13 Gün Sonraki Beklentimiz…

24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerine 13 gün kalmıştır. Hepimiz kendi inançlarımız ve tercihlerimiz noktasında hareket edecek ve önümüzdeki 5 yılık sürede bizleri temsil edecek ve yönetecek kadroyu belirleyeceğiz.

Tabi ki bu tercih yapılırken, kişiler kendisine en yakın hissetlikleri aynı kaygıları taşıyan ve aynı amaçlar doğrultusunda hareket edeceklerine inandıkları kişileri tercih edecektir.

Yani, kişi kendisine en çok benzettiği yâda benzeştiği kişiyi kendine ve ülkesine lider olarak belirlemek isteyecektir. Tabi kimse kimseye tam olarak uyamaz ama hedefleri, kaygıları, arzuları ortak olur.Bu da tercihi belirlemede yeterli olabilir. Bunun yanında bu tercihi belirlemede adayların geçmişte yaptıkları işlerde önem arz eder.Ne demiş atalarımız; “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”. Özellikle, seçim tarihi yaklaştıkça kendilerinden hiç beklenmeyecek şeklide bazı politikacı ve onların destekçisi noktasında ki gazeteciler, daha önce milletimizin manevi değerlerini gericilik ve çağdışı uygulamalar olarak görüp açıklamalar yaparken,şimdilerde manevi değerler ile ilgili demeçler ve açıklamalar yapar oldular.

Ha insanlar değişebilirler, doğru yolu bulabilirler lakin bu doğruyu bulma seçim dönemine rastlayınca bizde biraz şüphe oluşturuyor.

Diğer bir dikkat çeken nokta ise,adaylardan bir kısmının, Cumhurbaşkanı seçildikleri takdirde yeniden parlamenter sisteme döneceklerini söylemeleri. Burası tam bir muamma!Sen Cumhurbaşkanı dahi seçilsen,ki hayal bile edemiyorum,milletin16 Nisan'da referandum ile aldığı bir kararı nasıl iptal edebilirsin ki? Çok çok şunu diyebilirsin; ben bunu yeniden halkımıza götüreceğim.Tabi onun içinde, Cumhurbaşkanı olman yetmiyor, Mecliste de o kararı aldıracak kadar milletvekilinin senin gibi düşünüyor olması gerekir.

Bu söylevlere bakınca şimdiki Cumhurbaşkanımızı demokratik olmamakla suçlayan ve ülkeyi gerdiğini iddia edenlerin,daha Cumhurbaşkanı dahi seçilmeden, nasıl bir diktatörü içlerinde sakladıkları deşifre oluyor,bize de bunların bu haline gülmek kalıyor.

Biz her zaman Rabbimin yolunda onun yoluna hizmet ederken gerekli çalışmaları yapan ve yapacak olan değişimden, yenilikten, gelişmeden yana olanlar ile olduk ve olacağız inşallah.

Mevcut adayların vaatlerine baktığımızda; yenilik ile ilgili, gelişim ile ilgili hiçbir şey yok.Sadece ve sadece birisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesini,öbürü yeni yönetim sistemini gözüne kestirmiş ve biz bunları yıkacağız, yok edeceğiz diyorlar oysa neyi inşa edeceklerinden hiç söz eden yok.

Bizim yeni seçilecek vekillerden ve Cumhurbaşkanımızdan beklentimiz, yeni yönetim sistemini derhâl tüm unsurlarıyla hayata geçirmeleri olacaktır. İşin ehline verildiği,bürokratik karmaşa ve adı konulmamış sözde teamüllerin olmadığı,iş bilenin Kılıç kuşananın olduğu bir yönetim şekli arzumuzdur.

Kimin ne dediği ve diyeceğinin öneminin olmadığı, inanç değerlerimiz ile örtüşen bir devlet yönetimi arzumuz ve özlemimizdir. Beklentimizde, bu doğrultuda hareket edecek, bizim kaygılarımız ile bizim önceliklerimizin temsilcisi olacak bir mutabakattır.

Bunu da biz “Cumhur İttifakında” görüyoruz. Onun için şimdi biz üstümüze düşen görev olan bu ittifakı destekliyor ve desteklenmesi gerektiğini her alanda ifade ediyoruz.

Bu İttifaktan beklentimiz;Rabbimin izni ile yönetime gelindiğinde,artık kim ne der kaygısından arınılmış bir yönetim şekli ile bu Liberal-Kapitalist Sitemden çıkmak, faiz belasından kurtulmaktır. Akabinde Milli Para ve Milli Ekonomi Modeli ile tüm İslâm Âlemine örnek olacak bir ekonomik model ve kalkınma plânı ile dünya lideri olmak ve artık dünyaya özlemini duyduğu adaleti getirmektir.