaman, kendi asıl rengimizi ve kıymetimizi, ölü gibi olduğumuz yarınlarda değil; bugünün içinde, yani hiç ölmeyecekmiş gibi olduğumuz ve yaşadığımız yerde aramalıyız.

       Unutmayalım ki, biz birer yolcuyuz ve hep yolcu kalacağız ve yolda öleceğiz…

       Yani her yolcu gibi, menzilimize varmadan, yolculuk anında hayata veda edeceğiz.

       Öyleyse, bugünün dünyası içinden ebedi kılınmaya değer bir dua ile, hiç ölmeyecek bir niyet ile ömrümüzü geçirmeliyiz.

       O zaman sonuç için, o an elimizdeki vesileleri kullanalım ve dua gibi bir hazineyi unutmadan zamanın ‘Sahibine’ havale edelim…

 

        EYVAH ÖMÜR ELDEN GİDİYOR!..

        Yarınlar aslında hayatı ertelemek için nefsimizin bize dayattığı bir nevi pırangalardır.

        Aslında ertelediğimiz kendimizizdir; kabuğunu parçalamaktan korkan bir tohum gibi, hayata ve toprağa karışmaktan uzaklaşıyoruz.

        İşin gerçeği, şimdi dediklerimiz, hep şimdi yaşanır. Zaten yarını yaşamak gibi bir şey yoktur ki…

        Aslında yarınlar bizim yakıştırmamızdır. İhtiyarlığın, zayıflığın, hastalığın, ölümün, yalnızlığın hep yarınların arkasında bir yerde durduğunu zannederiz.

        Bütün gelecekler bugündür desek çok ta abartmış olmayız hakikat te…  

        Velhasıl, yarın bugünün uzantısı değil; ayrı ve yegâne bir ‘bugün’ dür.

        Bizler, istikbali zaman-ı hazıra hayalen getirmek zorunda değiliz. Hakikat noktasında, zaman-ı hazırdan istikbale fikren gitmek, nazaran bakmak daha doğru olsa gerektir…

        EYVAH ÖMÜR ELDEN GİDİYOR!..

        Ömrümüz bir ağaç ise, meyvesi zaten dalında ve budağında gizlidir; hatta başladığı yerde, yani çekirdeğindedir ve meyvesidir.

        Bu kısa ömür ağacının meyvesini tatmak için, illâ ihtiyarlığı beklemek gerekmiyor.

        Ölüm, yarınların ucunda bekliyor değil; bu anın ve bugünün her anında bize gülümsüyor.

        Biz hâlâ, dün ve yarının hayali içerisinde oyalanmakla meşgulüz.

        Oysa, benim gerçeğim bugündür.

        Aslında, uyanıklık bugünün gerçeğidir…

        Dün ve yarın, bugünün buzdan saçaklarıdır, birbirinin içinde uzayıp giden rüyalar gibidir. Uyanmak zorundayız!..

        

        EYVAH ÖMÜR ELDEN GİDİYOR!..

         Eyvah!.. Ömrümüzün bugününü, hayali yarınlar uğruna geçirdik ve bu zanla bütün bütün kaybettik…

         Oysa yarın yoktu ve dün de hiçbir zaman olmayacaktı…

         Her şey ama her şey, ‘bugün’ dediğimiz bir gün içinde olup bitiyor.

         İhmale uğrattığımız ‘asıl gün’ bugünümüzdür…

         Unutmayalım ki çare, asıl hayatımız olan bugüne ve bu ana dönmektir…

         Bugünü yaşamak, bir ömrü yaşamakla eşdeğerdir.

         BUGÜNÜ YAŞAMASINI BİLEN, YARINLARI YAŞAMASI KOLAYLAŞIR…

         “ASIL ÖMRÜN, BULUNDUĞUN GÜNDÜR…”

          ÖMÜR ELDEN GİTMEDEN, BUGÜNE SAHİP ÇIKALIM!..

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.