Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.22
  • EURO
    34.76
  • ALTIN
    2417.8
  • BIST
    10267.25
  • BTC
    61334.47$

Ağlamak ve Ağlatmak ! ​​​​​​​

05 Temmuz 2021, Pazartesi 13:56

Öncelikle Konya Postası’nda ilk yazımız olması hasebiyle “Hayırlı olması“ temennisiyle sözlerimize başlayalım.

Bir abim olan Uğur Özteke’nin bendeki yeri apayrıdır. “Dost ak günde değil, kara günde belli olur.” Uğur Özteke de tam bir karagün dostudur. O açıdan “Onun gönlü nerdeyse bizim gönlümüz de ordadır”

Konumum gereği eğitim ile sürekli içiçeyim. Bu sebeple de öğretmen, öğrenci ve velilerle oldukça sık görüşürüm. Liselere Giriş Sınavı (LGS) sonrası velilerimizle durum değerlendirmesini her yıl yaparız. Ancak çıkan soruların zor olması sebebiyle bu yıl değerlendirmenin ötesinde farklı bir durumla karşılaştığımızı söyleyebilirim.

Ağlayan anneler, hayatın sonu gelmişcesine umutsuzluk buhranına kapılmış öğrenciler ve sitem dolu sözler..

Sürekli dile getiriyoruz. LGS’de yüksek puan alan öğrenci başarılı olmadığı gibi, düşük puan alan öğrenci de başarısız değildir. Hayat başarısı sağlayan her öğrenci tartışmasız başarılıdır. Akademik başarı doğuştan verilen özel bir yetenektir. Doğuştan akademik başarı yeteneği olmayan bir öğrencinin LGS’de başarılı olamaması gayet normal bir durumdur ve bu duruma isyan etmek de Allah’ın çizmiş olduğu kadere bir nevi isyandır.

Kader çabaya göredir. Beynin yapısı gereği ergenlik öncesi çocukların kaderini değiştirmek anne, baba, öğretmen ve çevrenin elindedir. Ergenlik sonrası ise kaderi tek değiştirecek olan sadece Hak’tır.

Beyin gelişimi ergenliğe kadar en üst düzeydedir. Cenab-ı Hak beyin inşaatına ergenlik çağına kadar devam etmektedir. Ancak ülkemiz o kadar sabırsızdır ki bu inşaatın tamamlanması beklenmeden evlere eşya yerleştirme derdi vardır. Çoğu çocuğa doğuştan akademik başarı yeteneği verilmesine rağmen ergenlik öncesi yapılan hatalarla bu yetenekler olumsuz etkilenebilmektedir.

Akademik başarı; sol beyin, hayat başarısı; sağ beyindir. Sol beyine doğuştan verilen yetenekler ergenlik öncesi kullanılsa da kullanılmasa da yok olmaz, ömür boyu kaybolmaz. Sağ beyine verilen yetenekler ise ergenlik öncesi kullanılmazsa yok olur, kayıp olur.

Ülkemizde yapılan en büyük yanlış, ergenlik öncesi eğitim sistemimizin sol beyin ağırlıklı bir sistem olmasıdır. Halbuki ergenlik öncesi ne kadar sol beyin gelişimine önem verirseniz, sağ beyin yeteneklerini o derece öldürüp yok edersiniz. Ergenlik öncesi sağ beyin gelişimine ne kadar önem verirseniz, sol beyin yeteneklerini o derece geliştirir ve yaşatırsınız.

Bu söylediklerimizle ilgili sahada yaşadığımız onlarca örnek verebiliriz. Ben en son yaşanılan örneği vermek istiyorum. Kendisinden izin aldığım için bu örneği rahatlıkla dile getireceğimi de söylemiş olayım. Çünkü bu annenin yaşadıkları diğer ailelere rehber niteliğindedir.

Oğlu ilkokul üçüncü sınıfta iken yollarımız kesişti Gülçin Hanımla. Gülçin Hanım gözler şişmiş, psikolojisi çok da iyi görülmeyen bir şekilde çıktı karşımıza  “Hocam çocuğum ilkokulda büyük sorunlar yaşıyor. Deneme sınavlarında çok yanlış yapıyor. Öğretmeni sürekli bizi çağırıyor. Derslerine iyi çalışmadığını ve hep son sıralarda olduğunu söyledikçe eve geliyor, ağlıyorum. Ağladıkça oğluma baskı yapıyor, ona kızıyorum. Hem benim hem oğlumun psikolojisi tamamen bozulmuş durumda. “

İlk tespitimiz yukarıda bahsettiğimiz gibi ergenlik öncesi sol beyin gelişimine önem verildikçe sağ beyin gelişimi durma noktasına gelmiş. Hem annenin psikolojisi bozulmuş hem de çocuğun bilinçaltı olumsuz davranış kayıtları olağanüstü artarak sağ beyin kontrolü tamamen kaybedilmiş.

Anne, sağ beyin gelişimine sonuna kadar inanan bir insandı. Yaptığımız değerlendirmede bu öğrencimizde ergenlik öncesi her türlü test ve deneme sınavlarını kaldırdık. Yanlış duymadınız bu öğrencimiz 7. sınıfa kadar deneme sınavlarına hemen hemen hiç girmedi. Onlarca test kitapları çözmedi. Son zamanlarda deneme sınavlarına girse bile ciddiye alınmaması sağlandı. Anne sağ beyin gelişimine müthiş önem verdi. Sınav sonuçlarına göre ağlamanın ve çocuğa baskı yapmanın ne kadar yanlış ve saçma olduğunu anladı.

Öğrencimiz artık 8. sınıf olmuştu. Güzel bir hazırlık dönemi geçirdi. Ancak aile akademik başarının doğuştan geldiğini artık çok iyi bildiği için oğullarını LGS sınavına çok rahat gönderdiler. Öğrencimiz de başarısız olsa dahi kendi ve ailesinin üzülmeyeceğini çok iyi bildiği için sınavı çok rahat geçirdi. Sınav çıkışı “Sınav nasıl geçti ?” sorusu bile sorulmadı. Çünkü herkes doğru yolu çok iyi görüyordu.

Öğrencimizin ergenliğe ulaşması ile artık sağ beyini gelişmiş ve buna bağlı duygu kontrolü de en üst seviyeye ulaşmış durumdaydı. Ne bilinçaltına yerleşen olumsuz davranış kayıtları vardı, ne de sınav kaygısı sorunu vardı. Öğrencimiz sınavın hayatın sonu olmadığını da iyi biliyordu.

Üçüncü sınıfta akademik başarıda son sıralarda yer alan öğrencimiz bu yıl LGS’de derece yapmış ve çoktan Fen Lisesi öğrencisi oluvermişti.

Gülçin hanımın, ergenlik öncesi sağ beyin gelişimine üst düzeyde önem vermesi ve ergenliğe kadar sınavlardan uzak tutması oğlunun kaderini aslında doğrudan etkilemişti. Umarım izlediği bu güzel yol diğer anne babalara da rehber olur. Tebrik ediyoruz kendisini.

Bu öğrencimiz LGS’de başarısız olsa da yine kazanmış olacaktı. Çünkü hayat başarısını yakalamıştı artık. Hayat başarısına ulaşan hiçbir insan işsiz kalmaz, aç kalmaz ve mutsuz olmaz.

Unutmayalım, doğuştan akademik başarı yeteneği verilmeyen çocuğu, sınavlarda başarıya zorlamak “Duygusal istismar ve mahşeri bir suçtur.”

Sağlıcakla kalınız..

Yorumlar

  • yorum avatar
    Ahmet Başünal
    05-07-2021 18:07

    Tebrikler hocam.Güzel bakan güzel görür .

  • yorum avatar
    Mai ve Siyah
    05-07-2021 16:50

    Ben eğitim ile her gün ulusal ve yerel çok yazı okuyorum. Yazarı tanımıyorum ama Konya Postası nasıl etti bilmiyorum ama çok iyi bir yazar bulmuş. Harika bir anlatım, harika bir üslûp ve harika bir akış. Kaleminize, yüreğinize sağlık

  • yorum avatar
    Kadir PASKAL
    05-07-2021 15:36

    Küçük sınıflardan itibaren çocuklarımızın onlarca, yüzlerce test sorusu çözmekten kurtulmasına vesile olabilecek bir yazı olmuş Hocam. Dikkate almamız dileklerimle, teşekkürler.

  • yorum avatar
    süleyman
    05-07-2021 14:38

    Hocam tebrikler Güzel bir yazı ile sizi buralarda görmek yine güzel saygılarımla

  • yorum avatar
    Kamil Akçayır
    05-07-2021 14:26

    Hocam ağzınıza kaleminize sağlık, veliler olarak bizler için gerçekten aydınlatıcı bir yazı... Yazılarınızın devamını okumak için sabırsızlanıyorum, saygılar...

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.