“31 MART 2019 YEREL SEÇİMLERİ”

Siyasi Partilerin aday belirleme süreçleri başladı.

Özellikle seçimlerde etkili olabilecek ve seçim kazanabilme şansı olan partiler bu iş için ciddi bir zaman ve kaynak harcıyor. Aday belirlemek için çok farklı yöntemler ve çalışmalar gerçekleştiriyorlar.

Yâda en azından biz basından ve sosyal medya unsurlarından bu işin böyle yapıldığına inandırılıyoruz.

Yoksa birçok yerin adayı zaten siyasi parti liderlerinin kafasında belirlenmiş durumda mı ?

Bilemiyoruz. Bilmiyoruz.

Ama yapılan çalışmaların da boşa olmadığını, net bir adayın olmadığı yerlerde yâda aday adaylarının yakın özelliklerde olduğu yerlerde alternatiflerden birinin tercih edileceği durumda etkili olabileceğine inanıyoruz.

Şimdi, önümüzdeki yerel seçimlerde bizi yönetmeleri yâda bize hizmet etmeleri için seçeceğimiz makamları bir hatırlayalım:

İhtiyar Heyetleri Seçimi

Mahalle Muhtarlıkları

İl Genel Meclisi Üyeleri

Belediye Meclisi Üyeleri (Büyükşehir, İl, İlçe, Belde)

Belediye Başkanları (Büyükşehir, İl, İlçe, Belde)

Evet; önümüzdeki yerel seçimlere sağ salim ulaşabilir isek eğer, bu makamlarda bizim temsilcimiz olmasını istediğimiz kişilere oy vererek adaylardan dilediklerimizi bu makamlara seçmiş olacağız.

Tabi burada oy verirken; bizi yönetmelerine ve devletimizin kaynaklarını bizim adımıza yönetmeye yetkilendirdiğimiz kişilerin yapacağı bu işlerden bizim de verdiğimiz oy nispetinde sorumlu olacağımızı bilerek vermek durumundayız.

Seçilen kişi bizim verdiğimiz oylar neticesinde seçilir ise, yaptığı iyi hizmetlerden bir pay aldığımız gibi; yapmadığı, yapamadığı hizmetlerden yâda yaptığı hırsızlık yâda yolsuzluklardan da bir pay alacağımızı bilmemiz lazım.

Oyumuzu adayları bilerek, tanıyarak vermemiz lazım.

Sorumluluğuna ortak olmayı göze aldığımız adaylara oy vermemiz lazım. Bu, işin bizim açımızdan önem taşıyan kısmı idi.

Birde bu işe adayları belirleyenler açısından bir örnek ile göz atalım.

Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallahu anh şöyle dedi:

Amcamın oğullarından ikisiyle Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna girmiştim.

Onlardan biri:

– Yâ Resûlallah! İdaresini Cenâb-ı Hakk’ın sana verdiği görevlerden birine bizi âmir tayin et! dedi.

Öteki amcaoğlu da benzeri bir şey söyledi.

Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Vallahi biz isteyeni veya görev hırsı bulunanı yönetici yapmıyoruz.”

Kaynak: Riyazüs Salihin; Buhârî, Ahkâm 7, İcâre 1, İstitâbetü’l-mürteddîn 2; Müslim, İmâre 15.

Bu Hadis örneğinden; devletin ve halkın menfaati gereği “Devlet yöneticiliği veya idarecilik gibi memuriyetlere talip olan ve bu görevlere aşırı düşkünlük gösteren kimseleri tayin etmemeyi İslam’ın yöneticilik ilkelerinden olduğunu anlıyoruz.

Onun için devleti ve halkı yönetme konusunda aşırı istekli olanların menfaatlerini ön planda tutma riskleri göz önünde bulundurularak, işi mutlaka ehline vermeli ve bu konuda hatır gönül de dinlememelidir.

Tüm Siyasi Partilere ve Aday belirleme sürecinde etkili olan kimselere hatırlatılır. Adaya oy veren olarak bizim sorumluluğumuz var ise, belirleyen olarak sizlerin daha çok sorumluluğu vardır Allahualem…