AKIL YANILIR AMA VİCDAN ASLA

Bundan sonra neleri ne kadar yaşayacağınızı bilemezsiniz. O yüzden yaşadığınız ana sahip çıkın. Ne varsa yaşadığınız anda vardır, ne geçmişte, ne de gelecektedir. İnsanca yaşamanızı gerektiren ne bedel varsa ödemeye, acısıyla tatlısıyla yaşamaya razı olun, göze almaktan çekinmeyin.

Düşmekten korkmayın. Düştüğünüzde kalkamam demekten, kendinize olan güvensizlikten korkun. Bugüne kadar kalkamam dediğiniz hangi düşüş varsa bir şekilde kalktınız. Zaman geçmiyor dediniz, kaç zaman geçti, farkında mısınız? Hayat devam etmiyor mu? Düştüğünüz yerden kalkamasaydınız, bugün burada olmayacaktınız. Yeter ki mücadeleden yılmayın.

Öyle bir hayat yaşadık ki, düşe kalka, kıra döke, parça pinçik, belki de vazgeçmeyeceğimiz insanlardan bile vazgeçerek. Belki görmediğiniz vefadan yaralandınız, belki vefa göstermediğiniz, belki sevdiğinizi söylemediğiniz kişiyi kaybedince kendinize kahrettiniz.

Geçmişte yaşadığınız, iyi kötü, acı tatlı, keder sevinç, mutsuzluk mutluluk, vefa vefasızlık, kırmak kırılmak her ne varsa, bir başkasından veya kendinizden özür dileyip, olanlardan ders çıkartarak, yaptıklarınızdan veya yapamadıklarınızdan ders alıp, üzerine sünger çekerek kabullenin ve unutun. Çünkü bunları hatırladıkça kendinizle birlikte çevrenize zarar vereceksiniz.

Ve bu saatten sonra kendiniz olmaya çalışın. Ne sizin başkalarını değiştirmeye gücünüz var, ne de başkalarının sizi değiştirmeye. Kimseyi değiştirme gayretine girmeyin. Kimseyi kalıplar içerisine sokmaya da çalışmayın, başaramaz, mutsuz olursunuz. Siz kendinizden sorumlusunuz, onlar da kendilerinden sorumlu.

Herkesin kendi özgür iradesine saygı duyun. Duyulmaması gerekeni duymayın, söylenmemesi gerekeni söylemeyin, görülmemesi gerekeni görmeyin. Başkalarına bakmayı bırakın, aynada kendinize bakın, aynayı gönlünüze çevirin, gönlünüzde olanlara bakın.

Size göre yanlış olan, bir başkasına göre doğrudur. Ve şunu bilin ki, siz, insanları yargılama ve istediğiniz kalıba sokmak için görevli memur olarak tayin edilmediniz. Sizin göreviniz, kendinizi düzeltmek, kendiniz olmanızdır. Siz sadece kendinize yönelin, içinize yolculuğa çıkın ve vicdanınızı dinleyin.

Aklınıza da fazla güvenmeyin, vicdanınıza güvenin. Çünkü akıl yanılır ama vicdan asla yanılmaz. Unutmayın, sizi insan yapan, aklınız değil, vicdanınızdır.

İçinizdeki size kulak verin.

İçinizde ki siz, vicdanınızdır.

İçinizde ki siz, insanlara saygıya, adalete, iyiliğe, doğruluğa ve umutlara tutunmaya yönlendirir sizi.

Ve vicdan bir sestir, vicdanınızı dinlerseniz, yanılmaz, yolda ve düştüğünüz yerde kalmazsınız. Yanılgıdan, haksızlıktan, adaletsizlikten koruyan ve düşeni kaldırmak için el uzatıp “haydi, yeniden iyi bir şey yapmayı dene” diye ayağa kaldırtandır vicdan.