Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2395.4
  • BIST
    10247.75
  • BTC
    61481.42$

ANLAŞILIR GİBİ DEĞİL?

01 Aralık 2022, Perşembe 00:00

Yüce Allah’ın yarattığı her canlının sağlıklı ve güvenli bir ortamda yaşaması hem yasal hem de insanlık görevidir. Kadın da yaşamalı, Erkekte. Kedi de yaşamalı, köpek de. Sahipli ve sahipsiz tüm canların sağlıklı ve güveli bir ortamda yaşama hakkı vardır. Ama şöyle bir yaşananlara bakın lütfen: 

Kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan kadınların karşılaştıkları zorluklar; “Kadına Şiddetle Mücadele Günü”nde kadınlara şiddet uygulanması. En değerli varlığımız dediğiniz kadınlarımızın çeşitli bahanelerle erkekler tarafından katledilmesi. Kadın cinayetlerindeki artışlar…

Kırsal alanlarda kendi ekmek teknesini, anadan atadan kalan topraklarını korumak için canla başla çalışan, canı pahasına arazi araçlarının önüne atılan, zeytinliklerine, çay tarlalarına, meyve bahçelerine kısacası çocuklarının geleceğine sahip çıkan, çevre katliamlarına dur diyen anaların, ninelerin, şalvarlı teyzelerin, ablaların mücadelelerinin önüne set olan güvenlik güçleri ile yaşadıkları itiş kakışlar…

Daha açık söylemek istiyorum. Bu insanlarla karşı karşıya gelen ya da getirilen güvenlik güçleri tarafından kadınlarımızın, genç kızların, yaşlı teyzelerin yerde sürüklenmesi, itilip kakılması mı gerekiyor? Bunun başka yolu yok mu? Bir tarafta cennet anaların ayaklarının altındadır diyeceğiz bir tarafta da anaları, ana adaylarını ayaklarımız altında sürükleyeceğiz, itip kakacağız anlaşılır gibi değil?

Rahmetli Duygu ASENA’nın “Kadının Adı Yok” kitabının adındaki gibi; Allah aşkına bu toplum, Kadının Adına değil varlığına dahi tahammül edemeyecek duruma nasıl geldi?

Biliyoruz ki; bir konuda herkes aynı düşüncede olmak zorunda değil. Karşımızdaki bizimle aynı görüşte olmayabilir. Ama aynı atmosfer altında, aynı topraklarda yaşamak istiyorsak birazcık anlayış, biraz empati, birazcık hoş görü. Bu kadar mı bize uzak?

Sokak hayvanları gerçeği yıllardır yaşanıyor. Sabah erken saatlerde, tenha sokaklarda korkmadan yürümek çok zor hale geldi. Çocuklar, yaşlılar tedirgin. Bu köpeklerin suçu mu? Yoksa onlara hak ettikleri ortamlarda bakımı beslenmeyi sağlamayan yetkililerin, sokaklara başıboş salan insanların suçu mu?

Başta sivil toplum örgütleri bu canların aramızda yaşaması için çeşitli çözümler üretiyor. Yerel yönetimler, merkezi idareler kâğıt üzerinde yasal düzenlemeleri kısmen yaptılar, yapıyorlar. Ama maalesef bazı insan sıfatıyla ortada dolaşan canilerin zulmünden bu canları koruyamıyorlar.

Geçtiğimiz hafta Konya Büyükşehir Belediyesi hayvan barınaklarında yaşanan vahşetle gündem oluşturan hadise. Ülkeye örnek gösterilen böyle bir tesiste görevli personelin yaptığı cinayeti kınamak için yurdun dört köşesinden gelen hayvan severlerin barınaklarda yaşadıkları. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar. Konya’nın bu şekilde gündeme gelmesinden üzüldüm. Hayvanlara eziyet görüntülerini izledikçe İnsan olduğumdan utandım. Sorumluların hesap vermesi yaraya belki bir nebze ilaç olur. Bereket konuya en üst düzeyde sahip çıkıldı da ortam biraz sakinleşti.

Ülkeyi yöneten en üst akıl olan Sayın Cumhurbaşkanımız ve muhterem eşleri hanımefendi günün anısına düzenlenen toplantılarda yaptıkları konuşmalarında hem kadına saygıyı hem de yaratılan tüm canlılara eziyet edilmemesi gerektiğini söyledikleri günlerde yaşanan bu hadiselerin anlaşılır bir yanı var mı?

Peki, başka bir dünya mümkün değil mi?

Şiddete başvurmadan, ortamı germeden bir orta yol bulunamaz mı? Hangi vicdan, hangi ruh hali, hangi insan bunları yapar ya da yaptırır anlaşılır gibi değil. Toplumu bir arada tutan yasaların yanı sıra yıllardır var olan gelenek ve göreneklerimiz. Dini ve ailevi terbiyemiz. Kesinlikle şiddeti emretmiyor.

Tabii ki hiç kimsenin toplumu germeye, birlik ve beraberliğimize gölge düşürmeye hakkı yok. Bu konuda başta Anayasamız ve ilgili yasalar zaten var. Kimse yasalara aykırı davranma hakkına sahip değil. O halde bu kadar eziyet, bu kadar kin, öfke ve beraberinde uygulanan şiddet ve taşkınlıklar niye? Anlaşılır gibi değil. Biraz daha sakin, biraz daha anlayış ve birbirimize tahammül lütfen. Kalın sağlıcakla.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.